'Bizim davamız demokrasi davasıdır'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bizim de bir davamız var, bizim davamız demokrasi davasıdır. Biz bu ülkeye Batı standartlarında demokrasiyi getireceğiz." dedi.

20 Haziran 2018 Çarşamba 03:08
'Bizim davamız demokrasi davasıdır'

İSTANBUL (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'de Uğur Dündar ile Halk Arenası programında, yayın öncesi yaşanan arbedeye değinip, yaşananların 24 Haziran korkusu olduğunu öne sürerek, Türkiye'nin 25 Haziran'da güzel bir Türkiye'ye uyanacağını söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, bir dikta yönetiminin huzur kardeşlik ve birlik içinde yaşanmasına izin vermediğini ve bu nedenle yayının engellenmek istendiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, bu yaklaşımın Uğur Dündar'ın da gücünü gösterdiğini, ne kadar engellerse engellesinler doğruları ve bildiklerini söylemeye devam edeceklerini dile getirdi.

Halkın gücüyle 24 Haziran'dan sonra Türkiye'nin yönünü demokrasiye çevireceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, özgürlük isteyen gençlerin mutlaka sandığa gitmeleri ve oy kullanmaları gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarına ilişkin doğru ve kesin bilgileri kendilerinin vereceğini aktararak, şöyle konuştu:

"Millet İttifakını oluşturan tüm partiler, meslek kuruluşları artı gönüllü kuruşlar bir araya geldik, bütün sandıkların güvenliğini sağladık. Özellikle sorunlu olan 30 bin sandık var, onların üzerinde durduk. Bütün sandıklarda gerekli güvenliği sağladık. Sandıklar konusunda hiç tereddüt etmesinler, sandık güvenliği sorununu çözeceğiz, yurttaşlarımız hiç endişelenmesinler. Alınacak sonuçlar değerlendirilecek ve hızla genel merkeze ulaştırılacak ve kamuoyu ile paylaşılacak. Sandık görevlilerinin hepsine gerekli eğitimler de verildi. Tek arzum sandığa gidin ve oy kullanın. Bütün CHP'lilerin oy kullanması ve partisine oy vermesi gerekir. CHP'nin alacağı her oy Millet İttifakı'nı güçlendirecektir. Sandık güvenliği konusunda son derece dikkatli olmak zorundayız. Bu seçimler bir parti seçimi değil iki tercih var halkın önünde. Ya dikta rejiminden yana oy kullanacak ya da demokrasiden yana oy kullanacak. Bu ülkenin bütün insanlarının demokrasiden, kardeşlikten ve birlikten yana oy kullanacağına inanıyorum. 24 Haziran'ın bizim demokrasi tarihinde çok önemli bir yeri var. 24 Haziran bir demokrasi miladıdır ve biz bir sivil darbeye karşı topluca hareket etmek zorundayız."

Kılıçdaroğlu, genel merkez ve bütün illerde seçim izleme koordinatörlüğü oluşturduklarını belirterek, "Eğer bir algı operasyonuna başvurulursa bunu çıkıp kamuoyuyla paylaşacağız. Demokratik olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız. Öyle pabuç bırakmayacağız. Çünkü demokrasi kolay elde edilen bir şey değil. Demokrasiyi kazanmak için bazen bedel ödemek gerekir, gerekirse bedel ödeyeceğiz. Demokrasi konusunda asla gerim adım atmayacağız, kararlı, yürekli daha ileriye yürüyeceğiz. Daha çok demokrasi isteyeceğiz. demokratik kuralları kendi ülkemize getireceğiz." diye konuştu.

"Bizim davamız demokrasi davasıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisine ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye "Bay" şeklinde hitap ettiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ben ona ne söyleyeyim? Ne derse desin. Kaybedeceğini gösteriyor. Kısır kavgaların içine bizi çekmek istiyor. Kısır tartışma çekişmelere girmeyeceğim. Bu ülkenin insanlarına bir vizyon koyuyorum bir gelecek vaat ediyorum. İyi bir eğitim, kadın erkek eşitliği, Orta Doğu'ya barış diyorum. O bana, 'Bay Kemal' diyor. Ne derse desin ama öz güveni varsa yürekli adamsa çıkar karşıma tartışırız. Benim karşıma çıkmaya cesaret edemiyor niye arkamdan konuşuyor. Otursun karşıma tartışalım bakalım kimin ufku daha geniş. Benim ufkumu yakalayamazlar. Biz 21. yüzyılın güçlü Türkiye'sini inşa etmek istiyoruz. Bz çocuklarımıza eşit eğitim vermek, kadın erkek eşitliği sağlamak istiyoruz, Biz, cumhurbaşkanı tarafsız ve 80 milyonun cumhurbaşkanı olsun istiyoruz. Bir cumhurbaşkanı az ve öz konuşur, günün 24 saatinde konuşmaz. Kendisine de 'Bay Erdoğan' dedi. Dua edelim de 'bayan Erdoğan' demedi."

Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli bir davadan bahsediyor, bu dava neyin davası?" şeklindeki soruya, şöyle cevap verdi:

"Dikta yönetimi davası. 'Ben tek adamım herkes bana riayet edecek. Ben ne söylersen herkes ona uyacak.' diyor. Bu narsist bir kişiliktir. Narsistler yalan söylediklerine inanmazlar, kural tanımazlar, kendilerini yasaların üzerinde görürler. Böyle bir tabloyu asla kabul etmiyoruz. Herkes elbette düşüncesini ifade eder ama hiç bir zaman demokrasiden vazgeçmeyiz. Onun öngördüğü dava ile bizim davamız arasında fark vardır. Bizim davamız demokrasi davasıdır. Erdoğan, 'benim davam demokrasi davasıdır' diyor mu? Hayır bunu söylemiyor. 'Ben tek adam' olacağım, hepiniz bana biat edeceksiniz' diyor. Bizim de bir davamız var, bizim davamız demokrasi davasıdır. Biz bu ülkeye Batı standartlarında demokrasiyi getireceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Muharrem İnce'yi hazmedemeğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Çünkü kendisinden daha genç, daha dinamik, daha bilgili, dünyayı daha iyi görüyor. Muharrem Bey gerçekten de dinamik, genç, çalışkan, yaratıcı parlak bir zekaya sahip, yüzlerce binlerce çocuk yetiştirmiş, hazmedemiyor. Bunu için de acaba Kılıçdaroğlu ile İnce'yi kavga ettirebilir miyiz hesabı içinde, Bizans kafası var içinde. Biz öyle insanlar değiliz, biz medeni ve uygar insanlarız. Tartışırız ama tokalaşırız, kendisiyle birlikte biz demokrasiyi savunuyoruz, Türkiye'nin geleceğini düşünüyoruz. O bizi bir türlü anlamıyor. O kendisi gibi görüyor insanları. Bizim düşüncelerimiz belli içimiz neyse dışımızda o. Biz, Bizans oyunlarına gelmeyiz." ifadelerini kullandı.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçilmesi halinde ilk 100 günde yapacağı icraatleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, '48 saat içinde OHAL'i kaldıracağım diyor. Bu ne demektir? Dünyaya şu mesajı veriyor: Artık Türkiye'de yeni bir dönem başladı. Demokrasi konusunda en önemli adımlar atmaya başladı. Bu dünyaya vereceğimiz bir mesaj. Diğer mesajlar da geldiği zaman ekonomi rahatlayacak, insanlar da rahatlayacak." dedi.

Seçimlerin eşit şartlarda yapılmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu seçimler gerçekten demokratik ve eşit şartlarda yapılmıyor. Bunu ben söylemiyorum, bütün dünya söylüyor. Devletin uçağını, arabasını, bürokratlarını, paralarını kullanıyorlar. Diğer partilere bakıyorsunuz. Bazı partilere hazineden hiç para verilmiyor. Bir cumhurbaşkanı adayı da hapiste. " ifadelerini kullandı.

"Asla ve asla enkaz edebiyatı yapmayacağız"

Türkiye'nin faiz batağında olduğu iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'nin 1 yıl içinde 240 milyar dolar borç ödemesi lazım. Biz bunu yaparız. Asla rantiye sınıfına teslim olmayız. Kendi öz güvenimizle, gücümüzle demokrasiyi getirerek bunu yaparız. Asla ve asla enkaz edebiyatı yapmayacağız."

