ANKARA (AA) - MUHAMMED NURİ ERDOĞAN - İbrahim Enes Duruay, 16 yaşında Hempa Çocuk Derneğini kurdu ve başkentin dezavantajlı çocukları için yürüttüğü "Şehrin Pusulası: Çocuklar" projesiyle 21 yaşında Sabancı Vakfından hibe almaya hak kazandı.
Duruay, orta öğrenim yıllarında arkadaşlarıyla başlattığı sosyal sorumluluk projelerini resmileştirerek çocukların seslerini daha geniş kitlelere duyurabilmek için Nisan 2016'da Farsçada "omuzdaş" anlamına gelen "Hempa" adlı çocuk derneğini kurdu.
Ankara merkezli olmasına rağmen Anadolu'nun ihtiyaç duyulan farklı şehirlerinde de çocukların yüzünü güldüren projelere imza atan Duruay, zaman zaman yurt dışındaki çocuklara da yardım elini uzattı.
Duruay, başkanlığını yaptığı ve çocuklar tarafından kurulmuş tek faal dernek olan Hempa'nın kuruluşundan 5 yıl sonra, Ankara'da sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı çocukların kent bilinçlerinin ve şehre aidiyetlerinin artırılması için proje geliştirdi.
"Şehrin Pusulası: Çocuklar" isimli proje, Sabancı Vakfından hibe desteği almaya hak kazandı.
Duruay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, problemleri çözmeye çalışan, sosyal sorumluluk projeleri üreten "bir grup çocuk" olduklarını, 15-16 yaşlarında Hempa'yı kurduklarını söyledi.
Çalışmalarını iki ayaklı yürüttüklerini bildiren Duruay, bunların birinci ayağında çocuk hakları alanında farkındalık çalışmaları olduğunu anlattı.
Duruay, bu kapsamda daha çok sergi, panel, konferans, sempozyum gibi etkinlikler düzenlediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Diğer ayağında ise yardım çalışmalarımız var. Yardım çalışmalarında çocukları odağa alarak, ihtiyaç olan şey neyse hediye ediyoruz. Dezavantajlı çocukları ziyaret ediyoruz, onların biraz olsun mutluluklarına vesile olmak istiyoruz. Bazen bir köy okulunda kütüphane kuruyoruz, bazen bir köydeki çocuklara kitap dağıtıyoruz, bazen mülteci çocuklara kırtasiye malzemesi veriyoruz. Bizim çalışmalarımızın belki de en önemli kısmı, bu çalışmaları yaparken çocuklarla birlikte yapıyoruz. Derneğimizin karar alma mekanizmalarında çocuklar da yer alıyor. Derneğimizin gönüllü ekibinde çocuklar da yer alıyor ve yaptığımız her çalışmayı çocuklarla birlikte çocuklar için yapıyoruz."
- "Çocuk o şehirde mutluysa, o şehirde herkes yaşayabilir"
Sabancı Vakfının bu yıl hibe desteği verdiği 7 sosyal sorumluluk projesinden biri olan ve Altındağ'ın Kale ve Önder mahallelerinde hayata geçirilecek "Şehrin Pusulası: Çocuklar" projesi hakkında bilgi veren Duruay, şöyle devam etti:
"Bu projede iki çıkış noktamız vardı. Birincisi, şehirlerimiz çocuklara ne kadar uygun, ne kadar çocuk dostu, bir çocuk şehirde kendisini ne kadar güvende ve mutlu hissediyor? Bunu ölçümlemek, çocuklara daha uygun şehirler inşa edebilmekti. Bu yüzden 'Şehrin Pusulası: Çocuklar' dedik. Eğer bir çocuk o şehirde mutluysa, o şehirde yaşayabiliyorsa, o şehirde herkes yaşayabilir. Çünkü çocukların gereksinimleri bizden daha farklı. Örneğin, bir kaldırım alçaksa çocuklara uygundur bu aynı zamanda engellilere de uygun olur. Bu yüzden şehrin pusulası çocuklar."
Duruay, Ankara Kalesi ve civarının şehrin en merkezi ve turistik noktası olduğunu belirterek, burada yaşayan çocukların ise hayatın merkezinde olmadığını kaydetti. "Bu çocukları hayatın da merkezine alalım, yaşadıkları şehirlere aidiyetlerini güçlendirelim ve bu topluma daha güzel entegre olabilsinler, kendilerini bu toplumun, bu şehrin bir parçası hissetsinler istedik." ifadelerini kullandı.
Projenin yürütüleceği Önder ve Kale mahallelerini sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı çok sayıda çocuk bulunması ve kültürel çeşitlilik nedeniyle tercih ettiklerini kaydeden Duruay, bölgedeki farklı etnik gruplardaki çocuklara ulaşmak istediklerini bildirdi.
- "400 çocuğa dokunacağız"
Projenin 12 ay süreceğinin bilgisini veren Duruay, bu kapsamda çocuklarla bir araya gelecek gönüllülere çeşitli eğitimler vereceklerini anlattı. Duray, şunları kaydetti:
"Hem derneğin hem gönüllülerimizin kapasitesini güçlendirmiş olacağız. Akabinde her ay Kale Mahallesi'nde ve Önder Mahallesi'nde 40'ar çocuğa dokunacağız. Bu çocuklarla birlikte projemizi gerçekleştireceğiz. Proje kapsamında da atölye çalışmaları, eğitimler ve oyunlarla çocuk haklarını anlatacağız. Çocuklara bu şehri tanıtacağız ve bu şehri gezdireceğiz. Böylelikle bu şehirde birlikte yaşamayı onlara göstermiş olacağız. İnanıyoruz ki biz bu projede belki 400 çocuğa dokunacağız ama bu 400 çocuk, hem bu bölgenin hem de ülkemizin geleceğini belki değiştirip binlerce çocuğa dokunacak."