SİVAS (AA) - GÖKSEL CÜNEYT İĞDE - Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde yaklaşık bir asır önce geçimlerini sağlamak için hayvancılığa başlayan Akkavak ailesi, 4 kuşaktır babadan oğula geçen ata mesleğini Sivas'ın Ulaş ilçesinde sürdürüyor.
Tuncelili Akkavak ailesinin hayvancılık serüveni 1920'li yıllarda Çemişgezek'te dedeleri Bekir Akkavak ile başladı.
İlçeye bağlı Sarıbalta köyünde ailesinin geçimi için uzun yıllar çetin doğa şartlarına rağmen besicilik yapan dede Akkavak vefat edince, bayrağı oğlu Yusuf Akkavak devraldı.
Babasından öğrendiği hayvancılığı 1983 yılına kadar sürdüren Yusuf Akkavak'ın vefatının ardından da oğlu Niyazi Akkavak 10 yaşından itibaren ailenin diğer üyeleriyle birlikte sorumluluk alarak ata mesleğini 2005'e kadar aynı köyde devam ettirdi.
Akkavak, bu tarihte eşi ve 3 çocuğunu da yanına alarak hayvancılık açısından daha elverişli gördüğü Sivas'ın Ulaş ilçesine göç etti.
İlçe kırsalında 20 dönümlük arazide koyun çiftliği kuran Akkavak, ailenin bir asırdır hayvancılıkla geçen serüvenini 26 yaşındaki oğlu Burak ile severek sürdürüyor.
Niyazi Akkavak, AA muhabirine, 100 yıllık ata mesleğini bu günlere kadar getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Çemişgezek'ten 16 yıl önce daha geniş düzlük ve meralara sahip olduğu için Ulaş'a göç ettiklerini anlatan Akkavak, "1973 yılında Çemişgezek'in Sarıbalta köyünde doğdum. Bu bizim aile mesleği. 4 kuşaktır devam ediyor ve kendimizi bildik bileli bu işle uğraşıyoruz. 2005 yılında da Ulaş'a geldik ve tüm zorluklarına rağmen dedemizden kalan bu mirası severek devam ettiriyoruz. Şu anda ağıllarımızda 400 koyun var. Oğlumla birlikte çalışıyorum. Ben de tıpkı babamdan gördüğüm gibi bu işin inceliklerini ona öğretiyorum." diye konuştu.
- "Kuzular doğunca kendi çocuklarımız olmuş gibi seviniyoruz"
Ailede mesleğin en genç temsilcisi olan Burak Akkavak ise bir asırdır süre gelen mücadelede babasına yardımcı olduğu için gurur duyduğunu ifade etti.
Akkavak, hayvancılığın çok zor bir meslek olduğunu ancak doğa ve hayvanlarla iç içe yaşamanın kendisine huzur verdiğini dile getirerek şunları kaydetti:
"Dedemden gelen bu mesleği ben de babamdan öğrendim. Tabii bazı zorlukları var. Sivas'ta da kış şartları çetin geçiyor. Rüzgar ve kuru soğuk özellikle bizi çok zorluyor. Bazen hayvanların sulukları bile donuyor ama bu işi severek yapıyorum, güzel yanları da var. Mesela şu anda kuzulama mevsimine girdik. Kuzular doğunca kendi çocuklarımız olmuş gibi seviniyoruz ve tüm yorgunluğumuzu unutuyoruz. İlerde inşallah ben de kendi çocuklarıma bu işi öğreteceğim." ifadelerini kullandı.
Sabahın ilk ışıklarında yemlikleri hazırlayarak işe başladıklarını anlatan Akkavak, geç saatlere kadar özveriyle çalıştıklarını, hayvanlarla iç içe yaşadıkları için de onlarla aile gibi olduklarını vurguladı.
Akkavak, damızlık hayvan satışından ziyade koyunlardan elde ettikleri süt ürünlerini pazarlayıp geçimlerini sağladıklarına dikkati çekerek, İstanbul, Ankara, Erzincan başta olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrine peynir sattıklarını sözlerine ekledi.