Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Yeni Spor Salonu önünde düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Kütahya'nın tüm ilçelerini tek tek sayarak selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merhum Başbakan Adnan Menderes'in şehri Kütahya, demokrasinin, milli iradenin şehri Kütahya sizleri bir kez daha hürmetle selamlıyorum. Şehitler diyarı Kütahya'dan, Dumlupınar'daki şehitlerimiz başta olmak üzere İstiklal Savaşı'mızın, aziz milletimizin tüm aziz şehitlerini bir kez daha rahmetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 14 ay aradan sonra tekrar Kütahya'da olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu belirterek, "Öncelikle sizlere şükran borcumu ödemek istiyorum. Sizlere vefanız için gönülden teşekkür etmek istiyorum. Hamdolsun Kütahya 24 Haziran'da yine bizleri yalnız bırakmadı. Tıpkı 1946 seçimlerinde merhum Menderes'e sahip çıktığı gibi, bir dönem vekilliğini yapan Menderes'i her dönem mebusu bildiği gibi Kütahya bizi de hep bağrına bastı." şeklinde konuştu.
Kütahya'nın 2002'den beri milli iradenin ve AK Parti'nin kalesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, girdikleri 14 seçimin tamamında Kütahya'nın rekorlara, zaferlere ve her biri öncekinden ihtişamlı başarılara imza attığını anlattı.
Erdoğan, "24 Haziran seçimlerinde Kütahya geleneğini yine bozmadı. Yüzde 71,5 ile şahsıma ikinci kez Cumhurbaşkanlığı görevini veren siz Kütahyalı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yüzde 55 ile AK Parti'yi şampiyon yaptığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim hepinizden razı olsun, rabbim bu sevdayı, bu dayanışmayı ve aramızdaki şu aşkı daim kılsın." dedi.
Yerel Seçimlere 9 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yedi düvel birleşti. Bu seçimleri başarıyla atlatmamız gerekiyor. İçeride de dışarıda da yedi düvel birleşti, 31 Mart seçimlerinden de alnımızın akıyla çıkmamız gerekiyor. Bakmayın siz muhalefetin 31 Mart'ı önemsiz kılmasına, bakmayın siz onların bu seçimleri basit, sıradan ve önemsiz göstermesine. 31 Mart, Türkiye'nin kritik seçimlerinden biridir. Bu seçimler sadece belediye değil, aynı zamanda beka seçimidir. Türkiye yine tarihi bir zaferle, yine kendisine yakışan bir demokrasi şöleniyle bu seçimleri Allah'ın izniyle atlatmak zorunda. Suriye'deki operasyonlarımızı sürdürmek için bu seçimden güçlü çıkmalıyız. Nasıl ki Cerablus'tan çıktık, nasıl Afrin'den çıktık aynen bundan da öyle çıkmamız lazım. Güneyimizde kurulan terör koridorunun önünü tamamen kesmek için bu seçimden güçlü çıkmalıyız. Son günlerde biti tekrar kanlanan bölücü örgüte Kandil'i, Sincar'ı, bulunduğu her yeri mezar etmek için bu seçimden güçlü çıkmalıyız."
"Her an hazırız"
Erdoğan, alandakilerin, "Bir gece ansızın gelebiliriz" sloganına karşılık, "Ondan hiç şüpheniz olmasın. Her an hazırız, şu anda sınırdayız. Bir müptezel çıkmış ne diyor? 'Boğazın ötesine geçmeyin.' Alçağa bakın alçağa. Bunlara hadlerini bildirmek için bu seçimden güçlü şekilde çıkmalıyız. Ezan ve bayrak düşmanlarına ders vermek için bu seçimden güçlü çıkmalıyız. Milletimize kurulan tuzakları, sahiplerinin başına geçirmek için sizlerden özellikle sandıklara sahip çıkmanızı istiyorum. Sandığa gitmemek diye bir şey yok, hepimiz sandığa gideceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Kütahya'dan 21 Haziran'da olduğu gibi tarihi zafer beklediğini vurgulayan Erdoğan, mitinge katılanlara yönelttiği, "Kütahya, 31 Mart'ta sandığa sahip çıkıyor muyuz? Kütahya, 31 Mart'ta kardeşliğine sahip çıkıyor musun? Kütahya, 31 Mart'ta demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? Kütahya, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'evet' diyor muyuz? Kütahya, 31 Mart'ta mührü AK Parti'ye vuruyor muyuz?" sorularına, "evet" yanıtını aldı.
