ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı medyasını eleştirerek, "O zaman için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, şimdi bana söylediklerini aynen söylüyorlar. Bunlar tahammül edemiyorlar, ona da 'diktatör' dediler. Şimdi bize diyorlar." dedi.
Erdoğan, Atakule'de buluştuğu gençlerin sorularını yanıtladı. Program, Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya hesaplarından canlı yayımlandı.
Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Betül Özdemir Karat, "Sizlerin farklı fikir ve görüşlere, gençlere, öğrencilere ne kadar değer verdiğinize bizzat şahit olduk. Fakat Batı medyasını takip ettiğimizde, şahsınızın agresif bir siyasi aktör olarak yansıtılması bizleri son derece üzmekte. Aksine siz farklılıklara değer veren büyük bir lidersiniz bizim gözümüzde. Bu konunun nedeni hakkında ne söylemek istersiniz?" sorusunu yöneltti.
"Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün katıldığı A Haber-ATV ortak yayınında, Türkiye'nin 1922'deki çıkış mücadelesinin olduğu dönemlerde Batı medyasının Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tespitlerinin de yer aldığını hatırlattı.
Erdoğan, Batı medyasına ilişkin, "O zaman için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, şimdi bana söylediklerini aynen söylüyorlar. Bunlar tahammül edemiyorlar, ona da 'diktatör' dediler. Şimdi bize diyorlar." diye konuştu.
Batının, Türkiye'nin kalkınmasını hazmedemediğine dikkati çeken Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye böyle nasıl kalkınır? Bu kadar kısa zamanda nasıl toparlar, ayağa kalkar? Nasıl olur da kendi insansız hava aracını, silahlı insansız hava aracını üretir, tankını, topunu, füzesini yapar? Bunlar, bunları çıldırtıyor. Eğer biz bunları yapar durumda olmasaydık, Afrin Operasyonu'nu yapamazdık. Bunlar bize bir şey vermezdi. Cerablus'ta başarılı olamazdık. Bunlar elimizde olunca, biz bunların hepsini yapar duruma geldik. Afrin Operasyonu'nu, Zeytin Dalı Operasyonu'nu gerçekleştirdik. Bütün sınırlarda şu an hazır haldeyiz. Amerika bakalım verdiği sözde duracak mı?" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Rusya'da çeşitli temaslarda bulunacağını dile getirerek, "Ayın 8'inde Moskova'dayım. Orada görüşmelerimiz var. Yüksek Düzeyli Strateji Konsey Toplantısı için Rusya'da, Moskova'da bir araya geleceğiz. Artık Türkiye masanın dışından yönetilen değil, masada oturup konuşulan bir ülke. Onları bu rahatsız ediyor. Bizim paramızla, ekonomimizle, kur, faiz vesaire bunlarla oynamaları da bunların netice alabilecekleri bir alan olmaktan çıktı. Bu konuda da biz başarılı olacağız." ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerin ardından yapacaklarının belli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pazartesiden sonra 4,5 yıl biz önümüze bakacağız. Yol haritamız, takvim belli. Yapmamız gereken işlerin hepsini tıkır tıkır yoluna koymaya başlayacağız." şeklinde konuştu.
- "Gel dediğimiz anda, onlar da gelmeye başlayacak"
Erdoğan, yatırımcıların bu konuda kendilerinden haber beklediğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Gel dediğimiz anda, onlar da gelmeye başlayacak. Çünkü yatırımcı önünü görmek ister. Para, civa gibidir. Civa, kendisine uygun nereyi bulursa, hangi kutbu bulursa ona doğru hareket eder. Para da öyledir. Kendisi için verimli olan yeri nerede bulursa, para oraya kaçar. Yoksa fizibil olmayan bir yerde girişimci gelir de yatırım yapar mı? Kendisi için fizibil olan bir yeri bulacak ve oraya gelip yatırımını yapacak.
