ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yurt dışında görev yapacak din görevlilerine hitaben yaptığı konuşmada, "Görev yapacağınız ülkelerde İslamofobik olaylar artmaktadır. Onlara İslam'ı ve kendimizi doğru tanıtmaya çalışmalıyız. İslamofobia ve İslam düşmanlığına karşı, ülkemizde kazandığınız ilmi birikimi aktarma, kültürümüzü yaşatma ve din hizmeti sunma açısından sizlere büyük görevler düşmektedir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Başkan Erbaş, çevrim içi düzenlenen, Yurt Dışı Sözleşmeli Din Görevlileri Hizmet Öncesi ve Hizmete Hazırlık Eğitimi'nin açılış konuşmasını yaptı.
Din görevlilerine hayırlı olsun dileklerini ileterek, görevlerinde başarılar dileyen Erbaş, "Vatandaşlarımızın yaşadığı Batı ülkelerinde kurumsallaşan yapısı ile Diyanet İşleri Başkanlığımız insanımıza dini, sosyal ve kültürel konularda rehberlik etmektedir. Sizler de Başkanlığımızın bir mensubu olarak görev yapacağınız yerlerde insanlara rehberlik edeceksiniz." diye konuştu.
Din görevlisi olmanın, sorumluluğu büyük bir vazife olduğuna işaret eden Erbaş, "Görev yaptığınız yerleri düşündüğümüzde üstlendiğiniz vazifenin hem önemi ve Allah katında mükafatı hem de sorumluluğu gerçekten çok büyüktür. Şunu da asla unutmayınız, Allah, İslam'a ve insanlığa hizmet eden kullarını her daim destekleyecek ve onlara yardımcı olacaktır." ifadelerini kullandı.
İslam'ın ilk yıllarında Hicret'ten önce Hz. Peygamberin Medinelilere muallim olarak Mus'ab b. Umeyr'i gönderdiğini hatırlatan Erbaş, "Mus'ab b. Umeyr, Allah'ın inayetiyle gittiği Yesrib'de gönüllere ve hanelere İslam'ın güneşinin girmesine vesile oldu. Sizler de gittiğiniz yerlerde birer Mus'ab misali gayretleriniz, azim ve çabalarınızla nice güzel faaliyetleri gerçekleştireceksiniz." dedi.
- "Müslüman her anında ihlaslı olmak zorundadır"
Din görevlisi hocaların, şahsiyet, karakter ve ahlaken toplumun en iyi ve örnek insanı olması gerektiğini vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:
"Onlar önderdirler ve örnektirler. Bu nedenle örneklik ve önderliğimize dikkat etmeliyiz. Müslüman her anında ihlaslı olmak zorundadır. Bir de ifa edeceğimiz görevin önemini düşündüğümüzde, Efendimizin 'Şüphesiz ki Allah sizin bedenlerinize ve suretlerinize bakmaz, fakat kalplerinize bakar' hadis-i şerifini düşünerek yaptığımız işi ancak onun rızası için yapmalıyız. Yüce dinimiz İslam'ın gayesi, insanları güzel ahlak sahibi yapmaktır. Sevgili Peygamberimizin 'Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini' söylemesi güzel ahlakın ne kadar önemli olduğunu bize göstermektedir."
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, görevlerinin başında, önce kendilerinin güzel ahlakla donanması, hareket etmesi sonra gençleri, çocukları güzel ahlak sahibi yapabilmek için gece gündüz çalışmanın geldiğini anlattı.
Görevlerinin sadece camide değil, hayatın tamamında geçerli olduğuna işaret eden Erbaş, "Zira din görevlisi hocalarımız, insanları dünya ve ahirette saadete ulaştıracak ilahi hakikatlere çağıran bir davetçi ve Peygamber mihrabında bulunan, onun bir temsilcisidir. Anlattıklarını önce kendileri uygulamalıdırlar." dedi.
Müminin vakar ve izzet sahibi biri olduğunu ifade eden Erbaş, "Bizler yaptıklarımızla vakarımızı korumalı, izzet ve onurumuza halel getirecek davranışlardan da uzak durmalıyız. Peygamber Efendimizin İslam'ı tebliğinde önemli etkenlerden biri onun yaşantısıdır. Düşmanları bile onu güvenilir, adil, doğru sözlü, ahde vefalı, cömert, sabırlı olduğunu ve diğer güzel hasletlerini itiraf etmek zorunda kalmışlardır." diye konuştu.
İlk emri "oku" olan bir dinin görevlisinin çok okuyan, araştıran, dininin ilkelerini en güzel şekilde bilen biri olması gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Kendinden beklenen hizmeti sunabilmesi ve İslam'ı doğru bir şekilde anlatabilmesi için mutlaka onu iyi bilmesi gerekir. Bunun için de çok okumalı ve araştırmalıdır. Sizler adeta kitaplarla bütünleşmelisiniz. Öğreneceksiniz, öğrendiğinizi hikmetle öğreteceksiniz. İlme talip olanların dostu kitaptır, kütüphanedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "İslam'a dünyanın bugün daha fazla ihtiyacı var"
İslam'ın insanlığın umudu olduğunu belirten Erbaş, insanlara İslam'ın rahmet mesajlarını, huzur iklimini taşıdıklarını söyledi.
Ali Erbaş, "Şunu biliyoruz ki İslam tüm insanların kurtuluşu için gelmiştir ve bütün Peygamberler de toplumlarına hep İslam'ı anlatmışlardır. Kişisel bunalımların, huzur arayışlarının küresel krizlerin kuşattığı bir dünyada biz daha çok çalışmak ve gayret etmek zorundayız. İslam'a dünyanın bugün daha fazla ihtiyacı var. İslam bütün insanlık için büyük bir nimettir." şeklinde konuştu.
"Camilerimizi birer Mescid-i Nebi'ye, sınıflarımızı birer Suffe gibi ilim meclislerine çevirelim. Camilerimiz bulunduğumuz yerin kalbi olsun." ifadesini kullanan Erbaş, görev yerlerinin sadece cami içi olmadığını, her yerde ve zamanda görevlerinin devam ettiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Allah Resulü mescidi sadece namaz için tahsis etmemiş bilakis ilim irfan mekanı haline getirmiştir. Ashab-ı Suffe'de yetişen yüzlerce genç İslam'ı yaşamış, yaşatmış ve aktarmıştır. Hz. Peygamberin en yakınında olanların büyük bir kısmı gençlerden oluşmuştur." diye konuştu.
Batı'nın, kendisine suni bir düşman algısı oluşturduğunu belirten Erbaş, "Bu algı neticesinde görev yapacağınız ülkelerde İslamofobik olaylar artmaktadır. Onlara İslam'ı ve kendimizi doğru tanıtmaya çalışmalıyız. İslamofobia ve İslam düşmanlığına karşı, ülkemizde kazandığınız ilmi birikimi aktarma, kültürümüzü yaşatma ve din hizmeti sunma açısından sizlere büyük görevler düşmektedir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, din hizmetlerinde dijital ortamların da değerlendirilmesini istedi.