ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin gelişmekte olan ülke zincirini kırıp dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi 2023'te yapılacak tercihe bağlıdır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasına tüm partilileri selamlayarak başladı.
Ramazan ayı boyunca 81 il teşkilatı tarafından gerçekleştirilen iftar ve sahur programları için teşekkürlerini ileten Erdoğan, bu programların salgın döneminde mesafeli durmak mecburiyetinde kaldıkları milletle yeniden hasret giderme, kucaklaşma vesilesi olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Genel Merkezimiz ile il ve ilçe teşkilatlarımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla seferberlik ruhuyla çalıştığımızda milletimizin gönül kapılarının bize açık olduğunu gördük. İnşallah bu tempoyu asla düşürmeden, sürekli yeni araçlar ve yöntemlerle zenginleştirerek çalışmalarımızı 2023 Haziranı'na kadar sürdüreceğiz. Önümüzdeki yaklaşık bir yıllık süreyi en güzel şekilde değerlendirerek 16'ncı seçim zaferimize hep birlikte ulaşacağız." diye konuştu.
Her seçimin önemli, tarihi ve kritik olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hatırlayınız, 2002 Kasım seçimleri ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasıydı, hatırlayınız 2007 seçimleri vesayetle mücadelemizde yeni bir safhaya geçmemizi sağlamıştı. Hatırlayınız 2011 seçimleri eser ve hizmet siyasetimizi zirveye taşımıştı. Yine hatırlayınız, 2015 seçimleri ülkemizi yeniden eski günlere döndürmek isteyenlerle hesaplaşma zeminine dönüşmüştü. 2018 seçimleri darbe teşebbüsünün ve yeni yönetim sistemine geçişimizin ardından girdiğimiz ilk imtihandı. Her mahalli idareler seçimi, her halk oylaması da benzer misyonlara sahipti. İnşallah, 2023 seçimleri de hem ülkemizin AK Parti hükümetleri dönemindeki kazanımlarının bir muhasebesi hem de 2053 vizyonumuzun habercisi olarak siyasi tarihimize nakşedilecektir."
- "2023 seçimlerinin öncekilere göre farkı buradan geliyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime, küresel krizlerin dünyadaki yönetim ve ekonomik sistemini kökünden sarstığı bir dönemde gidildiğine dikkati çekerek, ilk işareti 2008 küresel finans kriziyle başlayan, salgınla yeni bir merhaleye ulaşan bu büyük sarsıntının Ukrayna-Rusya savaşıyla güvenlik boyutu da kazandığını söyledi.
Küresel krizin Türkiye'nin önüne tehditlerin yanında önemli fırsatlar da çıkardığına işaret eden Erdoğan, geçen 20 yılda Türkiye'ye kazandırdıkları demokrasi ve kalkınma altyapısı sayesinde pek çok sınamayı başarıyla verdiklerini belirtti.
Vesayet düzeniyle ve darbe heveslileriyle mücadele ederek milli iradenin üstünlüğünü tartışmasız bir şekilde tesis ettiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin asırlık geri kalmışlığını ortadan kaldıracak eser ve hizmetleri her alana teşmil ederek adım adım hayata geçirdiklerini bildirdi.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora, dış politikada, her alanda milletin en üst standartlarda hizmet alabileceği imkanları sağladıklarını, vatan topraklarının her karışını eserlerle donattıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terör örgütlerinin başını, hem sınırlarımız içinde hem sınırlarımız dışında ezerek, vatandaşlarımızın can, mal ve istikbal kaygısını ortadan kaldırdık. Kimi küresel dengesizliklerden kimi ülkemize kurulan ekonomik tuzaklardan kaynaklanan dalgalanmalara rağmen milletimizin refah seviyesini geçmişle mukayese edilemeyecek derecede yükselttik. Kendi güvenliğiyle, kendi yönetimiyle, kendi ekonomisiyle ilgili kararların başka yerlerde verildiği Türkiye'yi sadece vatandaşlarının değil bölgesindeki tüm kardeşlerinin, dünyadaki tüm mazlumların umudu bir ülke haline getirdik. Şimdi işte tüm bu emeklerin, tüm bu mücadelelerin, tüm bu fedakarlıkların, tüm bu altyapının asıl meyvesini toplayacağınız büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayacağımız bir dönemin eşiğindeyiz. 2023 seçimlerinin öncekilere göre farkı buradan geliyor."
