ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Yargıtay Üyesi Kadir Altınışık'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa verildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul salonunda görülen duruşmada, FETÖ'nün kumpas davalarından olduğu ortaya çıkan "Devrimci Karargah" iddianamesini hazırlayan ve "Tahşiye" soruşturmasını yürüten eski Yargıtay üyesi Kadir Altınışık hakim karşısına çıktı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından sanık avukatının kovuşturmanın genişletilmesi talebi reddedildi.
Daha sonra söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Mütalaada, sanığın öğrencilik yıllarında başlayan örgüt mensubiyetini meslekte de sürdürdüğü, taşrada görev yaptığı dönemde örgütsel toplantıları organize ettiği belirtildi.
Sanığın, özel yetkili savcı olarak çalıştığı İstanbul Adliyesi'nde, örgütün yargı imamları aracılığıyla verdiği talimatlar doğrultusunda, hukuka aykırı uygulamalar arasında yer alan ve kamuoyunda "Hanefi Avcı-Devrimci Karargah" ve "Tahşiye" olarak bilinen soruşturmaların yargısal süreçlerinde aktif rol aldığı kaydedildi.
Mütalaada, süreç sonunda, Hanefi Avcı'ya yönelik yürütülen hukuka aykırı iş ve işlemleri nedeniyle sanık hakkında HSYK tarafından soruşturma izni verildiği hatırlatıldı.
Altınışık'ın, özel yetkili savcılık görevinin ardından 2011'de örgüt mensuplarının talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, üye olduktan sonra da örgüt faaliyetlerine devam ettiği, toplantılarına katıldığı vurgulandı.
- Ankesörlü telefonla da aranmış
Sanığın, diğer örgüt mensubu yüksek yargıçlarla ardışık olarak ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verilen mütalaada, aynı sabit telefonlardan, FETÖ üyeliğinden yargılanan başka eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği bildirildi.
Mütalaada, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle, örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı kaydedildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanamayacağı ifade edildi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın örgüt üyesi olma suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada ayrıca Altınışık'ın örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık Altınışık, esas hakkındaki savunmasını hazırlayabilmek için kendisine süre verilmesini, yüzde 80 oranında görme engeli ve diğer sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istedi.
Sanık avukatı da müvekkilinin görme kaybı nedeniyle tahliyesine karar verilmesini, esas hakkındaki savunmalarını rahat hazırlayabilmek için de Konya Ereğli Cezaevi'ndeki müvekkilinin Ankara'ya naklini talep etti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma, 27 Mart 2019'a bırakıldı. Heyet ayrıca, dosyanın karar aşamasına gelmesi nedeniyle mümkün olduğu takdirde sanığın Ankara'daki bir cezaevine naklinin sağlanmasının istenmesine karar verdi.
- Hanefi Avcı'yı sorgulamış, Avcı susma hakkını kullanmıştı
Kadir Altınışık, İstanbul özel yetkili savcısı iken FETÖ'nün kumpas davalarından olduğu ortaya çıkan Devrimci Karargah soruşturmasını yürütmüş ve iddianame hazırlamıştı.
Devrimci Karargah Örgütü'ne yönelik operasyonlar kapsamında 2010'da gözaltına alınarak adliyeye çıkarılan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde o dönem cumhuriyet savcısı olan Kadir Altınışık karşısında susma hakkını kullanmış, sevk edildiği mahkemece aynı gün tutuklanmıştı.
Devrimci Karargah örgütü üyesi oldukları ve örgüte yardım ettikleri iddiasıyla Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 27 sanık çeşitli hapis cezalarına çarptırılmış, FETÖ'nün kumpas davalarından olduğu ortaya çıkan dosyada daha sonra yapılan yargılamalarda beraat kararı verilmişti.
Altınışık, 2010'da İstanbul'da, ''Tahşiyeciler'' olarak bilinen gruba yönelik düzenlenen operasyonu da yürütmüş, ardından Yargıtay üyeliğine seçilmişti.