ESKİŞEHİR (AA) - Hak-İş Eskişehir Şube Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması düzenledi.
Porsuk Bulvarı'nda toplanan sendika üyeleri adına konuşan İl Başkanı Filiz Taşdelen, 25 Kasım'da kadına yönelik şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa, mobbinge ve güvencesizliğe karşı durmak için bir arada olduklarını söyledi.
Kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik zarar ve ıstırap veren veya verebilecek toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem ya da bu eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakmanın, kadına yönelik şiddet olarak kabul edildiğini belirten Taşdelen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Dünyada olduğu gibi ülkemizde de maalesef kadına yönelik şiddet devam etmekte ve her üç kadından biri, fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakılmaktadır. Hak-İş olarak, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının kararlılıkla devam etmesi ve bu süreçte tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiğine inanmaktayız. Bu çerçevede son dönemde daha da yoğunlaşan çalışmalardan, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı, görsel, işitsel ve sosyal medyanın bu konuyu kamuoyunun gündeminde tutma konusunda gösterdikleri çabalardan memnuniyet duyuyoruz. İçişleri Bakanlığı tarafından yerli ve milli imkanlarla oluşturulan KADES programını 2018'den bu bugüne kadar 2 milyon 758 bin 120 kadın indirmiş ve 248 bin 473 ihbar alınmıştır."
Taşdelen, bu çalışmalar sayesinde geçmişte uğradıkları şiddeti konuşamayan, paylaşamayan, gizli tutan kadınların artık konuştuklarını, resmi makamlara ve sivil toplum kuruluşlarına daha yoğun şekilde başvurduklarını, şikayette bulunduklarını kaydederek şöyle konuştu:
"Diğer taraftan kadına yönelik şiddet konusunda hukuki düzenlemeler yapılırken, bu düzenlemelerin toplumsal değer yargılarıyla örtüşmesi, onlarla çelişmemesi ve toplumsal dokuyu, özellikle de temel yapımız olan ailenin çözülmemesi için azami dikkatin gösterilmesi gereklidir. Şiddet kavramı her alanda ortaya çıkmasına karşın daha çok aile ile birlikte anılmaktadır. Aile ve şiddet kavramlarının bir arada kullanılmasını, neredeyse deyim haline gelmesini, kendi toplumumuzun tarihsel kültürü ve yaşam biçimi göz önüne alındığında çok doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Bunu söylerken, halen bu anlamda yaşadığımız kimi problemleri görmemezlikten gelme veya öteleme gibi bir mantık yürütmüyoruz. Bizim toplumumuzun ve ülkemizin mayasında şiddet yoktur diyoruz."