ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "S-400'lerimizi almaya başladık. 'Alamazlar' dediler, 'onları bir yerlere yerleştiremez' dediler, 'almanız doğru olmaz' dediler ve bugün itibarıyla sekizinci uçak da geldi, o da içindekileri boşaltmaya başladı. İnşallah Nisan 2020'de son noktayı koyuyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Emniyet Müdürlüğü Yeni Binası Açılış Töreni'ne katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Binanın yapımı için kısa sürede çalışmalara başladıklarını söyleyen Erdoğan, yaklaşık 1,5 yıllık yoğun çalışmanın ardından toplam kullanım alanı 32 bin metrekare olan yeni binanın tamamlandığını dile getirdi.
Ankara'nın aynı zamanda bir Selçuklu şehri olduğunu belirten Erdoğan, yapımında Selçuklu mimarisinin hakim olduğu binanın aynı zamanda akıllı ve modern bir bina olarak yapıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu güzel bina öncelikle sizlerin fedakarlığının bir timsalidir. Bu bina aynı zamanda polisiyle, istihbaratçısıyla, askeriyle, siviliyle 15 Temmuz gecesi FETÖ'cülere karşı verdiğimiz destansı mücadelenin de sembolüdür. Ankara Emniyet Müdürlüğümüz inşallah bu eserin ruhuna ve temsil ettiği değerlere uygun şekilde insanımıza hizmet etmeyi sürdürecektir. Türk demokrasisinin kazanımlarına gerektiğinde canı pahasına sahip çıkan kurumlarımız olduğu müddetçe Allah'ın izniyle hiç kimse bu millete diz çöktüremeyecektir. Milletine ve devletine bağlı askerlerimiz, polislerimiz, istihbaratçılarımız olduğu sürece hiçbir güç bir daha asla 15 Temmuz benzeri işgal girişimlerine teşebbüs edemeyecektir."
15 Temmuz gecesi 63'ü polis, 5'i asker, 183'ü sivil olmak üzere toplam 251 vatandaşın şehit verildiğini ve sadece Ankara Emniyet müdürlüğü çevresinde 10 şehit olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2 bin 193 vatandaşın da gazilik payesiyle şereflendiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milleti, bayrağı, vatanı, devleti için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Yüce Mevla şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Onları Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam efendimize, cennette komşu eylesin diyorum. Rabbimiz, az önce de ifade edildi, Bakara Suresinde şehitlerle ilgili şu müjdeyi veriyor 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz'. Evet bizler şehitlerinin 'hayy' yani canlı olduklarına inanan bir dinin mensuplarıyız, biz şehitleriyle yaşayan, şehitleriyle var olan bir milletiz. Dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 şehitliğe sahip bir milletin ferdi olmaktan daima gurur duyduk, gurur duyuyoruz." şeklinde konuştu.
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" dizelerini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Anadolu bize aziz şehitlerimizin mübarek kanlarıyla vatan kılınmıştır. Üzerinde özgürce nefes aldığımız, yaşadığımız, hayatımızı sürdürdüğümüz bu topraklar bize şehit ve gazilerimizin emanetidir. Her karışında bir aslanın yattığı bu topraklar aynı zamanda dünyanın en büyük şehitliğidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de şehit ve gazilerinin fedakarlıkları sayesinde dimdik ayaktadır. Bunun için 82 milyonun tamamının şehit ve gazilerimize can borcu, minnet borcu, vefa borcu vardır. Bu borcu maddiyatla ödemenin mümkün olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Hiçbir maddi imkan şehit ve gazilerimizin fedakarlıklarının karşılığı olamaz. Bu borcu ancak bir nebze de olsa şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri mukaddes değerlere sahip çıkarak ödeyebiliriz. Onların çarpıştıkları, hatta ölümü göze aldıkları vatan, millet, bayrak, ezan gibi ortak hasletlerimizi yücelterek ruhlarını şad edebiliriz."
Kendilerinin çalışmalarını bu hassasiyetle yürüttüklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemizi ekonomide, güvenlikte, savunma sanayisinde, dış politikada çok daha ileriye taşıyacak adımları atıyoruz. İşte şu anda S-400'lerimizi almaya başladık. 'Alamazlar' dediler, 'onları bir yerlere yerleştiremez' dediler, 'almanız doğru olmaz' dediler ve bugün itibarıyla sekizinci uçak da geldi, o da içindekileri boşaltmaya başladı. İnşallah Nisan 2020'de son noktayı koyuyoruz ve bununla birlikte hava savunma sistemlerimizde dünyada sayılı ülkelerden biri haline geliyoruz. Şimdi hedef ortak üretimi Rusya ile beraber yapmak. Bunu yapacağız, daha ileri gideceğiz."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihi nitelikte reformlarla milli iradenin önündeki engelleri kaldırarak Türkiye'yi demokrasi liginde zirveye taşımanın mücadelesini verdiklerine değinen Erdoğan, "Bunun yanında bir daha milletimize 15 Temmuz benzeri ihanetler yaşatmamak için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Liyakat, ehliyet ve adalet ilkelerine göre, millete ve memlekete sadakat çerçevesinde devletimizin kurumlarını yeniden yapılandırıyoruz. Devletimizi ve milletimizi bünyesine sızmış FETÖ'cü teröristlerden arındırma sürecini 15 Temmuz ihanetinden çok daha önce 17-25 Aralık girişiminin hemen ardından zaten başlatmıştık. Birileri o günlerde FETÖ'nün paçavraları önünde nöbet tutarken, grup kürsülerini FETÖ'nün propaganda aracı haline getirirken biz meydan meydan FETÖ'nün ipliğini pazara çıkarıyorduk." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbesinden önce bilhassa emniyet ve yargı teşkilatı içinde FETÖ ile mücadele konusunda önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, "Polis Akademisi gibi bir dönem adeta FETÖ'nün militan yuvası haline dönüşmüş kurumları aslına uygun şekilde yeniden yapılandırdık. Milletin emaneti silahları millete karşı kullanmaktan çekinmeyen, örgütün gizli haberleşme araçlarını kullanan şahısları titiz bir çalışmayla tespit ettik ve bunların emniyet teşkilatımızla ilişiğini kestik." dedi.
Bu kapsamda 30 bin 714 FETÖ'cü teşkilattan ihraç edilirken, bin 801 kişinin de görevden uzaklaştırıldığını belirten Erdoğan, "FETÖ'cülerin temizlenmesiyle ortaya bir boşluk çıkmaması için gereken tedbirleri de süratle aldık. Bu çerçevede 2017 yılında 2 bin 854 komiser yardımcısı ve 21 bin 846 polis memuru, 2018 yılında 3 bin 26 komiser yardımcısı ve 25 bin 373 polis memuru, 2019 yılında ise 2 bin 500 polis memuru göreve başladı. Ayrıca 19 bin 538 çarşı ve mahalle bekçisi vazife başı yapmıştır. Böylece emniyet teşkilatımız sadece iç disiplin ve görev bilinci bakımından değil personel sayısı itibarıyla da 15 Temmuz öncesinden daha güçlü bir konuma gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)