Cuntacı eski tuğgeneral 'darbe toplantısı'nı inkar etti

FETÖ'nün darbe girişimi öncesinde "darbe toplantısı"na katılan ve hain kalkışmada mülki erkanın telefonlarına çıkmayıp bazı darbecilerle irtibatı tespit edilen eski tuğgeneral Hidayet Arı, FETÖ'nün "ne olursa olsun, inkar et" stratejisini izledi.

24 Şubat 2019 Pazar 13:38
Cuntacı eski tuğgeneral 'darbe toplantısı'nı inkar etti

EDİRNE (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bağımsız mahkemelerde yargılanan sanıklar, yargılama aşamasında örgütün yönlendirmesiyle inkar taktiğini uyguluyor.

Cezaevine girdikten sonra örgüt talimatı çerçevesinde inkar yolunu seçen sanıklar, yargılama aşamasında elde edilen görüntü, ses kaydı ve tanık ifadeleri karşısında çoğu zaman "bilmiyorum", "hatırlamıyorum" gibi ifadelerle savunma yapıyor ya da sessizliğini koruyor.

İddianameye göre, darbe girişimi öncesinde Babaeski'de "darbe toplantısı"na katılan, 15 Temmuz günü mülki erkanın telefonuna çıkmayıp darbeci askerlerle konuştuğu HTS (cep telefonu görüşme kayıtları) kayıtlarıyla tespit edilen eski Tuğgeneral Hidayet Arı da inkar yolunu seçenlerden.

Edirne Cumhuriyet Başsavcı Vekili Eşref Çağdaş Bal tarafından hazırlanan iddianamede, ordudan ihraç edilen eski 54. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı'nın, darbe girişiminden bir gün önce Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde "darbeye ilişkin toplantıya katıldığı" tespitine yer verildi.

İddianamede, sanık Arı'nın, ordudan ihraç edilen Binbaşı Murat Çelebioğlu, firari Albay Uzay Şahin ile Babaeski'de Tugay Komutanlığı resmi konutunda toplantıya katıldığı, aynı gün Edirne'ye dönüşünde de ordudan ihraç edilen, tutuklu eski 55. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Bekir Koçak'la bir araya geldiğinin belirlendiği bilgisi yer aldı.

İddiaya ilişkin Arı, savcılık savunmasında görüştüğü kişileri tanımadığını öne sürdü.

Arı'nın savunması iddianamede, şöyle yer aldı:

"Şu an tam tarihini hatırlamıyorum ancak 15 Temmuz tarihinden bir gün kadar önce, beni resmi cep telefonundan Uzay isimli, rütbesini bilmediğim bir kişi aradı. Bana 'Muzaffer Albay'dan size bir şey getireceğim, selamı var, Babaeski tugay komutanlığı lojmanında buluşalım' şeklinde bir teklifte bulundu. Benim de kendisiyle bu konuda paylaşacağım bilgiler olduğu için bu teklifi kabul ettim. Bunun üzerine 15 Temmuz tarihinden bir veya iki gün önce Arif uzman ile birlikte Babaeski tugay komutan vekilinin lojmanına, saat 18.00-19:00 sıralarında gittim. Tugay komutan vekili, lojmanında yoktu. Uzay isimli kişi, yanında ismini ve rütbesini bilmediğim hatta asker olduğunu da bilmediğim bir kişiyle lojmanda bulunuyorlardı. Ben, bu proje ile ilgili görüşüleceğini zannederek görüşmeye gittim. 5-10 dakika proje ile ilgili görüşüldü. Daha sonra herhangi bir görüşme yapılmadı."

İddianamede, "Arı'nın savunmaları göz önüne alındığında, beyanlarının gerçekle bağdaşmadığı, Uzay isimli rütbesini dahi bilmediğini beyan ettiği bir kişinin, telefonla yaptığı davet üzerine il dışına çıkarak, bu kişinin telefonda kendisine bir şey vereceğini beyan ettiğini ifade etmesine rağmen, toplantı sonucu hiçbir şey almaksızın veya yine kendisinin beyan ettiği üzere, sadece bir proje teslimi için toplantı yapmasının askeri işleyişe ve devlet ciddiyetine uygun düşmediği, yanlarında bulunan diğer kişinin asker olup olmadığını dahi bilmediğini beyan ettiği, bu toplantının askeri kalkışmaya ilişkin olduğunda şüphe bulunmadığı" belirtildi.

