ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, Paris İklim Anlaşması'nın onaylanmasının ardından yapılacak çalışmaların koordinasyonuna ihtiyaç olduğunu belirterek, "Bu koordinasyonu da aslında güçlü bir İklim Bakanlığıyla sağlamamızın iyi olacağını düşünüyoruz." dedi.
Bozoğlu, anlaşmanın onaylanmasına ilişkin kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda oy birliğiyle kabul edilmesi ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesine ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin Paris Anlaşmasına taraf olmasının önemli ve olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Bozoğlu, "Paris Anlaşması'na Türkiye'nin taraf olmasının dünyaya da büyük bir ivme kazandıracağını düşünüyorum. Paris Anlaşması'nın kısıtlayıcı hükümleri olmamasına rağmen itekleyici bir gücü olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
Burada asıl vurgulanması gereken konunun "yeşil mutabakat" olduğuna işaret eden Bozoğlu, "Yeşil mutabakatın da desteklenmesi, yeşil mutabakatla beraber konunun değerlendirilmesi olumlu olacaktır." ifadelerini kullandı.
Anlaşmaya taraf olunmasının etkilerine ilişkin de Bozoğlu, "Anlaşmaya taraf olmamızla bundan sonraki süreçte uluslararası alandan daha fazla destek görme şansımız var. Sanayicilerin, tarım alanında çalışanların, kamu kurumlarının, özellikle belediyelerin daha fazla fona ve finansmana ulaşma şansı da olacak." değerlendirmesinde bulundu.
- "Asıl bundan sonra süreç başlıyor"
Bozoğlu, bundan sonraki süreçte ciddi bir koordinasyon ihtiyacı olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Konunun bütün taraflarının bu süreçten faydalanacağı şekilde ve Türkiye'nin geleceği açısından çalışma yapılacak bir koordinasyona ihtiyaç var. Bu koordinasyonu da aslında güçlü bir İklim Bakanlığıyla sağlamamızın iyi olacağını düşünüyoruz. Yeni bir İklim Kanunu'yla karbon vergilendirmesi mevzusunun da yeşil mutabakat kapsamında değerlendirilmesi ve farklı alternatiflerin, yani sınırda karbon vergisi uygulamasıyla Türkiye'nin parasının Avrupa'ya gitmemesi için, Türkiye'nin kendine göre düzenlemeler yapmasına da ihtiyaç var ve bu düzenlemelerle oluşacak olan dönüşüm, Türkiye'nin kendi sanayisine ve aynı zamanda yerel yönetimlere, merkezi yönetime de katkı sağlayacaktır. Asıl bundan sonra süreç başlıyor. Hepimiz bu konunun tarafları olarak sivil toplum kuruluşları, ulusal ve uluslararası alanda destek vereceğiz ve ülkemizin daha yeşil bir kalkınma pratiğine kavuşmasını sağlayacağız."
Anlaşmanın oy birliğiyle kabul edilmesinin de "olumlu" olduğuna işaret eden Bozoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin, geleceğimizin ortak problemine dair oy birliği ile karar verilmiş olması çok büyük bir avantaj. Siyasi iradenin bu anlamdaki bu rüzgarı da arkasına alıp hızlı atılımlar yapması olumlu olacaktır, bütün paydaşlarla. Doğrusu çok kısıtlı bir zamanda çok büyük bir iş başarıldı. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve bütün siyasi partilerin temsilcilerinin ortak hareket etmesi bu anlamda çok değerliydi. Herkesin beraber hareket ettiğini görmüş olduk. Artık Glasgow'da Türkiye o masada olabilecek, hem ulusal hem uluslararası alanda görüşlerini söyleyecek, ulusal çıkarlarını koruyabilecek."
Dernek olarak, Glasgow'da 31 Ekim-12 Kasım'da düzenlenecek COP26'ya katılacaklarını ve burada çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini belirten Bozoğlu, "Bu etkinliklerde de kuracağımız ilişkilerde Türkiye'de yapılan ve planlanan çalışmaları anlatacağız. Sorumluluklarımız daha fazla artıyor. Bunun bilinciyle sivil toplum kuruluşları ve konunun uzmanları olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla doğrudan iletişim kurarak ve muhalefet partileriyle, iktidar partisiyle iletişim kurarak süreci yürüteceğiz." ifadelerini kullandı.