Şimdi yatırımcı Güneydoğu'ya gelip de yatırım yapar mı? Benim ülkemdekiler bile, oraların insanı bile yapmıyor. Bunların içinde yürekli olanlar var, sağ olsunlar. Onlar yapıyor. Gidiyor orada icabında mermer, çimento fabrikasını kuruyor. Niye? Yüreği var. 'Ben bu toprakların evladıyım, dolayısıyla buraya bu yatırımı yapmam lazım' diyor ve yapıyor. Ben de onları alkışlıyorum ve isimlerini vermek suretiyle tanıtıyorum. Çünkü bunların alkışlanması, takdir edilmesi lazım."
- Yerel seçim süreci
Yerel seçimlerin bu işin engeli olmadığını vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, "Batı nereden girdi? 'Seçim var' dedi. Yerel seçim başka bir şey, genel seçim başka bir şey. Türkiye'de ekonomi politikalarını yerel yöneticiler mi belirleyecek? Böyle bir şey var mı? Olabilir mi böyle bir şey? Ekonomik bütün gelişmeleri, kuralları belirleyecek olan yer, başında olduğum devlettir, kabinemdir. Bütün ekibimle beraber bunu biz belirleriz. Yerel yöneticilerin bunda en ufak bir katkısı yoktur." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, merkezi yönetim olarak parayı çok iyi yönetmek zorunda olduklarını vurgulayarak, "Bir defa devlette yönetim anlayışında insan, bilgi ve finans yönetimi çok önemlidir. Bu 3 şeyi başardığınız sürece başarılı olursunuz. Eğer bu 3'ünde başarılı olamazsanız, kayba mahkumsunuz." dedi.
Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi Kenan Bahtiyar da "Gün içinde 3-4 farklı şehre gidip miting yaptığınız oluyor. Yoğun bir temponuz var ama hala sizi dinç görüyoruz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigara ve alkol kullanmadığını, uykusuna dikkat ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunlar olduğu zaman dinç duruyorsunuz. Şu anda kampanya sebebiyle sporumu yapamıyorum ama önümüzdeki haftadan itibaren spor faaliyetlerime devam edeceğim. Onların da bize büyük faydası var. Gıdamıza mümkün olduğunca dikkat ediyoruz. Evde de Hanımefendi bizi bu noktalarda ciddi anlamda sıkıştırır, her şeyi yememize müsaade etmez. Kendisi aynı zamanda alternatif tıpçıdır."
Recep Tayyip Erdoğan, gençlere de sporu ihmal etmemeleri tavsiyesinde bulundu.
- "Dünyadaki opera binalarıyla yarışacak bir proje"
Bir öğrencinin, "Ankara'da gençler için faaliyet ve yatırımlarınız neler olacak?" şeklindeki sorusu üzerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki vaatlerini anlattı.
Erdoğan da daha önce Ankara'da bir opera binası olmadığını anımsatarak, "İlk opera binasını Ankara'da biz yaptık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin içerisinde 2 bin 30 kişilik çok amaçlı opera binamız var. Orayı biz sürekli gençlerin ve tüm halkımızın katılacağı bir mekan haline getirdik." diye konuştu.
Geçen haftalarda burada gerçekleşen programlar hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, binayı ulusal ve uluslararası birçok etkinliğin yapıldığı merkez olarak kullandıklarına değindi.
Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'ni Türkiye'nin en büyük opera binası olarak inşa ettiklerini hatırlatarak, "Hakikaten modern, dünyadaki opera binalarıyla yarışacak bir proje olarak görüyoruz. Çok uzun da sürmeyecek, herhalde 2020 gibi orayı bitireceğiz, belki 2021'e sarkabilir." şeklinde konuştu.
- Notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atakule'ye geldiğinde programın yapılacağı kata çıkmak için bindiği asansörden katlardaki vatandaşlara el salladı.
Gençlerin sorularını yanıtladığı programın ardından öğle yemeği için Atakule'nin terasına çıkan Erdoğan, burada gençlerin yanına oturarak, birlikte dürüm döner yedi ve ayran içti.
Gençlerle sohbet de eden Recep Tayyip Erdoğan, özçekim isteklerini de geri çevirmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Atakule'den ayrılırken, kendisini bekleyen vatandaşların da yanına giderek, fotoğraf çektirdi.
(Bitti)