Cinsel saldırıyla suçlanan profesörün yargılandığı dava

- Mahkeme, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilip, daha önce alınan adli tıp raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için yeni rapor alınmasına karar verdi

25 Kasım 2020 Çarşamba 15:52
Cinsel saldırıyla suçlanan profesörün yargılandığı dava

ANKARA (AA) - Ankara'da bir veteriner hekimin çalıştığı hayvan hastanesinde cinsel saldırıya uğradığı iddiasıyla ilgili, aralarında eski Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bilgili'nin de bulunduğu 3 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinlendi.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Hasan Bilgili, cinsel saldırıya ilişkin delilleri karartmakla suçlanan jinekolog Hüseyin Şenyurt, mağdure Ç.B, mağdurenin annesi, taraf avukatları katıldı. Davanın diğer sanığı, Bilgili'nin ortağı veteriner hekim Serkan Durmaz ise sağlık sorunlarını gerekçe göstererek duruşmaya katılmadı.

Mahkeme Başkanı, dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra tanıklara söz verdi.

Tanık olarak dinlenen Rıza Reşat Çetinbaş, bir hastanede anestezi uzmanı olarak görev yaptığını, propofol etken maddeli anestezi ilacına ilişkin bildiklerini anlatacağını ifade etti.

Adı geçen ilacın insanlarda kullanılan doza bağlı olarak uyku hali ve bilinç kaybı yaşattığını dile getiren Çetinbaş, "Damar yoluyla verilen bir ilaçtır. Yüksek dozlarda ciddi yan etkileri görünür. En düşük dozlarda bile unutma ve hafıza kaybı yaşanabilir. Alkol alan kişilere verildiğinde daha şiddetli etkileri olur." dedi.

Bir diğer tanık Metin Murat Kalyoncugil de psikolog olduğunu, olası bir cinsel saldırısı sonucunda yaşanan travmalar hakkında bilgiler verme amacıyla mahkemeye geldiğini bildirdi.

Travmaya karşı tepkilerin, saldırının ne kadar ani olduğuna göre değişebileceğini vurgulayan Kalyoncugil, şunları anlattı:

"Saldırının ne kadar beklenmedik olduğuna göre mağdurun tepkisinin de o doğrultuda değişkenlik gösterir. Travmalar kişinin daha önceki deneyimlerine, saldırının ani olup olmadığına, beklenip beklenmediğine göre de değişir. Duruma göre saldırı mağdurda şok etkisi yaratabilir. Bazı kişilerde saldırı sonrası kaçma, bazılarında ise donma durumu görülebilir. Mağdurların çoğu, suçlayıcı bir şekilde 'Neden kaçmadın, neden bağırmadın?' gibi suçlamalarla karşı karşıya kalıyor. Bir kişi bu kadar ağır saldırıyla karşı karşıya kaldıktan sonra bir de bu suçlamalarla karşı karşıya kaldığı zaman travma katlanır."

Kalyoncugil, bu tür saldırılara maruz kalanlarda zaman zaman geçici hafıza kaybı olduğu, bazı kişilerde o anın görüntülerinin zihninde canlanmasının bazen aylar, bazen de yıllar alabileceğini sözlerine ekledi.

Tanık Hale Hüseyinoğlu ise Ankara Üniversitesi Veteriner Hekimliği bölümünde okuduğunu, olayla ilgili görgüsü olamadığını ancak sanık Bilgili hakkında öğrencilerde böyle bir kanaat oluştuğunu ileri sürdü.

"Bilgili'den ders almadım ancak başka öğrencileri taciz ettiğini duyuyordum. Derslerde özellikle cinsel içerikli şakalar yaptığını söylüyorlardı. Ben ders almadığım için bana yönelik bir tacizi olmadı."ifadesini kullanan Hüseyinoğlu, "Neden tacize uğrayanlar şikayetçi olmuyor?" şeklindeki soruya, "Şikayetçi olmak kolay değil. Okulda belli bir hiyerarşik yapı var. Şikayetçi olursam dersten kalır mıyım? İsmim duyulursa diğer hocalar tepki gösterir mi? diye korkuyor insanlar." cevabını verdi.

- Adli tıp raporları çelişkili

Sanık Jinekolog Hüseyin Şenyurt'la aynı yerde çalışan Jinekolog Mustafa Uğur da sanık tarafının tanığı olarak dinlendi.

Olay günü Ç.B'nin Hasan Bilgili ile muayeneye geldiğini anlatan Uğur, "Ç.B normal bir hasta görünümündeydi. Olağan dışı bir davranışını görmedim. Jinekoloji muayenesi olmuş kişilerden farklı değildi. İçeride otururken yanımıza geldi, sohbete katılmadı. Zorla tutulduğunu görmedim. 'Beni bırakın, gideceğim' şeklinde bir şey de demedi." ifadelerini kullandı.

Mağdurenin cinsel saldırı sonrası delillerin yok edilmesi için temizlik yapıldığı yönündeki iddialarını reddeden Uğur, "Böyle bir durumda genital bölge temizlense de sperm içerden silinmez. Vajinanın temizliğiyle delilleri yok edemezsiniz." diye konuştu.

Tanık beyanlarının ardından söz alan Ç.B'nin avukatı, Adli Tıp kurumunda, cinsel saldırıya yönelik delillerin yok edildiğini, delil bütünlüğünün bozulduğunu ileri sürerek, sanıkların tutuklanmasını talep etti.

Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, daha önce alınan adli tıp raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için dosyanın bütün olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar verdi.

Sanıkların tutuklanması yönündeki talepleri reddeden mahkeme, duruşmayı 7 Nisan 2021'e erteledi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.