ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail Başbakanı Netanyahu ile ilk defa temas kuruyoruz. Temennim o ki bu gelişme, Türkiye-İsrail ilişkilerinde çok daha sıcak bir dönemin başlangıcı olsun." dedi.
Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan Körfez turunun ardından Türkiye'ye dönüşünde, uçakta değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail medyasında son günlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Türkiye ziyaretine ilişkin değerlendirmeler yapıldığı ve İsrail'in doğal gazının Akdeniz'den Türkiye üzerinden Avrupa'ya arzının söz konusu olduğuna ilişkin ifadelerin bulunduğunun hatırlatılmasının ardından değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şunları söyledi:
"Burada zaten en sağlıklı proje, Türkiye üzerinden doğal gazın Avrupa'ya ulaşmasıdır. Yoksa Akdeniz'den Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatı maliyetleri itibarıyla çok fazla. Ama Türkiye'den olduğu zaman hem Türkiye olarak bunu kullanma noktasında karlı bir sürece girmiş olacağız hem de Avrupa'ya bu işin naklinde belli bir oran imkanımız olacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Bey'in döneminde böyle bir adım atılmıştı. O adım kesintiye uğradı. Şimdi ise bu atacağımız adımla ilk defa Netanyahu ile bir temas kuruyoruz. Temennim odur ki bu gelişme, Türkiye-İsrail ilişkilerinde çok daha sıcak bir dönemin başlangıcı olsun."
- "Rusya ile ilişkilerimizi devam ettiriyoruz"
Rusya'nın gıda koridorunu kapatma meselesinin Avrupa basınında, "İsveç'e NATO'da yeşil ışık yakılması, Türkiye'nin arabuluculukta önemini azalttı." şeklinde ifade edildiğinin aktarılmasının ardından, "Böyle bir görüşe katılır mısınız?" sorusuna Erdoğan, bu görüşe katılmadığını belirtti.
Türkiye'nin şu anda Rusya ile ilişkilerini devam ettirdiğini belirten Erdoğan, gerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gerek MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın görüşmelerini sürdürdüğünü belirtti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Görüşmelerle birlikte çok yakın bir zamanda Sayın Putin ile ama telefon diplomasisi ama aramızda daha önce konuştuğumuz Türkiye ziyaretiyle inşallah bu işi belli bir yere bağlayacağız. Rusya'nın da bazı beklentileri var. Bunların aşılması halinde Rusya bu tahıl koridorunun aktif çalışmasından yana. Karadeniz Tahıl Girişimi'nin sonlandırılmasının küresel gıda fiyatlarını artırmasının yanı sıra bazı bölgelerde kıtlık ve ardından yeni göç dalgalarına kadar uzanan bir dizi etkisi olacaktır. Bunun önüne geçmek için inisiyatif almaktan geri durmayız. Sayın Putin ile konuyu etraflıca konuşarak, bu insani hareketin devamını temin edeceğimize inanıyorum. Kendisinin de Batılı ülkelerden bazı beklentileri olduğunu biliyoruz. Bu konuda da Batılı ülkelerin harekete geçmesi gerekmektedir."
Karadeniz Tahıl Girişimi'yle dünya piyasalarına 33 milyon tondan fazla tahılın sevkini sağladıklarını belirten Erdoğan, küresel salgının, ekonomik krizin ardından sonuçları çok daha ağır olacak küresel bir gıda krizinin önüne geçtiklerini anımsattı.
Erdoğan, "Sonuçları itibarıyla bu kadar hayati olan bir girişimin devam etmesi insanlığın hayrınadır." dedi.
Diplomasinin tüm enstrümanlarını kullanacaklarını, tüm gayretlerini bu meseleye yoğunlaştıracaklarını söyleyen Erdoğan, "Savaş ortamında insanlığa hizmet eden bir uzlaşı sağlandı ve bunun devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Türkiye'ye dönüşte Sayın Putin ile görüşmelerimi gerçekleştireceğim. Öncelikle telefon diplomasisini kullanacağız. Sayın Putin'in ağustos ayında planlanan ziyareti de gerçekleşirse bu hususları tüm ayrıntısıyla görüşeceğiz. İnanıyorum ki süreç uzamadan, Karadeniz Tahıl Girişimi'nin devamını sağlayacağız." açıklamasında bulundu.