"Orta Doğu Barış ve İşbirliği teşkilatını kuracağız"

"Orta Doğu'nun sıfırdan inşasını yapacağız" diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

"Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nı kuracağız. Bugüne kadar Orta Doğu'da Müslüman kanı akıyor. Silahların bir grubunu Rusya, bir grubunu Amerika veriyor. Buyrun beyler birbirinizi yiyin diyor. Oradakilerin tamamı bizim akrabamız. Niye orada kan akıyor? Biz bunu sonlandıracağız. Bu konuda kesin kararlıyız. Orta Doğu'yu bir barış havzasına döndüreceğiz. Türkiye'ye dolar yağacak. Alın terimizle o bölgeye fabrikalar, yollar, barajlar yapacağız."

"AB ile masaya oturacağız"

Avrupa Birliği ile yeni bir dönem başlatacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Siz bize fasıl açacaksınız biz de gereğini yapacağız. Hiç fasıl açılmasın beklemeden AB'de demokrasinin hangi kuralları geçerliyse tümünü yapacağız. Kaldır bakalım şu vizeleri diyeceğiz. Gel bakalım benim ülkeme herkesin can ve mal güvenliği, hukukun üstünlüğü var diyeceğiz. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü var bizim ülkemizde diyeceğiz."

"Millet ittifakı oluşumu ilkelere bağlı, yargı bağımsızlığı, parlamentonun üzerindeki baskıları kaldırma gibi ilkelere dayalı ittifaklar oluşturduk" diyen Kılıçdaroğlu, "Biz ilkelere dayandığımız için seçimden önce ve sonra da parlamentoda bu ilkeler çerçevesinde hareket edeceğiz." dedi.

Soru üzerine Kılıçdaroğlu, "İkinci tura kim kalırsa her türlü desteği vereceğiz. Şunu açık bir biçimde görüyorum ki ikinci tura Muharrem İnce kalacak ve onu Cumhurbaşkanı olarak göreceğiz." cevabını verdi.

Eski Başbakan Tansu Çiller'in Yenikapı'da yapılan AK Parti İstanbul mitingine katılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Özel çıkarlar için oraya gidilmiştir. O özel çıkarlar yakında ortaya çıkacaktır." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Bizim tarihimizde her dönem başbakan olmuştur. Selçuklu'da da olmuştur, Osmanlı'da olmuştur. İlk kez bu dönemde başbakanlık makamı yok olacaktır." dedi.

"Adalet Yürüyüşü"

Gerçekleştirdiği "Adalet Yürüyüşü"ne değinen Kılıçdaroğlu, 435 kilometrenin her santimini bilinçle ve kararlılıkla yürüdüğü için çok mutlu olduğunu anlatarak, "Demokrasi tarihimize katkı yaptığıma inanıyorum. Adaletin, hakkın ve hukukun ne kadar değerli olduğunu, bunların olmadığı bir ülkede insanların mutsuz olacağını, Türkiye'de olmayan adalet duygusunun yeniden tesis etmek için bir mücadele verilmesi gerektiğini ifade etmiştim." değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu, siste, yağmurda, sıcakta, asfaltta, her yerde bu ülkenin insanları için yürüdüğünü belirterek, "Benim bireysel olarak hiçbir sorunum yok ama bu ülkenin geleceği için kararlılıkla yürümek zorundayız." ifadesini kullandı.

"Hala bu ülkede adalet yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Adalet sağlanıncaya kadar biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Maltepe'de o gün konuştuk. Geldik ve bir duvarın önündeyiz diye. Şimdi o duvarı 24 Haziran'da darmadağın etme ve yıkma zamanı." dedi.

Adaletsizlikten bıktıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"10 binlerce çocuk bu ülkede sabah aç karnına okula gidiyor. Baba çocuğuna harçlık veremeyecek durumda. Bu mudur adalet? Bu mudur sosyal devlet? Adaleti arayamıyorsunuz. Görevinize son vermişler, bir kanun hükmünde kararnameyle yüzlerce üniversite hocasını kapı önüne koydular. Açlığa mahkum ettiler. Yurt dışı çıkış yasağı getirdiler. Sadece ona değil, eşine de yasak getirdiler. Sivil ölüme 10 binlerce kişiyi mahkum ettiler. Mağdur ailelerin sayısı 1 milyonu aştı. Adaleti sağlamak zorundayız. Ahlakı ve adaleti sağlamak zorundayız. Bu mücadele bireysel bir mücadele değildir. Kolektif bir mücadeledir, hepimizin mücadelesidir. Adaleti sağladığımız zaman bu ülkede huzur içinde yaşamış oluruz."