"Senelerce vatandaşı yasaklara mahkum bıraktılar"
Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar çok geniş bir coğrafyada kutlanan nevruzun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Nevruz bolluğun, bereketin, baharın bayramıdır. İnşallah bolluk, bereket geliyor ve nevruz dayanışmanın, muhabbetin, yeni başlangıçların da bayramıdır. Nevruz kardeşliğin, sevginin, kalplerde yeşeren umutların bayramıdır. Nevruz toprakla beraber gönüllere düşen cemrelerin bayramıdır. Nevruzun temsil ettiği bu değerlere uygun olarak kutlanması da çok önemlidir." ifadesini kullandı.
Erdoğan, her kim 21 Mart'ı şiddetin, terörü övmenin vasıtası haline getiriyorsa onun nevruza ihanet içerisinde olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her kim bu güzel günü kavgayla provokasyonla sokak terörüne kurban ediyorsa o nevruzun manasını anlamamış demektir. Her kim bu ortak bayramı, milletimizi kutuplaştırmanın, birbirine kırdırmanın aracı haline getiriyorsa o nevruzu istismar ediyor demektir. Maalesef ülkemizde çıkarlarını korumak için nevruz gibi, Cumhuriyet gibi ortak değerlerimizi hoyratça istismar edenler hep oldu.
Bu çevreler sırf kendi ikballeri, kendi menfaatleri, bireysel rant düzenleri bozulmasın diye yıllarca bu kavramların üzerinde tepindi durdular. Bunu en çok bölücü terör örgütüyle CHP zihniyeti yaptı. El ele verdiler, dirsek temasına girdiler, nevruz dediler, sokakları, caddeleri ateşe verdiler, bölücü örgütün paçavralarına sarıldılar, milletin inancına, mukaddesatına hakaret ettiler, daha bıyıkları yeni terlemiş Mehmetçiklerimizi şehit ettiler. Cumhuriyet dediler, senelerce vatandaşı yasaklara mahkum bıraktılar. Laiklik dediler, Atatürk dediler, Gazi'nin annesinin başındaki örtüyü kızlarımıza çok gördüler. Üniversite kapısında onları ağlattılar, 'Ağlatmadık' dediler. Yalan söylemeyin ahlaksızlar. Kendi milletvekiliniz oldu o rektör yardımcısı. O kızlarımızı nasıl ağlattığını adım gibi biliyorum."
İkna odalarında onların başlarından başörtülerini çekip almak suretiyle üniversiteyi birincilikle bitiren başörtülü kızların başlarından keplerini, başörtülerini almak suretiyle onlara nasıl zulüm ettiklerini bildiklerini ifade eden Erdoğan, "Siz kendinizi kandırabilirsiniz ama bizi kandıramazsınız ama o devran şimdi bitti mi? AK Parti ile kapandı mı?" diye konuştu.
"İstismar siyasetinin başını CHP çekiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların kendi marjinal ideolojileri için ortak değerlerin hepsini de tepe tepe kullandıklarına dikkati çekti. Bugün de aynısını yaptıklarına, istismar ve yağma düzenlerini devam ettirdiklerine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu istismar siyasetinin başını CHP çekiyor. CHP bir taraftan 'Atatürk'ün kurduğu partiyiz.' diyor, diğer taraftan Kandil'in uzantılarıyla seçim ittifakı yapıyor. CHP hem 'Cumhuriyetçiyiz' diyor hem de Cumhuriyete saldıranlara, ülkemizin birliğine kastedenlere yoldaşlık ediyor. Hem 'Milletin inancına saygılıyız.' diyorlar hem de 'İslam dünyasından kaynaklanan terör.' şu ifadeye bak. Bu ifadeyle Müslümanları töhmet altında bırakıyorlar.