- "(Emekliler) Yıl sonu itibarıyla yeniden bir değerlendirme yapmamız söz konusu"
Türkiye ekonomisinde akaryakıtta ÖTV artışıyla ilgili tartışmaların bulunduğunun anımsatılmasının ardından, "Bu konudaki yaklaşımınız nedir? Vatandaşın ekonomik olarak rahatlaması için süre verebilir misiniz? Bir de memurlara yapılan artış tatmin edici bulunmasına rağmen emeklilere yapılan artış biraz yetersiz bulundu. Emekli maaşları konusunda yeni bir yaklaşımınız olacak mı?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Akaryakıtta Hazine ve Maliye Bakanlığımız vergi ile alakalı bir düzenleme yaptı. Özellikle ÖTV'nin maktu olmasından dolayı çok uzun zamandır enflasyon güncellemesi yapılmamıştı. Bu nedenle ÖTV'de böyle bir artışa gidildi. Özellikle 6 Şubat depremlerinin getirdiği yoğun mali yük, bu anlamda bütçenin ihtiyaçları kapsamında böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduk. Tüm bunlara rağmen akaryakıt fiyatlarında Türkiye, Avrupa'nın en ucuz ülkelerinden biri. Akaryakıtta zaten bir otomatik fiyatlandırma mekanizması var. Dünyadaki fiyatlar çerçevesinde belirleniyor. ÖTV artışıyla yapılan da depremin etkileri, depremle mücadeleyle alakalı Türkiye'nin ihtiyaçları kapsamında yapılmış bir vergi düzenlemesidir."
Erdoğan, emekli maaşlarına ilişkin, "Emekliler noktasında da yıl sonu itibarıyla yeniden bir değerlendirme yapmamız söz konusu." ifadesini kullandı.
Memura, işçiye ve emekliye bütçe şartlarını zorlayarak en iyi zammı yaptıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğimize dair söz verdik ve şu ana kadar da ezdirmedik. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimize enflasyon zammına ilave refah payı verilerek zam oranını yüzde 25'e yükselttik. Memur emeklilerine de aynı şekilde yüzde 25 oranında zam yapıldı. Enflasyonun üzerinde artışlar yapıldı. Biz memurumuza, çalışanımıza, emeklimize bu zamları yaparken bazı fırsatçı, açgözlüler de adeta vatandaşın cebine elini uzatıyor. Bu fırsatçılara izin vermeyeceğiz. Ticaret Bakanlığımız denetimlerini sıklaştırdı, cezai işlemleri artırıyoruz."
- "Gabar petrolü sistemimize entegre edildiğinde vatandaşımıza bir yansıması mutlaka olacak"
"Akaryakıt zammının ardından şöyle bir algı ortaya çıktı, Gabar'da keşfedilen petrolle alakalı, 'Biz bu petrolü çıkartıyorsak, niye bu zamlarla karşı karşıyayız.' Gabar'daki petrolle bu akaryakıt zammının bir ilişiği var mı? Gabar'daki petrolün vatandaşın cebine nasıl bir katkısı olacak?" sorusu üzerine de Erdoğan, Gabar'daki petrolün henüz halkın cebine girmeye başlamadığını söyledi.
Şu anda petrolü çıkarma safhasında olduklarını ifade eden Erdoğan, "Bunu çıkarıp da devletin, hazinenin kasasına, kesesine girmeye başladığı andan itibaren Gabar petrolü de süratle inşallah vatandaşımıza yansıyacak. İnşallah en uygunu, ideali neyse biz onu vatandaşımıza yansıtırız." dedi.
Karadeniz'deki gaz rezervinin Ağustos 2020'de keşfedildiğini, Nisan 2023 itibarıyla Faz-1 kapsamında planlanan 10 kuyunun devreye alındığını belirten Erdoğan, "Böylelikle de Karadeniz gazı sisteme dahil oldu, evlerimizde kullanmaya başlandı. Nisan ayında konutlarda doğal gazı 1 ay bedava, 1 yıl boyunca da 25 metreküpe denk doğal gazı ücretsiz yaptıysak Gabar petrolü de sistemimize entegre edildiğinde vatandaşımıza bir yansıması mutlaka olacaktır. Keşfi yapılan petrolün sisteme girmesi, yakıt olarak kullanılması biraz zaman alacak." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, öte taraftan "aile ve gençlik bankası"nın kaynağının Gabar petrolü ve Karadeniz doğal gazının olacağını belirterek, "Bu konuda Norveç modelini önemsiyorum. Aile ve gençlik bankasını bunun için kuruyoruz. Orada belli bir rezervi tutacağız. Bu rezervden aileler, gençler istifade edecekler. Bu da vatandaşlarımıza başka bir yansıması olacaktır." şeklinde konuştu.
