ANKARA (AA) - Ankara'nın Beypazarı ilçesinde, yüzyıllardır ezan sesinin yankılandığı tarihi camiler, yıllara meydan okuyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Beypazarı'nda, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilen birçok cami ve mescit aradan asırlar geçmesine rağmen dimdik ayakta duruyor.
Mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait cami ve mescitler, son yıllarda gördükleri restorasyonların ardından ibadete açık bulunuyor.
- Sultan Alaaddin (Paşa) Camisi
Sultan Alaaddin Camisi, 14-17 yüzyıllar arasında inşa edildi.
Üzeri kiremit, dış cephesi taşla kaplı, doğu ve güney cepheleri iri taşlarla örülü cami, geçtiğimiz yıllarda gördüğü restorasyonla yılların yorgunluğunu üzerinden attı.
Restorasyon sırasında caminin, mihrap, tavan ve ahşaplarının üzerindeki yağlı boyalar kazınarak, orijinal nakışlar ve hatları ortaya çıkarıldı, pencere doğramaları, taban ahşapları, avizeleri, çatı örtüsü ve saçaklarının yenilendi ve iç duvarlarda ise taş örmeler ortaya çıkarıldı.
- Kurşunlu Camisi
Evsat Hoca Nazır Cami adıyla da tanınan Kurşunlu Camisi, 17. yüzyıl başında yapıldı. Bütünüyle dikdörtgen, esas ibadet mekanı ise kenarı 22,50 metre uzunluğunda kare planda olup, tamamı kesme taştan inşa edilen cami, temelden itibaren kesme taş duvarlar, klasik devir Türk mimarisinin özelliğini taşıyor.
Mayıs 2008'de başlatılan restorasyon çalışmalarında cami tamamen elden geçirilirken, kubbelerin kurşunları ve alemleri yenilendi, çevre düzenlemesi yapıldı.
- Akşemseddin Camisi
Selçuklu mimari tarzını andıran caminin, Hacı Bayram-ı Veli'nin ölümünden sonra Beypazarı'na gelen, Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemseddin tarafından yanında bir medreseyle beraber ahşap olarak 15. yüzyıl başında yapıldığı rivayet ediliyor.
Dikdörtgen planlı, kesme taş duvarlı ve ahşap tavanlı olan, beden duvarları yeniden ve kesme taştan yapılan caminin, mimari organları tamamen genç devir mimari özelliklerini taşıyor.
- İmaret Camisi
Beytepe Mahallesi İmaret Meydanı'nda bulunan cami, hocaların topladıkları para ve halkın yardımıyla Hicri 1304 yılında yapıldı.
Cumhuriyetten önce etrafında "iç ve dış imaret" denilen medreselerin olduğu söylenen caminin, bu medreselerde pişirilen yemekler fakirlere dağıtıldığı için "İmaret" olarak adlandırıldığı belirtiliyor. Caminin, tavanı ahşap, minaresi ise kesme taş ve tuğladan yapıldı. Cami, 2019'da restore edildi.
- İncili Camisi
İncili Cami, Abbas Zade Hacı Mehmet Efendi tarafından 1315 yılında yaptırıldı. Geçmiş dönemlerde birkaç kez tamirat geçirse de en öneli onarımı 2005-2006 döneminde yapılan caminin, çatısı yenilenerek elden geçirildi.
Kesme taştan inşa edilen caminin, tamamen ahşap olan minaresi de bu dönemde kapsamlı bir bakımdan geçirildi ve ahşaplar yenilendi.
- Tabakhane Camisi
Hicri 1315 yılında Söylemez Zade Hacı Hüseyin Efendi tarafından yapılan caminin adını çevresindeki dükkanlarda yapılan deri tabaklama işinden aldığı sanılıyor.
Tavanları ahşap olan caminin minaresi birkaç kez yenilendi.
- Yeni Camisi
Adı "Yeni Cami" olarak bilinse de Hicri 1315 yılında yaptırıldığı kayıtlarından biliniyor. Dış mekanı tamamen kesme taştan inşa edilen caminin, kim tarafından yapıldığı ise bilinmiyor.