ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklamaları nedeniyle Ankara Barosunun önceki 11 yöneticisinin, "dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan yargılanmasına devam edildi.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve eski Ankara Barosu Başkanı Ramiz Erinç Sağkan ile diğer sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmayı bazı Avrupa ülkelerinden avukatlar da takip etti.
Mahkeme Başkanı Sebahattin Sarıdoğan, dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra önceki celsede savunma yapamayan sanıklara söz verdi.
Sanık Aşkın Demir, dönemin Ankara Barosu yönetiminde olduğunu belirterek, imza attığı metnin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği savundu.
Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılması gerektiğini öne süren Demir, "Alevi inancına sahip bir vatandaşım. Vergi veriyorum. Diyanet sahip olduğum inancı 'sapkınlık' olarak görmektedir. Bu uygulama yüz yıldır devam ediyor. Cumhuriyetin kurulmasından sonra da değişen bir şey olmadı. Çorum, Sivas ve Maraş olayları bunun göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Hayatı boyunca sanık sandalyesine oturmadığını belirten Demir, kendisinin değil, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın nefret suçunu işlediğini iddia etti.
Sanık Cem Aksu da bir önceki celsede diğer sanıkların gerekli savunmaları yaptıklarını, arkadaşlarının beyanlarına katıldığını söyledi.
Sanık savunmalarının ardından söz alan Erbaş'ın avukatı Mahmut Acerce, sanık Aşkın Demir'in beyanlarının maksadını aştığını, Alevilikle ilgili görüşlerine katılmadıklarını ifade etti.
Avukat Acerce, şunları kaydetti:
"Başkan beye yönelik eleştiriler bilgi eksikliğinden kaynaklıdır. Daha önce de söylemiştik, arkadaşların soruları varsa yazıp getirin hepsini başta Sayın Erbaş olmak üzere Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerine cevaplandıralım demiştik. Bize göre 'Alevilik sapkınlık' değildir. Bu yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmalıyız. Gerçeğe ulaşmak için soru sorulur. Arkadaşlar ya soracakları sorunun cevabını biliyordur ya da cevap işlerine gelmiyordur. Yaptıkları açıklama suçtur, cezasız kalmaması lazım. Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz."
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Diyanet İşleri Başkanlığının davaya müdahillik talebinin reddine, esasa ilişkin mütalaasını açıklaması için dosyanın cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmetti.
Duruşmaya 22 Haziran'da devam edilecek.
- İddianame
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın "müşteki" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, eski Ankara Barosu Başkanı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ramiz Erinç Sağkan ile eski Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukatlar Aşkın Demir, Kemal Koranel, Hava Orhon, Özgen Hindistan, Zafer Doğan Bilgin, Meltem Akyol, Güzin Tanyeri, Çağrı Eryılmaz, Burcu Mine Gargın ve Cem Aksu şüpheli olarak yer alıyor.
İddianamede, Erbaş'ın, 24 Nisan 2020'de verdiği cuma hutbesinde, "Ey insanlar, İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eş cinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti, yılda yüz binlerce insan, gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim." şeklindeki sözleri üzerine Ankara Barosunun, "Sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın..." ifadeleriyle başlayan açıklama yaptığı hatırlatıldı.
İddianamede, 11 baro yöneticisinin, 1 yıldan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.