- "Gabar petrolünün ekonomiye olumlu yansıması 2024'te başlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gabar petrolü için bir süre var mı?" sorusuna karşılık da şu yanıtı verdi:
"Gabar petrolünün ekonomiye olumlu yansıması 2024'te başlar. Şu anda günde 12-13 bin varil üretiyoruz. İnşallah 100 bin varile çıkacak ve dolayısıyla Türkiye üretimini ikiye katlamış olacak, 2024'ün sonuna kadar. Esas itibarıyla devreye girme tarihi 2024 sonu diyebiliriz. Yaklaşık 100 kuyu açacağız. Şu anda Türkiye ve civar ülkelerdeki bütün sondaj makinalarını oraya yönlendiriyoruz. Dağlarda kilometrelerce yol yapılıyor. Çok hummalı bir çalışma var."
- "Vatandaşlarımızı açgözlü bir avuç azınlığın kar hırsına kurban edemeyiz"
Yüksek kiralara işaret edilerek, "Sektör temsilcileri, sadece İstanbul'da 100 bin atıl konut olduğunu söylüyorlar tamamlanmamış, yarım kalmış. Bunlar sektöre kazandırılabilir mi? Boş duran evler de kira fiyatlarını etkiliyor. Bazı ülkeler boş duran evlerden yüksek vergi alıyor bilgisi var. Böyle bir şey olabilir mi Türkiye'de?" sorusu üzerine Erdoğan, "Şimdi Bakanlığımızın konuyla ilgili çalışması var. Bu çalışmayla da bunların üzerine üzerine gideceğiz. Yani bunların yanına bu kar kalmayacak. Fahiş kira artışını ve konut fiyatlarını durdurmak için gerekirse ceza uygulamasına da gideceğiz. Vatandaşlarımızı açgözlü bir avuç azınlığın kar hırsına kurban edemeyiz. Vatandaşımızın alım gücünü düşürmemek, enflasyona ezdirmemek için yaptığımız zamlara göz diken ev sahipleri bunun bedelini ödemek zorunda kalacak. Hangi konuda olursa olsun fahiş fiyat artışlarına giden, piyasanın dengesini bozan yaptığı davranışın cezasını çekecektir." şeklinde konuştu.
- "Büyük kongremizle birlikte mevcut yönetimimizde bir yenilenmeyi yapacağız"
Muhalefette, özelikle CHP'de genel seçimler sonrası bir kaosun yaşandığı, seçimi kaybetmenin getirdiği stresin yönetilemediğinin ifade edilmesinin ardından, "CHP tabanının da tepkisi var. Seçimi neden kaybettik sorusunun cevabını bir özeleştiri olarak değerlendiremediler. Muhalefetin bu durumu yerel seçimler için bir zafiyet mi? Sizin yerel seçimler için stratejiniz nedir? Daha genel seçim gecesi yerel seçimleri işaret etmiştiniz. Sizin için süreç başladı mı?" sorusuna ilişkin değerlendirme yapan Erdoğan, kendileri için sürecin, son seçim akşamı zaten başladığını söyledi.
Şimdi ekim başı gibi büyük bir kongre yapacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu kongre aslında yerel seçimlerin işaret fişeğidir. Büyük kongremizle birlikte mevcut yönetimimizde bir yenilenmeyi yapacağız. Bazı yerlerde adaylıklar sebebiyle boşalmalar olmuştu. Bu boşalmaların olduğu illerimizin de süratle bütün başkanlarını atadık. Gerek ana kademe gerek kadın kollarında bu atamalarımızı yaptık. Diğer taraftan çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bizim CHP gibi bir derdimiz, sıkıntımız yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak hedefe kilitlendik ve nerede, nasıl isimler bulacağız buna çalışıyoruz. Yerel seçimlerde sadece parti iş görmüyor, adaylar büyük önem arz ediyor. 30 büyükşehir, 51 il ve ilçe belediyelerinde gayet güzel bir çalışma ve isabetli isimler bulmak suretiyle inşallah hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Teşkilatımız çalışıyor, bu çalışmalar üzerinden biz çalışmalarımızı zenginleştirerek devam ettiriyoruz. Kongre bu işin en önemli güç kaynağı olacak."
