ANKARA (AA) - FETÖ/PDY'nin, "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurmasıyla ilgili binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 eski hakim ve savcının yargılandığı davaya devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yapılan duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.
Mahkeme heyetine Daire Üyesi Mehmet Öztunç'un başkanlık yaptığı duruşmada, dosyada yer alan deliller okunarak, sanıklara diyecekleri soruldu. Suçlamaları reddeden sanıklar, tahliye talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Ayrıca sanıklara atılı devlet sırrının temini, açıklanması suçu yönünden iddianamede son soruşturmanın açılması kararı kapsamına göre usulsüz dinlendikleri iddia edilen ve bu telefonlarla dolaylı dinleme olayları yönünden tanık konumunda olan bazı isimlerin dinlenmesi kararlaştırıldı.
Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Mustafa Varank ve Sefer Turan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başdanışmanları Osman Sert ve Ali Sarıkaya, dönemin Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri ve AK Parti Milletvekili Adnan Boynukara, dönemin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yüksek Müşaviri Erdal Celal Sumaytaoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı dönemindeki basın danışmanı Furkan Torlak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Ankara'da ikamet ettiği evin sahibi Faruk Koca, dönemin Moritanya Büyükelçisi Musa Kulaklıkaya, dönemin Halkbank Dış Operasyonlar Müdürü Levent Balkan ile dönemin MİT Müsteşarı Özel Kalemi Edip Ali Yavuz'un önce kurumundan izin alınarak heyetçe resen dinlenmesi kararlaştırıldı.
Bu isimlerin dinlenecekleri günün heyet tarafından resen belirlenmesine, yine bu kişilerin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "devlet sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklık" düzenlemesini içeren 47/2 maddesi uyarınca sanık müdafileri, cumhuriyet savcısı ve zabıt katibi olmadan dinlenmesine karar verildi.
Dinlemelere konu telefonlarla devletin güvenliği ve siyasal menfaatleri bakımından gizli kalması gereken konuşma yapılıp yapılmadığının ilgili kurumlardan sorulması hususunun tanık beyanlarından sonra değerlendirilmesi, duruşmanın 4 Haziran'a bırakılması kararlaştırıldı.