Hem 'Ezanla sorunumuz yok.' diyorlar hem de İstiklal Caddesi'nde ezanı Muhammediyi ıslıklayan edepsizlere kol kanat geriyorlar. CHP hem 'halkçıyız' diyor hem de 15 Temmuz gecesi halka kurşun sıkan FETÖ'cü alçakların avukatlığını üstleniyor. İnanın rüzgar gülü olsa bu kadar sağa sola dönmez, emin olun bukalemun olsa bu kadar sık renk değiştirmez. En küçük bir hassasiyeti, omurgası, ilkesi, prensibi olmayan bir siyasi parti bunu yapmaz."
Gazi Mustafa Kemal'in izinden giden bir partinin, Kandil'in ve Pensilvanya'nın uzantılarına taşeronluk yapmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "İçinde vatan sevgisinin kırıntısı bulunan bir parti, gidip Türkiye'yi yurt dışında önüne gelene... Hatta ve hatta Avrupa Parlamentosunda, Alman Parlamentosunda bölücü örgütün paçavralarını eline alanlarla yan yana resim çektirmez." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, CHP'nin yeniden aday gösterdiği Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın "Oy yoksa yol da yok, hizmet de yok." sözlerini anımsatarak, "Kibir kulesi ya. Mevcut yönetimin altında CHP'nin ne Cumhuriyetle ne Gazi ile hiçbir bağı yoktur. CHP de bugün Kandil'dekilerin hatırı, Gazi'nin hatırından çok daha fazla sayılıyor. Eş başkanların sözü hem CHP'de hem de ittifak ortaklarında Bay Kemal ve hanımefendiden de daha fazla geçiyor." diye konuştu.
"Oy istismar eden ne idiği belirsiz birisi"
Erdoğan, alana kurulan ekrandan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin konuştuğu bir videoyu göstererek, "Bu adam Kürt değil. Bu Kürt kardeşlerimizin üzerinden oy istismar eden ne idiği belirsiz birisi." dedi.
HDP'li bazı milletvekillerinin söylemlerinin de yer aldığı görüntülerden sonra Erdoğan, şunları kaydetti:
"Görüyor musunuz Kandil'den talimat veriyor. Bu adam Kürt filan değil. Kütahya'dan sesleniyorum tüm Türkiye'ye. Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Türkiye'de ne var? Güneydoğu Anadolu bölgemiz var mı, Doğu Anadolu bölgemiz var mı, Karadeniz'imiz, Akdeniz'imiz var mı, Orta Anadolu'muz, Ege'miz, Marmara'mız var mı? Ama Kürdistan diye bir bölge yok.
Sen Kürdistan'ı çok mu seviyorsun, Irak'ın Kuzeyi'nde var, defol git oraya, defol. Seninle beraber gelmek isteyenler varsa onları da al git. Siz, bizim ülkemizi bölemeyeceksiniz. 780 bin metrekareyle Türkiye'yi bölemeyeceksiniz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Yeni Spor Salonu önünde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız." sözleriyle halka Rabia işareti yaptırdı.
Muhalefetin de 31 Mart akşamı bu Rabiayı öğreneceğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"HDP'li eş başkanlar bu karanlık ittifak için, ittifakın başarısı için Bay Kemal'den ve Hanımefendiden daha fazla çalışıyor. Bay Kemal ve Hanımefendi bir iki salon toplantısıyla günü geçiştirmeye çalışırken HDP'li eş başkanlar Ankara, İstanbul büyükşehir adayları için sürekli propaganda yapıyor. Bunlar hem zillet, hem illet. Ne diyor, 'İstanbul'da kazanırsan, Ankara'da kazanırsan kim kazandırdı diyecek? HDP kazandırdı diyecek.' Adamlardaki cesarete bak ya. Bu ne demektir? Ey CHP ben seni adam yerine koymuyorum. Biz varsak sen varsın. Biz yoksak sen yoksun."
