ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Tuzluçayır'daki cami-cemevi projesi içerisinde yer alarak örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri iddiasıyla, Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfının beş kurucusu hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar Haydar Malçok, Kemal Kaya, Mehmet Recep Ti̇ryaki̇, Muharrem Tandoğan ve Neci̇p Kayalı ile avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Fahrettin Yıldız, Cem Vakfı Onursal Genel Başkanı İzzettin Doğan'ın ifadesinin alınması için yazılan talimata yanıt geldiğini belirtti.
Buna göre Doğan, 15 Ocak 2018'de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde "tanık" sıfatıyla alınan ifadesinde şunları söyledi:
"Bundan 6-7 yıl kadar önce Fetullah Gülen beni telefonla arayarak cami-cemevi projesinden bahsetti. Aynı kapıdan girilerek yapılacak olan bir avlu içerisinde hem caminin hem de cemevinin bulunacağı bir projeydi bu. Ben de kendisine cami ile cemevi arasında bir de aşevi yapılması halinde projeye onay vereceğimi söyledim. Bunun üzerine 24 saat düşüneceğini söyleyerek telefonu kapattı. Sonra bana döndü ve fikrimi kabul ettiğini belirtti. Ancak ben bizden ve Alevi vatandaşlardan parasal destek alamayacağını, Alevilerin maddi durumunun çok iyi olmadığını söyledim. O da zaten maddi destek istemediğini, parayı kendisinin dostlarından bulacağını belirtti. Daha sonra Süleyman Uysal isimli şahıs zaman zaman benimle görüşmeye geldi. Cami-cemevinin Ankara'daki temeli atılırken Bakan Faruk Çelik ile birlikte basına açıklama yaptık. Böylece bu proje başlamış oldu. Ancak bundan 2-3 sene kadar önce zannedersem İçişleri Bakanlığından beni arayarak, projeyi değiştirmek istediklerini, vatandaşların hastane ihtiyacını karşılamak üzere bu alanların kullanılıp kullanılmayacağını sordular. Ben de buna sevineceğimi belirttim."
Doğan, "hiçbir zaman 170 ülkede okulu bulunan Fetullah Gülen'in bunu tek başına yapabileceğini düşünmediğini" ifade ederek , "Arkasında ABD'nin olduğu belliydi. Kaldı ki böyle bir teşkilatı orta ölçekli bir devlet bile sağlayamazdı. Ben bunu zamanında Başbakan iken Bülent Ecevit'e de söylemiştim." beyanını verdi.
Doğan, beyanının son bölümünde sanıkları tanımadığını da sözlerine ekledi.
Dava, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
- İddianame
İddianamede, FETÖ'nün toplumun her kesimine sızıp yönetimi altına alma stratejisi uyguladığı, hedef kitlelerinden birinin de Alevi İslam inancına sahip vatandaşlar olduğu bildirildi.
Örgüt lideri ve yöneticilerinin bu stratejiye uygun olarak cami-cemevi projesi başlattığı ifade edilen iddianamede, sanıkların da FETÖ'nün projesinin hayata geçirilmesi için 2012'de Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfını kurdukları, vakfın Büyükkoyuncu Hizmet Vakfından Ankara Mamak Tuzluçayır'daki araziyi bağış yoluyla devraldığı ve vakfın cami ve cemevi inşa ettirmeye başladığı kaydedildi.
Projenin, Fetullah Gülen'in isteği üzerine Alevilerden sorumlu imam Süleyman Uysal ve yardımcısı Ziya Demirel tarafından organize edildiği ifade edilen iddianamede, İzzettin Doğan ile onursal başkanı olduğu vakfın vefat eden şube başkanının da bu işe ikna edildiği belirtildi.
İddianamede, sanıkların "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapsi istendi.