- "Uyuşturucuyla mücadeleye aynen devam edeceğiz"
Uyuşturucu bağımlılığı üzerine ABD'den bir görüntü izletilmesi sonrasında, "ABD'nin farklı şehirlerindeki uyuşturucu bağımlısı gençlerin görüntüleri sosyal medyada her geçen gün daha çok yer alıyor. ABD şehirlerinin her köşesi böyle bağımlılarla dolu. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye'de gençliği korumak için neler yapıyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, uyuşturucu satıcılarının yakalanmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dönemi de dahil başarılı adımlar atıldığını vurguladı.
Videoda da görüldüğü gibi Amerika'nın bu işte zayıf kaldığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uyuşturucu büyük bir felaket ve bu felaket karşısında insanlık tedbirini almalıdır. Olay zenginlik, fakirlik noktası değil. Şimdi baktığınız zaman Amerika ekonomik olarak zengin bir ülke ama zengin ülke olduğu halde bütün o bağımlıların hali ortada. Türkiye olarak biz, bu konuda çok kararlıyız. Başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere her türlü tedbirlerimizi alıyoruz. Emniyet teşkilatımız, jandarmayla çalışmalarını sürekli yapıyor ve üzerlerine üzerlerine gidiyoruz. Bu adımlar caydırma, bu suçu işleyenlerin üzerine gitme noktasındaki kararlılığımızı gösterme adımlarıdır. Buna aynen devam edeceğiz."
Gençleri uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan korumak için devletin tüm imkanlarını kullandıklarını vurgulayan Erdoğan, uyuşturucuyla mücadelenin sadece Türkiye'nin değil bütün ülkelerin ortak mücadele alanı olması gerektiğinin altını çizdi.
Erdoğan, terör ve uyuşturucunun, küresel mücadele gerektiren konular olduğunu belirtti.
Türk güvenlik güçlerinin uyuşturucu ticareti yapanlara göz açtırmadığını ifade eden Erdoğan, "Sokak satıcılarından uyuşturucu baronlarına zehir tacirlerine kadar Türkiye'yi dar ediyoruz, edeceğiz. Diğer taraftan yerli, milli ve insani değerlerle donatılmış bir değerler eğitimini önemsiyoruz. Bu konuda atılması gereken adımları da tereddüt etmeden atacağız. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin heba olmaması için eğitime öncelik veriyoruz. Aile ve gençlik bankamızla da gençlerimizin yanında olacağız. Bu konudaki çalışmalarımız da süratle devam ediyor. Ümit ediyorum ki yakın zamanda müjdeli haberleri de vatandaşlarımızla paylaşacağız." diye konuştu.
- "Yaptığımız çalışmalarla TDT'de Kuzey Kıbrıs artık bir gözlemci üye olarak yerini aldı"
Kıbrıs'ın tanınmasına yönelik verilen mesajların sorulması üzerine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Yaptığımız çalışmalarla Türk Devletleri Teşkilatı'nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık bir gözlemci üye olarak yerini aldı. Artık Teşkilatın toplantılarına davet ediliyor, katılıyor. Bunu Türk dünyasından tüm dünyaya yaygınlaştırmak suretiyle neler yapılabilir bunu çalışıyoruz. İkili görüşmelerle, kulis faaliyetleriyle Batı’ya da bunları söylüyoruz. Temennimiz odur ki Türk dünyasından sonra Körfez ülkeleriyle ve bunun yanında Batı'ya da bunu hissettirmek suretiyle bu adımları atalım. Kuzey Kıbrıs, şu anda 300-400 bin nüfusa sahip, bu önemli bir potansiyel. Meclis binamızı yapıyoruz, Cumhurbaşkanlığı binasını yapıyoruz. Bunlarla, fiziki imkanlar noktasında Kuzey Kıbrıs çok daha farklı bir konuma geliyor."
Açılışı yapılan havalimanının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde olmadığını belirten Erdoğan, havalimanının pist itibarıyla da her tür uçağın inebileceği şekilde olduğunu ifade etti.
Erdoğan, "İnşallah bunlarla beraber bu fiziki altyapıyı tüm dünyaya göstermek suretiyle inşallah Kuzey Kıbrıs'ta yeni adımların atılmasını sağlamış olacağız." dedi.
(Bitti)