Man Adası iddiaları nedeniyle hakkında 3 mahkemeye dava açıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "3 mahkemenin hakimini değiştirdiler. 3 mahkemeye yandaş hakim atadılar. 3 mahkeme beni tazminata mahkum etti. Yahu sizin feriştahınız gelse, kiminiz gelirse gelsin, hangi davayı açarsa açsınlar bir adım geri adım atarsam gerçekten de şerefsizim. Bir milim geri adım atmayacağım. Ben gücümü halktan ve adalet duygusundan alıyorum." diye konuştu.

"Kanun hükmündeki kararnameleri yerle bir edeceğiz"

Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay'a ilişkin Uğur Dündar'ın sözleri üzerine, "Sözcü gazetesi bağımsız bir gazete. Sahibi de onurlu bir kişi. Asla FETÖ organizasyonuyla yan yana gelmesi düşünülemez bile. 24 Haziran'dan sonra alnının akıyla Türkiye'ye gelecektir. Ailesiyle bulaşacaktır. Bütün kanun hükmündeki kararnameleri yerle bir edeceğiz. Bütün üniversite hocalarını görevlerine iade edeceğiz. Hiç kimse endişe etmesin. Bir kişi hariç, onu görevine iade edemeyeceğiz. Sayın İbrahim Kabaoğlu, o, milletvekili olacak." dedi.

FETÖ ile mücadele edilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Paran varsa dışarı çıkıyorsun. Dayın varsa dışarı çıkıyorsun. Kayınpeder varsa zaten dışarıdasın. Garibanlar, parası olmayanlar içeride. Erin, askeri öğrencinin ne günahı var? Hala içerideler, müebbetle yargılanıyorlar. FETÖ borsası kurdular. FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkmadan FETÖ ile mücadele edilmez. Siyasi ayağını biz inşallah Allah'ın izniyle çıkaracağız. FETÖ'nün bir numaralı siyasi ayağı sarayda oturan zattır."

Bir yüksek yargıcın Muharrem İnce'yle ilgili tweetine ilişkin bir soruyu da Kılıçdaroğlu, "Hiç kimseye bir şey söylemiyorum ama o Danıştay'da Sayın İnce ile ilgili tweet atan kişiye hakim demiyorum. O, hakim değil. Kendisine şu çağrıyı yapıyorum. Eğer sende onur varsa, sende haysiyet varsa, onurlu ve haysiyetli bir kişiysen o görevden derhal istifa edersin. Şu ana kadar etmedi. O zaman söylüyorum sende onur, haysiyet yoktur. Sen yargı dünyasının kara bir lekesisin. O görevden istifa etmek zorundasın." diye yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, "Askeri okulları tekrar açacak mısınız? şeklinde soru üzerine "Millet İttifakı'nda bu ilkeler belirlendi. Yargının bağımsızlığı, demokrasi gibi temel kurallar belirlendi. Altına imzalarımızı attık. Millet İttifakı ilkelere dayanan bir ittifaktır. Ordunun siyasete karışmasını asla istemeyiz. Yenikapı mitingine gittiğimde söyledim; camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmesin." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı yerde hiç kimsenin can ve mal güvenliğinin olmadığını aktararak, "Şu anda Türkiye'de yaşayan 81 milyonun can ve mal güvenliği yoktur. Çünkü bu ülkede adalet yoktur. Adalet olsaydı o kadın Danıştay'da görev yapamazdı." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun bir kişinin arzusu ve istediği üzerine hapiste esir konumda olduğunu ileri sürerek, "Yakında inşallah çıkacak. 25'inden sonra. O da parlamentoda görevini yapacak milletvekili olarak." diye konuştu.

