ÇANKIRI (AA) - Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Coşkun Polat, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile ilgili doğru ve güvenilir kaynakların verdiği haberlere itibar edilmesini istedi.
Polat, AA muhabirine, sosyal medya araçlarının yoğun kullanılması ve gündelik bilgilerin insanlar tarafından çoğunlukla sosyal medya araçlarıyla elde edilmesi dolayısıyla "haber okuryazarlığı" kavramının çok daha kıymetli olduğunu söyledi.
Haber okuryazarlığının kişilerin doğru haberi alarak hayatlarını ona göre düzenlemesi anlamına geldiğine işaret eden Polat, "Özellikle pandemi sürecinde bu konu daha da gündeme geldi çünkü pandemiyle alakalı doğru yanlış pek çok bilgi, pek çok kanaldan yetkili olan ya da olmayan pek çok kişi tarafından paylaşıldı. Bu da halkta her duyduğu habere olumlu ya da olumsuz tepki vermesi sonucunda karmaşaya neden oldu." diye konuştu.
Bir haberle karşılaşıldığında öncelikle o haberin kaynağına bakılması gerektiğinin altını çizen Polat, şöyle devam etti:
"Özellikle pandemi süreci gibi bütün toplumu, dünyayı etkileyen durumlarda insanların aldıkları bilgiyle alakalı eleştirel düşünme ve analiz etme becerilerini geliştirmeleri gerekiyor. Haber okuryazarlığı becerileri teorik anlamda tanımlandığında, bir haberle karşılaştığınızda önce kaynağına bakmanız gerekiyor çünkü kaynak çok önemli. Acaba bu kaynak gerçekten haber vermek için mi bu haberi yapmış, yoksa bir şey mi pazarlıyor, bir görüşünü mü kabul ettirmeye çalışıyor ya da yandaş mı toplamaya çalışıyor gibi söylenir ve kaynağı çok önemlidir."
Polat, yalan, yanlış ya da yanıltıcı haberin önemli sorunlara neden olabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kaynağın değerlendirilmesi için birtakım kriterler var. Bakılması gereken ilk şey, doğru bir kaynaktan alınıp alınmadığıdır. Daha sonra, zamanı uygun mudur, güncel bir veri, haber midir, yoksa geçmişte yapılan bir haberin yansıması mıdır, buna bakılması gerekir. Nerede yapılmış, bu da çok önemli. Eğer Türkiye'yi ilgilendiren bir haber değilse biz de başlığa bakıp yorum çıkarıyorsak ki çoğu zaman öyle yapıyoruz, içeriği okumadan başlığa bakarak birilerine yanlış yorumlar yapabiliyoruz. Yanlış, yalan ya da yanıltıcı haber sadece kişinin yaşantısıyla ilgili değil, yanlış bir sağlık alışkanlığı da geliştirebilir. İkincisi, devletin bu konudaki politikalarını bile etkileyebilir. Çünkü kitlesel olarak insanlar yanlış haberle beslenirse olay sanki başka bir şeymiş gibi algılanıp devletin o yönde bir şeyler yapması beklenebilir. Bu da karar alıcıların işlerini yapmada zorlanmalarına neden olabilir."