"Eş başkanlar postayı koyuyor. Bay Kemal'le Hanımefendiye haddini bildiriyor"
HDP'lilerin yaptığı açıklamaları hatırlatan Erdoğan, "Bay Kemal sen ne işe yararsın ya? Şimdi zaten işlerine de başladılar. Eş başkanlar postayı koyuyor. Bay Kemal'le Hanımefendiye haddini bildiriyor. Eş başkanın bu nobran dili ve tehditleri karşısında da ittifakın hiçbir adayından ses çıkmıyor. Tepki yükselmiyor. Şimdi soruyorum böyle bir ittifaktan böyle bir ortaklıktan millete fayda gelir mi? Böyle omurgasız bir ittifaka belediyeler emanet edilir mi?" diye konuştu.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "YPG bize saldırmaz" sözlerini anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ya böyle sığ bir zihniyet olur mu? Böyle bir adamın Türkiye'nin beka meselesini anlaması mümkün mü? İşte geçenlerde bu adam Eruh'a gidiyor Siirt'te. Soruyor orada, fazla kişi de yok 100-150 kişi toplanmış. Beka meselesi, Beka sorunu var mı diyor? Eruhlular da ne diyor biliyor musunuz? Var. Şok oluyor. Çünkü başka türlü alışmışlar."
"İslam karşıtlarının ağzıyla konuşanlar İstanbul'u, Kudüs'ü, Gazze'yi, Filistin'i savunabilir mi?
Halkın 31 Mart'ta bunun hesabını muhalefete soracağının altını çizen Erdoğan, "Kandil'in kapıkullarına seslerini çıkaramayanlar, bunların Kandil'deki ağababaları ile mücadele edebilir mi? İslam karşıtlarının ağzı ile konuşanlar İstanbul'u, Kudüs'ü, Gazze'yi, Filistin'i savunabilir mi?" şeklinde konuştu.
Yeni Zelanda'daki saldırıdan görüntüler ve Kılıçdaroğlu'nun Yeni Zelanda'daki saldırı sonrasında söylediklerinin yer aldığı görüntüleri vatandaşlara izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İşte burası önemli. 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyor. Kim bu Bay Kemal? Yav sen Müslüman mısın, değil misin önce bunu söyle. Bir Müslüman İslam dünyasından kaynaklanan terör ifadesini nasıl kullanır ya? CHP'ye gönül veren kardeşime sesleniyorum, yav hala bu adamın peşinden gidecek misiniz ya? Yani bu adam istikametini kaybetmiş. Tamamiyle çok farklı bir anlayışla zillet içinde, illet içinde birisi. 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyor ya, şu ifadeye bak. Yani demek ki orada Cuma namazı esnasında benim namaz kılan Müslüman kardeşlerime bu kurşunları sıkan adam İslam dünyasından aldığı ilhamla mı bunu yapıyor?"
