ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.
Savunma yapan Emre Durgunlu, darbe girişiminden önce Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığında üsteğmen rütbesinde görev yaptığını dile getirdi.
Sanık Durgunlu, 15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir'in üstlerinden aldığı emri düşünmeden yerine getirdiğini hatırlatarak, kendisinin de o gece amirlerinin emirleriyle hareket ettiğini savundu.
Olay günü kendilerine terörle mücadele harekatı (TMH) yapılacağının söylendiğini ve görev yerine bu düşünceyle gittiğini iddia eden Durgunlu, 16 Temmuz'un ilk saatlerinde Denizli'nin Çardak ilçesine doğru kalkış yapan uçakta yardımcı pilot olarak bulunduğunu kaydetti.
Uçuştan önce Başbakan Binali Yıldırım'ın "askeri kalkışma" olduğuna yönelik açıklamalarını televizyonda gördüğünü ancak neler yaşandığını anlamadığını beyan eden Durgunlu, uçuş görevinin kalkışmaya destek amaçlı olmadığını öne sürdü.
Denizli'ye yaklaştıklarında yaşanan bilgi kirliliği sonucu Kayseri'den aldıkları emirlere uymadıklarını, Malatya'ya inerek olayların dışında kaldıklarını öne süren Durgunlu, suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Darbe girişiminden önce Kayseri'de görevli olan eski astsubay Serkan Alkaç, 15 Temmuz günü TMH yapılacağının söylenerek kendisine görev verildiğini beyan etti.
Olay akşamı birliğine giderken Boğaz köprülerinin kapatıldığı haberlerini gördüğünü, büyük bir terör saldırısı olabileceğini düşündüğünü aktaran sanık Alkaç, aldığı emir üzerine uçuş hattına giderek uçakları kontrol etmeye başladığını dile getirdi.
Alkaç, uçağın görev kağıdında Denizli Çardak'a gideceğinin yazılı olduğunu, kalkıştan bir süre sonra Akıncı Üssü'ne gitmeleri emri verildiğini ancak pilotların buna uymayarak Malatya'ya indiklerini anlattı.
Darbe girişimi kapsamında bir emir almadığını ve yerine getirmediğini savunan sanık Alkaç, "FETÖ üyeliği" suçlamasını da kabul etmeyerek beraatini istedi.
- "Kayseri emir komutadan çıktı"
Savunma yapan eski astsubay Mesut Üstüncan, FETÖ'nün darbe girişimini lanetlediğini söyleyerek savunmasına başladı.
Üstüncan, olay tarihinden önce Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üst Komutanlığı 222. Filo'da görevli olduğunu, 15 Temmuz'da kendilerine TMH görevi icra edileceğinin söylendiğini ileri sürdü.
İcra edilecek görevin detaylarını bilmediğini savunan sanık Üstüncan, Denizli Çardak'a uçuşa başlamalarından sonra yaşananları şu sözlerle anlattı:
"Çardak'a giderken telsizde çok sayıda konuşma oldu. Bir bilgi kirliliği vardı. Pilotumuz Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi (BHHM) ile konuştu. BHHM, 'Kayseri emir komutadan çıktı. Bizim talimatlarımıza uyun.' dedi. Biz de BHHM'nin emri doğrultusunda Malatya'ya indik."
Darbe girişimini Malatya'ya inişten sonra öğrendiğini ve darbeye yönelik bir faaliyetinin olmadığını savunan Üstüncan, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık eski astsubay Ali Kahrıman da suçlamaları kabul etmeyerek mahkeme heyetinden tahliyesini ve beraatını istedi.
Davaya yarın devam edilecek.
- İddianameden
İddianamede, FETÖ'nün darbe girişimi gecesi Kayseri 12'nci Hava Ulaştırma Üs Komutanlığından, darbeye teşebbüs faaliyeti kapsamında 8 kargo uçağının emirlere aykırı şekilde kalktığı belirtildi.
Söz konusu uçaklarla Hatay, Şırnak ve Denizli'den komando, askeri personel ve askeri araç gerecin, darbenin yönetim merkezi olan Ankara'ya götürülmesinin planlandığı ancak Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nin müdahalesiyle havaalanlarının kapatıldığı ve darbecilerin amaçlarına ulaşamadıkları kaydedildi.