- "Avrupa ülkeleriyle bu konuda yüzlerce görüşme yaptığımızdan muhakkak haberi yok"
"Bu seçim AK Parti için, Tayyip Erdoğan için değil, Türkiye için önemlidir" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin gelişmekte olan ülke zincirini kırıp dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi 2023'te yapılacak tercihe bağlıdır. Çünkü bu bizim hedefimiz, bizim hayalimiz, bizim çabamız. Muhalefet tarafının yavrularıyla beraber ülkemize tek taahhüdü, Türkiye'yi 20 yıl öncesine götürmek, yapılmış olan her şeyi mümkünse yıkmak, yıkamadıklarını da devre dışı bırakmaktır. Daha vahimi, Kılıçdaroğlu muhalefet adına yeni ve daha iddialı bir hedef ortaya koydu. Kılıçdaroğlu, ülkeye eser ve hizmet vermeye değil, kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi. Bu zatın bizimle, partimizle, hükümetle ilgili eleştirilerine bakıyor, gerektiğinde hak ettiği cevabı da veriyoruz. Ancak uzunca bir süredir bu zatın söylediklerinin yarısı yalan, yarısı yanlış.
Mesela dün Meclis'te çıkmış 'Tayyip Erdoğan Suriye meselesini Birleşmiş Milletler'de hiç gündeme getirdi mi' diye soruyor. Eline, diline dursun. Defaatle, anlaşılan o ki bu zat hiçbir Birleşmiş Milletler toplantısını takip etmemiş. Tabii bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz, çünkü bunların kalpleri mühürlü. Yine dün çıkmış 'Tayyip Erdoğan bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı' diyor. Avrupa ülkeleriyle bu konuda yüzlerce, belki binlerce görüşme yaptığımızdan, müzakereler yürüttüğümüzden, bize verilip de tutulmayan sözleri yüzlerine vurduğumuzdan muhakkak haberi yok."
- "Bu profilin takdirini ben milletime bırakıyorum"
"Gerçi bu adamın neyden haberi var ki?" ifadesini kullanan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"Kimi mahkeme kararlarıyla, ilgili belgelerle, kimi tarafların açık beyanıyla yanlışlığı ispatlanmış iftiraları tekrarlayıp durmak dışında bu zat Allah aşkına ne bilir ki? Devlet yönetmek adına bildiği tek şey de hastanelerinde insanların rehin kaldığı, kasasını emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale getirdiği SSK Genel Müdürlüğüdür. Merdikıpti misali sürekli örnek verdiği bürokratik kariyeri, ülkemizin en büyük utanç sayfalarından biridir. Bunca yıllık siyasetçiliği döneminde de kendisinin, ülkenin ve milletin herhangi bir meselesi hakkında dişe dokunur, sadra şifa olacak herhangi bir tespitine ve teklifine rastlamadık.
Buna karşılık PKK'sından FETÖ'süne, DHKP-C'sine kadar pek çok terör örgütüyle ülkemizle ve bölgemizle ilgili alçakça niyetleri olan tüm uluslararası güçlerin maşalığını yaptığının şahidiyiz. Bu adamı nerede görürsünüz? Ankara'dan İstanbul'a teröristlerle kol kola, el ele yürüdüğünü görürsünüz ve yine oralarda çadır kurduğunu görürsünüz. Bu adamı nerede görürsünüz? Bütün bu teröristlere, yandaşlarıyla beraber onların cenaze törenlerine katıldığını görürsünüz. Bu tür bir insandan yalandan, talandan başka ne beklenebilir?"
Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun, Türk siyasetini dizayn etmeye yönelik sinsi bir projenin aparatı olarak geldiği CHP Genel Başkanlığı koltuğunu bugüne kadar da hep aynı amaçla kullandığını" dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ne söylersek söyleyelim, hangi belgeyi ortaya koyarsak koyalım, kendine verilen göreve uygun şekilde, kafasında inşa ettiği dünyada yaşamayı sürdüren bu profilin takdirini ben milletime bırakıyorum. Hiçbir terör örgütüne, hiçbir Türkiye düşmanına kullanmadığı ifadelerle bize saldırmayı siyaset sanan bu zavallı zatın, dünkü hezeyanlarına Parti Sözcümüz az önce gerekli cevapları zaten verdi. Bu tablo karşısında kendisinin artık siyasetin değil bu işin mütehassısı tabiplerin konusu olduğuna karar verip işimize bakıyoruz. Ancak bu zatın geçtiğimiz haftalarda ifade ettiği, o da çok enteresan, 'Kavga etmeye geliyorum' bu sözü ve bununla bağlantılı olarak dile getirdiği 'Ya bana katılın, ya önümden çekilin' meydan okumasını ben farklı bir yere koyuyorum."
(Sürecek)