"Muhalefet ne yaparsa yapsın, biz yolumuza devam edeceğiz"
Gençlere "bildiklerinizi bilmeyenlere anlatın" tavsiyesinde bulunan Erdoğan, "Şunu unutmayın bilen bilmeyenin alimidir. Bunları anlatın. Biz işte bunun için 31 Mart seçimlerine büyük önem veriyoruz. Biz işte bunun için '31 Mart bir beka seçimidir' diyoruz. Biz işte bunun için gece gündüz demeden Türkiye'yi dolaşıyoruz. Biz bundan dolayı Kütahya ile beraber tüm milletimizi sandıklara sahip çıkmaya çağırıyoruz." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet ne yaparsa yapsın yollarına devam edeceklerinin altını çizdi. Milleti menfaat için değil Allah için sevdiklerini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz bu aziz millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Biz Kütahyalı kardeşlerimizi çıkar için değil, 'yaradılanı severiz yaradandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz. Sizlere hizmet için, sizlerin refahını, huzurunu ve hayat standardını yükseltmek için çalışıyoruz. Son 17 yılda Kütahya'ya ne kadar yatırımımız oldu biliyor musunuz? 14 katrilyon. Evlatlarımız modern ortamlarda eğitim görsün diye 2 bin 424 yeni derslik inşa ettik. 56 bin üniversite öğrencisinin öğrenim gördüğü şehrimize, ikinci devlet üniversitesini Kütahya Sağlık Üniversitesini kurduk mu? 10 bin 400 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurtları açtık."
Hızlı tren projelerini Kütahyalılara anlattı
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya için yapılan ve yapılacak hizmetleri de şöyle anlattı:
"Bu yıl içinde Kütahya'da ve Emet'te toplamda 3 bin 200 kişi kapasiteli üç adet yurt daha açıyoruz. Bir kaç yıla kadar Domaniç ve Hisarcık'ta 5 yüz 50 kişi kapasiteli iki yurt daha açacağız. Şehrimize Kütahya gençlik merkezini, çeşitli branşlarda spor tesislerini kazandırdık. Kütahya yarı olimpik yüzme havuzunun, Tavşanlı gençlik merkezinin ve spor salonunun yapımı devam ediyor. Kütahya'da 70 bin metrekarelik bir alanda millet bahçesi yapmak için çalışmalarımızı başlattık. Yakında inşasına başlıyoruz.
Kütahyalı ihtiyaç sahiplerine, şehit yakınlarımıza, engellilerimize toplamda 900 trilyon lira tutarında sosyal yardım yaptık. 975 yataklı 10 hastane ile toplam 34 sağlık tesisi inşa ettik. Kütahya'da 600 yataklı şehir hastanemizin inşaatı sürüyor mü? İnşaatı hızlandırıyor ve inşallah seneye tamamlayıp hizmetinize sunuyoruz. Tavşanlı 82. Yıl Devlet Hastanemize yaptığımız 75 yataklı ek bina ile 5 sağlık tesisimizin inşaatı devam ediyor. Kütahya'da son 17 yılda 10 bin 569 konut projesini hayata geçirdik."
İmar barışıyla 51 bin Kütahyalının sorununu çözdüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları belirtti:
"Ulaşımda Kütahya'da 24 kilometreden aldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 286 kilometre ilaveyle 310 kilometreye çıkardık. Simav-Dağardı yolunu seneye, Çavdarhisar-Gediz Abide yolunu Dursunbey-Harmancık-Tavşanlı yolunu, Tavşanlı-Emet-Simav yolunu, Abide-Pazarlar yolundaki çalışmaları ve Çavdarhisar-Örencik ve Emet ayrımı yolunu ise bir sonraki yıl tamamlıyoruz. Kütahya il sınırları içindeki bütün demiryollarını sıfırdan yapmışcasına yeniledik.
Eskişehir-Kütahya-Balıkesir demiryolu hattını elektrikli ve sinyalli hale getirerek modernize ediyoruz. Projenin tamamlanan kesimleri hizmete açıldı. Kalan kesimler bu yıl devreye giriyor. Eskişehir-Kütahya-Afyonkarahisar-Isparta-Antalya hızlı tren projemizin etüd çalışmaları üç kesim halinde devam ediyor. Hızlı tren hattının Afyonkarahisar istasyonu Zafer Havalimanında olacak. Böylece havalimanına ulaşım çok daha kolaylaşacak. Türkiye'nin ilk bölgesel havalimanı olan yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli Zafer Havalimanı'nı Kütahya, Afyonkarahisar, Uşak illerimize kazandırdık. Havalimanımızın yolcu trafiği geçen yıl 100 bine ulaştı."
