KARAMAN (AA) - Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce hazırlanan "Yılkı Atları Kontrolü ve Rehabilitasyon Projesi" kapsamında, Karaman Karadağ'da yaşamlarını sürdüren yılkı atları, toplanma merkezine alınmaya başlandı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından, Anadolu yaban koyunlarının yaşam alanları ve besin kaynaklarına yılkı atlarının zarar vermesini önlemek ve bu hayvanların sayısını kontrol altına almak amacıyla hazırlanan "Yılkı Atlarının Kontrolü ve Rehabilitasyonu Projesi" sürüyor.
Geçen yıl hazırlanan ve Kalkınma Bakanlığı tarafından da onaylanan proje kapsamında, Karaman'ın kuzeyinde sönmüş bir volkanik dağ olan Karadağ'da yaşayan atların yakalanması işi için ağustos ayında ihale yapıldı. İhaleyi alan firma, gerekli hazırlıklarını tamamlayarak 20 gün önce Karadağ'daki atları yakalamaya başladı.
Firma çalışanları, atların su içmek ve dinlenmek için kullandıkları bölgelerin çevresine çitler çekiyor. Buralara atlar girdikten sonra çitlerin kapısı kapatılıyor. Daha sonra çit içindeki atlar, teker teker yakalanarak kamyonlarla dağın Kocadüz Mevkisi'ndeki toplanma merkezine getiriliyor.
- Atların bir kısmı talep olması halinde sahiplendirilecek
Bugüne kadar yakalanan 200'e yakın yılkı atı kayıt altına alındı ve muayeneleri yapıldı. Atları yakalama çalışmaları devam ederken, kayıt altına alınanların bir kısmının talep olması halinde sahiplendirileceği belirtildi.
Kayıt alınan ve muayenesi yapılan atların bir kısmı, daha sonra tekrar yaşam alanlarına bırakılacak. Öte yandan, atların zarar görmemesi için başka kişi ve kurumlarca yakalanmasına izin verilmiyor.
Sahiplendirme, yüklenici firma tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar 8. Bölge Müdürlüğü Karaman Şube Müdürlüğü denetiminde yapılacak. Karadağ'da kurt, tilki, keklik, tavşan ve yaban koyunu gibi hayvanların yanı sıra bine yakın yılkı atı özgürce yaşam sürüyor.
Yıllar önce makineli tarıma geçilmesiyle sahipleri tarafından doğada kendi halinde yaşamaya terk edilen atlar, zamanla doğal ortamda kendilerine bir yaşam şekli belirleyip, adeta Karadağ'ın simgesi haline geldi.