ANKARA (AA) - Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın da arasında bulunduğu 3 sanığın "terör örgütü yöneticiliği", "siyasi ve askeri casusluk" ile "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davasına devam edildi.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Enver Altaylı ile Mehmet Barıner tutuklu bulundukları cezaevinden videokonferans aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou salonda hazır bulundu.
Enver Altaylı ve damadı Metin Can Yılmaz tarafından ABD'ye kaçırılıp burada görülen Halkbank davasında Türkiye aleyhinde faaliyetlerde bulunulacağı iddia edilen eski istihbaratçı tutuklu sanık Mehmet Barıner duruşmada esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Soruşturma aşamasındaki ifadelerini kabul etmediğini, mahkeme huzurundaki beyanlarının esas alınmasını isteyen Barıner, örgütün kapatılan lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul'da özel bir üniversitede burslu olarak hukuk bölümünde öğrenim gördüğünü anlattı.
Mezuniyetinin ardından Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığına atandığını, darbe girişiminin ardından ihraç edildiğini söyleyen Barıner, bir dönem İran masasında görev yaptığını, çalışma konuları arasında Halkbank davası ve Rıza Sarraf'ın bulunmadığını kaydetti.
İddianamede, yurt dışına kaçmak üzereyken yakalandığı iddiasına yer verildiğini aktaran Barıner, bunun doğru olmadığını, tutuksuz yargılandığı dönemde evinde yakalandığını ifade etti.
Eski istihbaratçı Enver Altaylı ile tanışmadığını, hiçbir zaman yüz yüze görüşmediklerini öne süren Barıner, Altaylı'nın damadı olan başka davanın tutuklu sanığı Metin Can Yılmaz ile aynı fakültede öğrenim gördükleri sırada tanıştıklarını söyledi.
Yılmaz'ın, Altaylı'nın damadı olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Barıner, tecrübelerinden faydalanmak için Altaylı ile kendisinin görüşmek istediğini ve aralarında sadece bir kez telefon görüşmesi gerçekleştiğini aktardı.
Barıner, görüşmeyi, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda yurt dışına kaçış planı için yapmadığını savundu.
"Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "siyasi ve askeri casusluk" ile suçlandığını hatırlatan Barıner, dosyasında bu suçları işlediğine dair delil bulunmadığını iddia etti.
Örgüt üyesi olduğuna ilişkin, Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastı davasının sanığı Hüseyin Kötüce başta olmak üzere çok sayıda tanığın beyanının gerçeği yansıtmadığını öne süren Barıner, suçsuz olduğunu savunarak beraatini istedi.
Davaya yarın devam edilecek.