CHP'nin Ankara'dan dışarıya sadece ufukta sandığı görünce çıktığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunlar Anadolu'nun yollarını sadece seçimden seçime hatırlar. Hatay'da hanım kardeşlerimi azarlayan belediye başkanına iki çift laf etmek yerine, her zamanki gibi bizi hedef almış. Yine araştırmadan, eline tutuşturduğu kağıtlardan okuyup 'Hatay'da baraj var mı?' demiş. Hani ben beş barajdan altı barajdan bahsediyorum. Başkan da ne derse beğenirsiniz, 'Hatay'da baraj yok ki' demiş. Vicdansız altı tane baraj yaptık biz, göletleri söylemiyorum. Bunların en büyüğü 585 bin dekar araziyi sulayacak Reyhanlı Barajı'dır. Hani Bay Kemal bunu bilmiyor, onun eline kağıt parçalarını tutuşturanlar? Kılavuzu karga ya, sıkıntı buradan geliyor."
"İnanın beş koyun verin kaybeder gelir"
Erdoğan, sadece Hatay'a değil, bütün Türkiye'ye yeni barajlar kazandırdıklarına işaret ederek "2002'de 276 barajımız varken biz buna tam 563 baraj daha ilave ettik. Böylece ülkemizin baraj sayısını 839'a çıkarttık. Hatay'a, Artvin'e, Rize'ye yaptığımız gibi Kütahya'yı da barajlar, göletler, sulama kanallarıyla donattık. Bugüne kadar 14 barajı ve 6 göleti sizlerin hizmetine sunduk. 97 bin dekarlık tarım arazisini sulayacak Beşkarış Barajı'nı, Kureyşler Barajı'nı, Gediz Üzümlü Barajı'nı, Gediz Yağmurlar Barajı'nı biz yaptık." dedi.
Son 17 yılda inşa ettikleri tesislerle 106 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtıklarını vurgulayan Erdoğan, kendilerinin eserleriyle konuştuğunu ama Kılıçdaroğlu'nun konuşacak bir şeyi olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun, kendisi ve ailesiyle ilgili "Man Adası" iddialarında bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim Man Adası'nda paralarımız varmış. Tabii davayı açtık, o davadan 2,5 milyona mahkum oldu. Şimdi Yargıtayda. Parayı nasıl verecek filan o ayrı mesele. Onun için de milletvekilleri yardım sandığı kurdular. Oraya herkes beşer bin lira veriyor. Ben de diyorum ki Yargıtay onadıktan sonra inşallah buradan gelen 2,5 milyonu da Mehmetçik Vakfına vereceğim. Biz ailece kararımızı böyle aldık. Değerli kardeşlerim, bu adamdan bir şey olmaz. İnanın beş koyun verin kaybeder gelir, teslim edemeyiz."
"Kütahyalı çiftçilerimiz de paylarına düşeni alacak"
Kütahyalı çiftçilere son 17 yılda toplam 913 milyon lira tarımsal destek verdiklerini belirten Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Türkiye genelinde bu yılın ocak-şubat döneminde çiftçilerimize 5 milyar 61 milyon liralık destekleme ödemesi yaptık. Mart ayında 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi daha gerçekleştirerek bu yılın ilk üç ayında çiftçilere 8 milyar 777 milyon lira desteği sağlamış olacağız. Kütahyalı çiftçilerimiz de bundan paylarına düşeni alacak."
Erdoğan, Kütahya'da son 17 yılda iki OSB, bir teknopark, dokuz Ar-Ge merkezi ve üç tasarım merkezi kurduklarını anımsatarak Kütahyalı yatırımcıları 5,7 katrilyon liralık yatırım teşvikiyle destekleyerek 17 bin kişilik ilave istihdam oluşturduklarını vurguladı.