"Abdullah Gül'ün aleyhine konuşmamız isteniyor"

Cumhurbaşkanlığı adaylarının belirlenmesi sürecinde ismi "çatı aday" olarak geçen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili soru üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bizim illa Sayın Abdullah Gül'ün aleyhine konuşmamız isteniyor. Böyle bize yönelik bir kumpas çevrilmek isteniyor. Abdullah Gül aleyhine niye konuşayım? Sayın Abdullah Gül cumhurbaşkanlığı yapmış, saygın bir kişidir, saygı duyarım, arada bir görüşürüm. Görüşürüm derken, bir veya iki kez. Cumhurbaşkanıyken de görüştüm, cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra da görüştüm. Geçmişte eleştirdim, grup başkanvekiliyken de eleştirdim şu veya bu şekilde aldığı kararlar toplumunu eleştirisine açıktır. Zaten demokrasi dediğiniz kavram da budur."

Kılıçdaroğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin nasıl aday olduğu konusunda ise "Cumhurbaşkanı adayımızı nasıl belirledik? Herkes bilir, gayet gazetelerde adaylarımızın isimleri belliydi, isimleri yazılıyordu. Oturduk, sağlıklı bir kamuoyu araştırması yaptık. Muharrem İnce'nin ismi öne çıktı. Ben de evime davet ettim, yaptığımız kamuoyu araştırmasında isminin öne çıktığını ve dolayısıyla cumhurbaşkanı adayımız olması gerektiğini söyledim. Zaten kendisi de istiyordu, cumhurbaşkanı adayı yaptık." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde Abdullah Gül'ün ses çıkarmadığı eleştirilerine yönelik ise şunları söyledi:

"Orada asıl sorumlu olan Genelkurmay Başkanlığı yapanlardır. Sarı öküzü niye teslim ediyorsunuz? Siz arkadaşınızı suçsuz olduğunu bile bile neden onu yapıyorsunuz? Siz neden devletin kozmik odasını terör örgütüne birinin isteği üzerine açıyorsunuz? Bu konulara fazla girmek istemiyorum ama burama geldi. Şimdi siz kalkacaksınız arkadaşlarınızı suçsuz olduğunu bildiğiniz halde bir örgüte teslim edeceksiniz, olmaz bunlar. Devletin en gizli sırlarını birinin talebi üzerine açacaksınız, sonra kalkacaksınız bana vatan, millet edebiyatını yapacaksınız. Ben bunlara inanmam. Vatan, millet edebiyatı farklı bir şeydir, vatan uğruna gerekirse canımı veririm eyvallah. Ben devletin kozmik odasını asla açtırmazdım."

Muharrem İnce'nin performansı

Siyasete girmeden önce İnce'yi tanıdığını belirten Kılıçdaroğlu, CHP'de başarılı bir grup başkanvekilliği yaptığını ve iyi bir performans sergileyeceğini zaten beklediğini ancak İnce'nin beklentisinden daha iyi bir performans ortaya koyduğunu anlattı.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu seçimin kaderini belirleyen en önemli etken nedir?" sorusuna ise "Adaletin yokluğu." cevabını verdi.

Sabuncubeli Tüneli ile Buca Tüneli'ni kıyaslayan Kılıçdaroğlu, "Merkezi hükümet Sabuncubeli'nin kilometresini 134 milyon liraya yapıyor. Bir de İzmir Belediyesi bir tünel yapıyor. Buca Tüneli'ni İzmir Büyükşehir Belediyesi 44 milyon liraya yapıyor." dedi.

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde AK Partililere yönelik saldırıya değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Suruç'ta yaşanan olay, gerçekten acı bir olay. 4 kişi hayatını kaybetti. Olaya savcılık el koymuş vaziyette. Bir arkadaşımızı görevlendirdik. Levent Gök oraya gitti. Sayın Vali ile savcıyla konuştu. Otopsi raporlarının çıkması bekleniyor. Ondan sonra neyin ne olduğunu anlama imkanımız olacak. Yargının olaya el koyması, soruşturması en büyük arzumuz. Bunu yakından takip edeceğiz. Her vatandaşın can ve mal güvenliği son derece önemlidir. Bu tür tartışmalardan ve silahların konuştuğu bir ortamdan Türkiye'nin özenle kaçınması gerekiyor. Gergin ortamlar daha büyük olayların ortaya çıkmasına neden olabilir. Gergin ortamlardan olabildiğince kaçınmak gerekiyor. Siyaset insanlarının daha sağduyulu demeçler vermesi gerekiyor."

Muhabir: Semra Orkan, Gökhan Yılmaz, Emin İleri, Hülya Çorakçı Ertan

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.