ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı karargahındaki eylemlere ilişkin davaya devam edildi.
23. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, darbecilerce şehit edilenlerin yakınları ile 15 Temmuz gazileri müşteki olarak dinlendi.
Şehit Tevhit Akkan'ın oğlu, 15 Temmuz gazisi Nahit Akkan, darbe girişiminin ilk saatlerinde babası ve iki kardeşiyle darbecilere karşı direnmek için alanlara çıktıklarını anlattı.
Akkan, ilk etapta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitmeye karar verdiklerini, ancak Jandarma Genel Komutanlığı karargahı önünde konuşlanan zırhlı araçları gördükleri için burada kaldıklarını ifade etti.
Askerleri ikna etmek için çaba gösterdiklerini, bu esnada Jandarma Genel Komutanlığı nizamiyesinden kendilerine ateş edildiğini ifade eden Akkan, önce kendisinin sonra kardeşi Emrah, ardından babası Tevhit Akkan'ın vurulduğunu aktardı.
Kendi yaralandığı sırada, babasının da kanlar içinde yüzüstü yere düştüğünü aktaran Akkan, "Babamı o şekilde görünce ona koştum, kucağıma almaya çalıştım, buna rağmen onlar ateş ediyorlardı. Babamı hastaneye götürdüğümüzde hayatını kaybetmişti, ben de yaralı olduğum için kendimden geçmiştim. Bana gerekli müdahale yapıldıktan sonra hastaneden taburcu oldum. Şehit babam, gazi kardeşlerim ve kendi adıma bütün darbecilerden şikayetçiyim." diye konuştu.
Olay gününe ait güvenlik kamerası kayıtları izlettirilen Akkan, görüntülerde darbecilerin ateşi sonucu vurulan kişilerin kendisi ve babası olduğunu teşhis etti.
- "Görüntülerdeki benim daha neyi kanıtlayayım"
Müşteki Akkan, beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarının sorularına cevap verdi.
Sanık avukatlarından Ayten İzmirli, o gece Jandarma Genel Komutanlığı önünde vurulduğuna dair delilinin olup olmadığını sordu.
Bunun üzerine Akkan, "O gece babam şehit oldu, ben vuruldum. Görüntülerde vurulan benim ben... Daha size neyi kanıtlayayım Avukat Hanım?" karşılığını verdi.
- "Ensesinden vurdular"
15 Temmuz gazisi Dilek Kurşun da darbe bildirisinin okunmasının ardından oğlu ve damadı ile Külliye'ye gittiklerini, araçtan inecekleri sırada Jandarma Genel Komutanlığı karargahı tarafından gelen helikopterin, bulundukları yere ateş ettiğini ifade etti.
Ambulanslar yaralıları almaya geldiğinde, darbecilerin buna engel olduğunu anlatan Kurşun, bir süre sonra Jandarma Genel Komutanlığı karargahından da sivillere ateş edildiğini anlattı.
Sedat Kaplan'ın vurulma anına şahit olduğunu belirten Kurşun, şöyle devam etti:
"Darbecilerin vurduğu Sedat Kaplan yerdeyken yanına gelen halk ondan şehadet getirmesini istedi. Darbeciler buna bile müsaade etmedi. Bizler sadece tekbir getiriyor, vatanımızın sahipsiz olmadığını hatırlatıyorduk. Tek amacı yerdeki yaralılara yardım etmek olan bir adamı ensesinden vurup, öldürdüler. Elimizde hiçbir şey yoktu. Buna rağmen bize ateş açıldı. "
Beyanların ardından duruşmaya ara verildi.