ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hilal Kaya Erdoğan, ışınların dik olarak yeryüzüne ulaştığı 10.00-16.00 saatlerinde güneşten kaçınılarak dış ortamlarda bulunulmaması gerektiğini bildirdi.
Erdoğan, yazılı açıklamasında, güneş ışınlarının deri üzerinde "güneş yanığı, deride lekelenme, deri yaşlanması, bağışıklık sisteminin baskılanması ve deri kanseri gelişimi" gibi olumsuz etkileri olduğunu kaydetti.
Güneşin bu zararlı etkilerinden korunmak için yapılması gerekenlerin, güneşten mümkün olduğunca kaçınma, koruyucu giysiler giyilmesi ve koruyucu krem kullanılması olarak sayılabileceğine işaret eden Erdoğan, şunları ifade etti:
"Güneşin ışınlarının dik olarak yeryüzüne ulaştığı 10.00 ile 16.00 saatleri arasında güneşten kaçınılarak dış ortamlarda bulunulmamalıdır. Açık havada çalışılıyorsa veya açık havada spor yapılacaksa ağaç gölgesi, gölgelik altı gibi bölgelerde bulunulmalı ve mümkünse şemsiye taşınmalıdır. Bulutlu günlerde, bulutların güneş ışınlarını engellediği düşünülüp daha uzun süre dışarıda kalınabilmektedir. Oysa ki bulutlu havalarda güneş ışınları yüzde 80'e varan oranlarda yeryüzüne ulaşmaktadır. Bundan dolayı havanın sıcak-soğuk ya da açık-kapalı olmasına bakılmaksızın, yaz-kış güneşten korunulmalıdır. Kar, su ve kum gibi yansıtıcı yüzeyler ile güneş maruziyeti artabileceğinden korunma önlemleri arttırılmalıdır. Pencere ve camın UVA'yı geçirebildiği unutulmamalı, araba ve pencere arkasında da güneş ışığından korunulmalıdır."
- "Solaryum derinin doğal renginde değişikliğe neden olur"
Erdoğan, güneşten ileri derecede korunma gereken hastalıklarda araba ve ev camlarına yaptırılabilen UV filtreli filmlerin faydalı olabildiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Solaryum derinin doğal renginde değişikliğe neden olur. Bu, derinin aldığı hasarın göstergesidir ve tehlike belirtisidir. Cilt kanserleri ve deri yaşlanmasına neden olabileceği için solaryum ve bronzlaştırıcı uygulamalardan kaçınılmalıdır. Güneşten koruyucu giysilerin giyilmesi bir başka korunma yöntemidir. Sıkı dokulu, kalın, çift kat, koyu renkli ve vücut bölgelerini mümkün olduğunca kapatan giysiler tercih edilmelidir. Kot, sentetik polyester ve yapay ipek güneşten pamuklu giysilere oranla daha iyi koruma sağlamaktadır. Kenarlığı 10 santimetreden büyük olan geniş şapkalar da güneşten korunmada faydalı olmaktadır. Kumaşların ıslanınca güneşten koruyucu özelliklerinin azaldığı unutulmamalıdır. Ayak ve ayak bileğinin korunması için kapalı ayakkabı ve çorap kullanımı etkili olmaktadır. UVA ve UVB koruması olan güneş gözlüklerinin kullanılması katarakt ve göz çevresinde oluşabilecek kanserlerden korunmada önemlidir. Düzenli kullanıldıklarında güneşten koruyucu kremler deri yaşlanmasını ve deri kanseri oluşumunu engelleyebilmektedir."