ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay üyesi Mehmet Ali Duran hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Duran ile avukatı ve yakınları katıldı.
Duruşmada sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu. İddianamede, sanığın mesleğe girişinden itibaren örgüt içinde yer aldığı, toplantılarına katıldığı, örgüt liderinin talimatıyla Danıştaya üye seçilmesine karar verilen isimler arasında bulunduğu, Danıştay üyesi olduktan sonra da örgütle irtibatının devam ettiği belirtildi.
Sanığın Danıştayda örgüt abisi olarak 8. Dairenin sorumluluğunu üstlendiği anlatılan iddianamede, örgütün yaz kamplarına katıldığı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in odasının bulunduğu İstanbul'daki bir dershaneye düzenlenen geziye katıldığı, diğer örgüt mensupları arasındaki ByLock yazışmalarına göre, örgütün, sanığın oğlunun eğitim durumuyla ilgilendiği bildirildi.
Savunma için söz verilen Duran, hakkındaki suçlamaların akıl almaz olduğunu belirterek, "Rüyalarımı bile kirletmesine izin vermediğim terör örgütü üyeliği suçlaması nedeniyle adeta şok yaşadım." ifadesini kullandı.
Milli duygularını ön planda tutan bir kişilik olduğunu ileri süren Duran, Danıştay 8. Dairede görev yaparken öğrenci andının kaldırılması kararının iptali istemiyle açılan davada yürütmeyi durdurma yönünde, yani öğrenci andının kaldırılmaması yönünde muhalefet yazdığını savundu.
Türkçeden başka dillerde yer adı kullanılması talepli davaların reddi yönünde oy kullandığını da anlatan Duran, "Hayatımı vatan ve milletin bütünlüğü, dil ve bayrak sevgisiyle geçirmiş beni terör örgütü üyeliğiyle suçlamak ayıptır. Yapının dershaneleriyle ilgili bir tane hukuka aykırı kararımı ortaya çıkaramazlar. O konuda verdiğim hiçbir karar yoktur. Düşmanımın lehine bile olsa sadece hukuka uygun karar veririm." savunmasını yaptı.
Usule yönelik itirazlarını da dile getiren Duran, gözaltı, arama ve el koyma kararlarının yetkisiz Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü, bu nedenle hukuka aykırı olduğunu ileri sürdü.
Yargılama yerinin Anayasa Mahkemesi ya da Yargıtay Ceza Genel Kurulu olduğunu savunan Duran, görevsizlik kararı verilmesini talep etti.
Aleyhine verilen beyanlara değinen Duran, ifade verenlerin aynı suçtan soruşturma geçirdiğini, bu nedenle beyanların delil niteliği taşımadığını öne sürdü. Duran, bu ifadeleri verenlerin kendilerini kurtarma gayesiyle hareket ettiklerini öne sürerek, bilgi ve görgüye dayanmayan soyut beyanların hukuki delil sayılamayacağını iddia etti.
Duran, ByLock kaydının bulunmadığını ileri sürerek tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tahliye taleplerini reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile Ankara İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin'in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 2 Ağustos'a bırakılması kararlaştırıldı.
