İDLİB (AA) - Eşref Musa, Burak Karacaoğlu, Adham Kako - Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve destekçileri, son dönemde Rusya'nın hava desteğini alarak başkent Şam ve Humus'ta muhaliflerin kontrolündeki bölgelere kara ve hava saldırıları düzenleyerek bölge halkını göçe zorladı.
Muhalifler, Rusya aracılığıyla rejim ve İran güçleriyle yapılan müzakerelerde Şam'daki Kadem, Doğu Guta, Dumeyr, Duğu Kalamon, Yermük Kampı bölgeleri ile en son Humus ilinin kuzey kırsalında abluka altındaki bölgelerden ayrılmayı kabul etmişti.
Humus'tan bu ayın başından itibaren çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan 35 binden fazla kişi evlerini terk ederek kuzey bölgelerine göç etmek zorunda kaldı.
Ülkenin kuzeyindeki İdlib ve Halep'e ulaşan tahliye konvoylarındaki Suriyelilerin bazıları konaklama merkezlerine yerleştirilirken, merkezlerde boş yer kalmamasından dolayı daha sonra Humus'tan tahliye edilenler sığınmacı kamplarına, cami ve okullara yönlendirildi.
Bölgedeki aşırı sıcaklara karşı dayanıksız eski çadırlara yerleştirilen aileler, kavurucu hava nedeniyle zor günler yaşıyor.
Ev kiralarının yüksek olmasından dolayı tahliye edilenlerin çadırlarda kalmaktan başka çaresi yok. Yerel yardım kuruluşları, bölgedeki barınma imkanlarının ve yardım stoklarının tükendiğine dikkati çekerek, öncelikle barınma sorununun çözülmesini istiyor.
"Çocuklar zeminde uyuyor"
Ülkenin kuzeyindeki AA muhabirleri, Halep'in batı kırsalındaki Etarib'te tahliye edilenlerin yaşadığı dramı görüntüledi.
Humuslu 7 çocuk babası 48 yaşındaki Hüseyin Akiş, "Kuzey Humus’tan üzerimizdeki elbise ile çıktık. Kimseden ilgi göremedik. Yerlerde uyuyoruz. İnsanların çoğu özellikle çocuklar toprakta uyuyor." dedi.
Aşırı sıcaklar nedeniyle çadırlarda duramadıklarını dile getiren Akiş, "Rejim bizi terörist olarak görüyordu. Şimdi de burada ötekileştirilmiş, unutulmuş durumdayız." diye konuştu.
Humuslu aktivist Ahmet Ebu Loay da tahliye edilenlerin barınma ve geçim sorunu yaşadığını vurgulayarak, "İlk kafilelerin durumu daha iyiydi çünkü geçici konaklama merkezleri daha dolmamıştı." ifadelerini kullandı.
"Ev kiraları pahalı, çadırlar yetersiz"30 yaşındaki Hıdır Abid de Humus'ta 6 yıldır rejim ve destekçilerinin ablukası altında yaşamak zorunda kaldıklarını söyleyerek, "(Humus'un kuzeyi) Gerginliği azaltma bölgesi olmasına rağmen bölgeden tehcir edildik. Kamplarda yaşayanlar, aşırı sıcaklar nedeniyle akşama kadar dışarıda kalıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sivil toplum kuruluşlarının krizin karşısında yaptığı yardımların yetersiz kaldığına işaret eden Abid, "Ev kiraları yüksek, çadırlar yetersiz. Tahliye edilenlerin çoğunun evinden çıkarken sadece elbiseyle ayrılması, tahliye edilenlerin barınma ve geçinme sorununu krize dönüştürüyor." dedi.
"Çadırda sıcaklık 40 dereceyi aşıyor"
Evli ve bir çocuk babası 22 yaşındaki Muhammed Akiş de "Etarib ilçesinde bir okulun bahçesinde inşa edilen kampta kalıyoruz. Çadırda sıcaklık 40 dereceyi aşıyor, kampın altyapısı yetersiz. Yatacağımız sünger yok, içecek temiz su bulamıyoruz. İki yaşındaki oğlum hastalandı." ifadelerini kullandı.
"Birleşmiş Milletler bu krize müdahale etmeli"Ülkenin kuzeyindeki tahliyeleri organize sivil toplum kuruluşu Kuzey Tahliye Koordinatörlüğünün sorumlusu Obeyde Dendüş de Suriyelilerin yaşadığı sıkıntılara ilişkin, "Kuzeye tahliye edilenlerinin sayısı sivil toplum kuruluşlarının stoklarını tüketti. Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) bu krize müdahale etmeli. Yerel derneklerin kapasitesini aşacak bir felakettir." dedi.
Dendüş, tahliye edilenlerin ihtiyaçlarının karşılanması için uluslararası yardım kuruluşlarına ve BM'ye acil yardım çağrısı yaptı.