Uzay Şahin'in hain kalkışmada aktif rol üstlendiği, "Sayı 20 bin Trakya birlikleri dahil", "Trakya birlikleri yolda" şeklindeki mesajlarının Trakya bölgesine hakimiyetini, "Emniyet Müdür Yardımcıları emre itaat ediyor. Polis arkadaşlarıma iletiniz. Gözlerinden öpüyorum.", "Köprüyü aç, ortaya zırhlı araç koy, polisler geçmesin", "Askeri uçak kalksın", "AKP il teşkilatı bölgesinde önayak olanları vurun", "Müzahir yayın organlarını hava kuvvetleri vurmalı, talimat verin", "Arkadaşlar, her şey planlandığı gibi devam ediyor", "Vatanı gerekiyorsa vurun" gibi mesajlarının darbeyi yöneten kişilerden biri olduğunu ortaya koyduğunun belirlendiği iddianamede yer aldı.

Kalkışmanın Edirne'deki izleri "HTS'de" gizli

Hidayet Arı'nın cep telefonu görüşme kayıtları incelendiğinde, ilk olarak saat 19.33'te darbe girişiminin İstanbul ayağını yöneten eski İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu ile görüştükten sonra 20.43'te karargah binasına geldiği, daha sonra da yine darbe girişiminin aktif isimlerinden firari eski Albay Uzay Şahin (saat 20.49) ve "Yurtta Sulh" WhatsApp grubunun kurucusu eski Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu (saat 20.54) ile görüşmeler yaptığı tespitine yer verildi.

Aramalarla Arı'ya "kalkışmanın planlanandan öne çekileceği" bilgisinin verildiği kanısı, iddianameye not düşüldü.

"Mesai saati dışında karargahta neden toplandılar?"

Savunmalarında darbe girişiminde rol almadığı yönünde inkarlarda bulunan Arı'nın darbe girişiminde yer aldığı, iddianamede şu kanıtlarla da yansıtıldı:

"Güvenlik kamerası görüntüleri üzerinde yapılan tespitler değerlendirildiğinde, Anadolu Ajansı verilerine göre askeri kalkışmaya ilişkin ilk eylemlerin dış dünyaya saat 22.00’de yansımasına hatta sözde 'Yurtta Sulh' ismi ile kurulan WhatsApp sohbet grubunun dahi 21.15’te oluşturulmasına karşın, 20.38'de Ekrem Tekinaslan'ın (tutuklu eski binbaşı), 20.43'te Hidayet Arı'nın, 21.05'te Ramazan Altun'un, 21.47'de ise Bülent Yılancı'nın karargaha geldikleri belirlenmiştir. Dolayısıyla adı geçen şüphelilerin olay günü dış dünyaya yansıyan herhangi bir eylem bulunmaksızın ve mesai saatleri dışında karargahta toplanmaları olağanüstü durumdan bilgi sahibi olduklarını veyahut bir kısmının bu aşamada bilgilendirildiğini ortaya koymaktadır.

Arı hakkında Valilik ve emniyet teşkilatıyla birlikte hareket etmediği, askeri kalkışma karşıtı olduğu yönündeki iradesini valilikle ve diğer kamu kurum ya da kuruluşlarının amirleri ile bir araya gelerek dış dünyaya yansıtma imkanı var iken, kastının kalkışma yanlısı olduğunu gösterir biçimde tugay karargahı içerisinde kalarak, bağlı olduğu 5. Kolordu Komutanlığı'ndan dahi habersiz bir şekilde kışla içerisindeki askeri birlikleri kışla dışına çıkarmaya çalıştığı anlaşılmaktadır."

Mahkemede de inkar stratejisi

Arı, savcılıkta olduğu gibi FETÖ üyelerinin başvurduğu inkar stratejisini mahkemede de sürdürdü.

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 22 askerle yargılanan Hidayet Arı, mahkemede suçsuz olduğu savunmasını yaptı.

Arı, mahkemedeki savunmasında FETÖ üyesi olmadığını ve darbe girişimi gecesi tüm hazırlıklarının İstanbul'daki karışıklığı bastırmak amacıyla olduğunu iddia etti.

15 Temmuz gecesi Meriç Köprüsü üzerinde önü kesilen zırhlı askeri araca da değinen Arı, aracın köprü yanındaki askeri gazinoda görev yapan askerlerin güvenliği açısından gönderildiğini öne sürdü. Arı, zırhlı aracın yolunun kapatıldığını öğrendikten sonra aracın dönmesi için emir verdiğini anlattı.

"Generalliğe terfisine çok şaşırdım"

İzmir’de darbe girişimine ilişkin davada tanık olarak dinlenilen emekli subay İ.Ö, 2014 Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) FETÖ mensubu olduğunu bildiği aralarında Hidayet Arı’nın da olduğu 6 kişinin terfisine çok şaşırdığını, bu isimlerin kendilerini gizleyerek general olmalarını hazmedemediğini söyledi.

FETÖ’nün darbe girişiminde sözde "sıkıyönetim komutanı" olarak listede adı bulunan dönemin 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı'nın da aralarında olduğu eski 3 rütbeli sanığa Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce müebbet hapis cezası verildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de yerel mahkemenin kararını onadı.

Muhabir: Salih Baran


Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.