İSTANBUL (AA) - Kaspersky, ebeveynlere çocuklarına kazandırabilecekleri 7 dijital alışkanlık hakkında tavsiyelerini paylaştı.
Kaspersky'den yapılan açıklamaya göre, çağın internet dünyasında ayakta kalmak için herkesin belirli becerilere sahip olması gerekiyor. Yetişkinler bu becerileri yeni teknolojiler ortaya çıktıkça edinme eğiliminde olsa da çocuklar neredeyse ellerinde bir akıllı telefonla doğuyor denebilir. Aralıksız bir bilgi bombardımanı yaşayan bir dünyada nasıl var olacaklarını öğretmek ise ebeveynlere bağlı oluyor. Kaspersky uzmanları, ailelere çocuklarının internete uyum sağlamasına yardımcı olacak 7 alışkanlığı kazandırmayı öneriyor.
Uzmanlara göre, ilk olarak ailelerin cihazların olmadığı bir zaman dilimi yaratması gerekiyor. Çocuklar teknolojiyi uzun süre kullandıklarında ona bağımlı hale gelebiliyorlar. Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi’nden araştırmacılara göre, bu bağımlılık uyku problemlerine, ruh hali değişimlerine, kilo almaya, benlik imajının zayıflamasına ve beden algısı sorunlarına neden olabiliyor. Uzmanlar, çocukların çağın çevrim içi dünyasıyla ekran sürelerini aşamalı olarak artırıp, kısıtlamaların kaldırılmasını tercih etmeyi öneriyor. Bunun yanı sıra, bu konuda faydalı olabilecek bazı ipuçları her yaştan çocuk için geçerli oluyor. En basit ve en etkili olanı, uyku saati yaklaştığında cihazların kullanılmaması ve gece boyunca cihazların sessize alınması olarak öne çıkıyor. Ailece yenilen yemekler gibi çocukların telefon kullanmalarının yasak olduğu diğer zamanlar konusunda da anlaşma yapmak gerekiyor.
Uzmanlara göre, ikinci olarak ebeveynlerin şarj cihazının kontrolünü eline alması gerekiyor. Teknoloji ışık hızıyla gelişse de çağın cihazlarının gücü hala çabuk tükeniyor. Çocukların cihazlarını yatak odasının dışında, örneğin hol veya mutfak gibi bir yerde bırakmasını sağlamak da iyi bir fikir olabiliyor. Böylece cihazın bataryası her zaman sabahları şarj edilir.
Üçüncü olarak ebeveynlerin bilgi güvenliği ve benzeri konulara dikkat etmesi gerekiyor. Çocuklar sanal dünyaya adım attıklarında hem internetteki hem de gerçek hayattaki çok sayıda tehlikeye açık hale geliyor.
Ebeveynlerin, karşıdan karşıya geçerken veya merdiven inip çıkarken çocukların telefonlarına bakmamaları gerektiğini anlatarak başlaması gerekiyor. Uzmanlar, şunları aktardı:
"Ardından anlatılacak konu, içinde dolandırıcılık, kişisel veri hırsızlığı, virüsler ve çok daha fazlası gibi internet tehditlerinin de yer aldığı çevrim içi güvenliktir. Çocuklarınıza şüpheli internet sitelerini ziyaret etmemelerini (ve bunun ne anlama geldiğini), bu sitelere parolalarını veya herhangi bir kişisel bilgilerini girmemelerini, tuhaf görünen bağlantıları açmamalarını veya resmi uygulama mağazaları dışında herhangi bir yerden uygulama indirmemelerini söyleyin. Kendilerini veya arkadaşlarını tehlikeye atabilecek kişisel belgeleri, kredi kartı bilgilerini veya fotoğrafları asla paylaşmamaları gerektiği özellikle belirtin. Çocukların hemen tüm bu kuralları hatırlaması ve bunlara uyması pek olası değildir. Bu konuda güvenilir bir güvenlik çözümünden yardım alabilirsiniz. Örneğin, Kaspersky Internet Security cihazları virüslerden, kimlik avından ve internet dolandırıcılıklardan korur ve Kaspersky Safe Kids çocukları tehlikeli içerikten korurken, cihazlarla geçirdikleri süreyi kısıtlama imkanı sunar."
- Dijital detoks programı planlayın
Uzmanlara göre, dördüncü tavsiye olarak sürdürülebilir medya kullanımını hedeflemek ön plana çıkıyor. Cihazların sürekli bildirim göndermesi kişilerin bunalmasına ve konsantrasyonun dağılmasına neden olabiliyor. Yetişkinler bile zaman zaman mesajları kontrol etme isteğine karşı koymakta zorlanırken bu çocuklar için daha zor olabiliyor. Ev ödevlerini veya verilen diğer görevleri yaparken dikkatlerinin dağılmaması ve ödevlerini daha hızlı bitirebilmeleri için çocukların telefonlarındaki bildirimlere sınırlama getirilmesi gerekiyor.
Beşinci tavsiye ise dijital görgü kurallarına uymak. Tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi, internetteki davranışlar da dile getirilmeyen kurallara tabi bulunuyor. İnsanlar genellikle bu konularda sadece çevrim içi iletişim kurarak ustalaşsalar da çocukların garip durumlarla karşı karşıya kalmaması için yardıma ihtiyaçları var. Dolayısıyla çevrim içi olmadan önce bazı beklentiler konusunda ebeveynelerin çocuklarla konuşması gerekiyor.
Uzmanların dikkati çektiği diğer iki konu da bilginin organize edilmesi ve düzenli olarak dijital bir detoks programı planlama olarak öne çıkıyor. Dijital teknolojinin çocukların hayatlarının neredeyse her alanına girmesiyle, aşırı bilgi yüklemesinden kaçınmak neredeyse imkansızlaştı. Bu, çocukların, önce ebeveynlerinin yardımıyla, sonra kendi başlarına, bir adım geride durabilmeleri ve interneti hayatlarının daha az önemli bir parçası haline getirebilmeleri gerektiği anlamına geliyor. Her şeyden önce, sosyal ağların kullanımını sınırlayın. Sosyal ağlar büyük zaman ve enerji kayıplarına neden olur.