İSTANBUL (AA) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, terör saldırılarını planlayanların bir amacı ve bir hedefi bulunduğunu belirterek, "Bu saldırıların tamamı (2015-2016'daki terör saldırıları) 15 Temmuz darbe girişiminin öncesine denk gelecek şekilde planlanmış ve icra edilmiştir. Terör saldırıları üzerinden toplum tedirgin edilmeye, güvenlik duygusu bertaraf edilmeye çalışılmış, bu sebeple de askerin yönetime el koymasından bir başka çare kalmadığı inancı yerleştirilmeye çalışılmıştır." dedi.
Terzi çıraklığından cumhuriyet savcılığına bir şehidin hikayesiCumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilişinin 4. yılında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı Atrium alanında tören düzenlendi.
Şehidin babası Hakkı Kiraz'ın yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tuğgenaral Nuh Köroğlu, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, bazı Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeleri ile hakim savcılar ve adliye çalışanları katıldı.
Törende konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, anma törenine katılanlara teşekkür ederek, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'ın öz geçmişinden bahsetti.
Kiraz'ın 2014'te İstanbul Adalet Sarayı Memur Suçları Soruşturma Bürosunda görevlendirildiğini aktaran Fidan, "Bu görevini yürütürken ne yazık ki 31 Mart 2015'te çalışma odasında görev başında şehit edildi. Arkasından bu aziz millete emanet bir eş, iki çocuk, yüreklerindeki hüzünden Allah'a sığınan bir ana, baba ve 6 kardeş bıraktı. Şehidimizin mekanı cennet olsun." diye konuştu.
Kiraz'ın neden şehit edildiğine ilişkin düşüncelerini paylaşan Başsavcı Fidan, şunları kaydetti:
"Bu sorunun cevabını bulabilmek için yakın dönemde yaşadığımız olaylara dikkatli bakmakta fayda vardır. Türkiye Cumhuriyeti, 2010 yılından itibaren düşmanları ve yerli iş birlikçileri tarafından açıkça ve pervasızca hedefe oturtulmuştur. Aynı zaman içinde birtakım siyasi ve sosyal mühendislik çalışmaları yürütülmüş, ilerleyen süreçte düşünülen, planlanan saldırıların alt yapısı hazırlanmıştır. Aynı yıl içerisinde asker, sivil, bürokrat, iş adamı, siyasetçi konumundaki yüzlerce kişiye yönelik kumpas dosyaları, tezgah dosyaları hazırlanmaya başlamıştır. Bu plan doğrultusunda 2011 yılının Ekim ayında ortada haklı, meşru hiçbir gerekçe yokken İstanbul Taksim Meydanı'nda şu anda firari olarak yurt dışında kaçak yaşayan şahıs tarafından 'Ayaklan İstanbul' isimli bir video çekimi yapılmıştır."
Türkiye'ye yönelik saldırıların altyapısının planlandığını, ağırlıklı olarak yabancı unsurların yürüttüğü planlama aşamasında birtakım sözde sivil toplum örgütlerinin de yer aldığını ifade eden Fidan, "27 Mayıs 2013'te Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesildiği gerekçesiyle ki bu ağaçlar yayalaştırma projesi kapsamında başka bir yere taşınmaktadır, insanlar sokaklara dökülmüş, terör örgütleri sokaklara salınmış, yüzlerce iş yeri, resmi araç, ev yakılmış, yıkılmış ve hasar verilmiştir. Devam eden süreçte bu eylemler Türkiye geneline yayılmıştır. Meydana gelen olaylarda ne yazık ki ikisi polis memuru olmak üzere 10 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı vefat etmiştir. Hayatını kaybedenlerden biri de ne yazık ki çocuk yaştaki Berkin Elvan'dır. Buradan ailesine tekrar başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyorum." ifadelerini kullandı.
"Terör saldırıları, darbe girişiminin öncesinde planladı"Şehit Mehmet Selim Kiraz'ın devraldığı Berkin Elvan'ın ölümü soruşturmasını yürütmek için çok titiz bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Fidan, Kiraz'ın rehin alınmasının ardından olay yerine ilk gelen kişilerden birinin Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan olduğunu söyledi.
Sami Elvan'ın katilleri vazgeçirmek için dil döktüğünü belirten Fidan, "Buna rağmen eylemlerine engel olamamıştır. Buradan şunu söylemek istiyorum, güya Berkin Elvan'ın intikamını almak, hakkını, hukukunu korumak için adliyede şehidimizi rehin aldıklarını, eylem yaptıklarını söyleyenler acılı babayı bile dinlememişlerdir. Bu katillerin aldıkları talimat kan dökmektir. Terörle mücadele yürüten tüm meslektaşlarıma, hakim ve savcılara, emniyet teşkilatına, jandarma birimine gözdağı vermektir." dedi.
Selim Kiraz'ın şehit edilmesine yönelik talimatın Yunanistan'daki terör kamplarından verildiğini belirten Fidan, katillerin bir öneminin olmadığını, onların tetikçi olduğunu söyledi.
Ankara Garı, Sultanahmet Meydanı, İstiklal Caddesi, Vezneciler, Atatürk Havalimanı'nda 2015 ve 2016 yıllarında gerçekleşen terör saldırılarına değinen Fidan, "Terör saldırılarını planlayanların bir amacı ve bir hedefi vardır. Bu saldırıların tamamı 15 Temmuz darbe girişiminin öncesine denk gelecek şekilde planlanmış ve icra edilmiştir. Terör saldırıları üzerinden toplum tedirgin edilmeye, güvenlik duygusu bertaraf edilmeye çalışılmış, bu sebeple de askerin yönetime el koymasından bir başka çare kalmadığı inancı yerleştirilmeye çalışılmıştır." diye konuştu.
"Tehdit devam etmektedir"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, pusuda bekleyen FETÖ militanlarının durumdan vazife çıkardığını, 15 Temmuz'da harekete geçtiğini dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Adı her ne olursa olsun, tüm terör örgütleri aynı merkez tarafından yönetilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alan tüm terör saldırıları aynı merkez tarafından planlanmış ve icra edilmiştir. Gezi kalkışması, 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimleri aynı planın birer parçalarıdır. Bu planlamanın uygulanmasında kullanılanlar, sadece basit birer piyondur. Tehdit geçmiş midir? Tehlike sona ermiş midir? Tehlike geçmemiştir, tehdit devam etmektedir. Türkiye, bu zorlukların üstesinden tarihte de gelmiştir, bugün de gelmiştir, yarın da gelecektir. Bununla birlikte özel görevli birtakım kişiler tarafından demokrasi ve insan hakları maskesi altında terör masumlaştırılmaya, teröristler hoş görülmeye, terör sıradanlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmayı yürüten özel görevliler bu faaliyetlerini gizleme ihtiyacı dahi hissetmemektedir. Her şey aziz milletin gözleri önünde cereyan etmektedir. Bize düşen büyük sorumluluklar vardır. Bize düşen hiç kimsenin değil, sadece ve sadece aziz milletin hakimi, savcısı, polisi, jandarması, kamu görevlisi olmaktır."
Konuşmanın ardından, şehidin babası Hakkı Kiraz, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile diğer katılımcılar, Kiraz'ın şehit edildiği makam odasına geçerek, burada dualar okuyup şehidin masasına karanfil bıraktı.
İstanbul Adalet Sarayı'ndaki anmanın ardından şehit Savcı Selim Kiraz kabri başında da anıldı. Kur'an-ı Kerim'in okunması ve duaların okunmasının ardından lokum dağıtıldı.