AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)

- "Herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasi egemenliğinin yok edilmesi gibi bir tavır asla kabul edilemez, bunu reddediyoruz. Buna ilkesel olarak karşı çıkıyoruz ama aynı zamanda da tek taraflı bir bakış açısı üreterek barış elde edilmeyecektir"

07 Mart 2022 Pazartesi 18:48
AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin, "Herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasi egemenliğinin yok edilmesi gibi bir tavır asla kabul edilemez, bunu reddediyoruz. Buna ilkesel olarak karşı çıkıyoruz ama aynı zamanda da tek taraflı bir bakış açısı üreterek barış elde edilmeyecektir." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin MYK'de kapsamlı bir değerlendirme yapıldığını belirten Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın bu meselede diplomasi yolunun açılması ve güçlendirilmesi, barışçıl yol ve yöntemlerin hayata geçirilmesi konusunda muhataplarıyla yaptığı görüşmeleri aktardığını bildirdi.

Parti olarak, şu anda yürürlüğe giren ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini arzuladıklarını söyleyen Çelik, tarafların kabul etmesi halinde Türkiye'nin gerekli diplomatik zemini oluşturmaya hazır olduğunu dile getirdi.

Yaşanan gelişmelerin; "mevcut düzenin dikişlerinin söküldüğünü", daha kapsamlı ve kapsayıcı bir düzen arayışının oluşturulması ihtiyacını ortaya çıkardığını ifade eden Çelik, insani değerlere dayanan, uluslararası hukuk ilkelerini öne çıkaran ve herhangi bir devleti dışlamayan kapsayıcılığın ortaya koyulamaması halinde kuralsızlığın hakim olacağını söyledi.

Savaşta kimin kazanıp kimin kaybettiğiyle ilgili çok sayıda analiz yapıldığına işaret eden Çelik, savaşta insanların ölümünü durdurmak için girişimlerde bulunulması gerektiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da işgale ve darbelere karşı olma ve taraf iki ülkeden de vazgeçilmemesi yönündeki yaklaşım üzerinden kurulan diplomatik hattın kıymetini koruduğunu anlattı.

- "Türkiye denklemden çıkarıldığında NATO güvenliği aksak bir hale geliyor"

Avrupa Birliğinin (AB) yeterince diplomasi üretemediğini, Türkiye'yi dışlayan bir AB'nin, Avrupa değerlerini hiçbir zaman koruyamayacağını dile getiren Çelik, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un NATO ile ilgili açıklamalarını hatırlattı.

Çelik, şunları kaydetti:

"Bu bir kere daha eldeki değerlerin ve kazanımların bir kriz ortamı yokken ne kadar sorumsuzca harcandığını, ancak bir kriz ortamı çıktığı zaman bunun kıymetinin bilindiğini gösteren bir tablo ortaya koyuyor. O yüzden Cumhurbaşkanı'mızın 'Türkiye'ye karşı mükellefiyetlerini siz sadece bir kriz durumunda mı yerine getireceksiniz?' şeklindeki ifadesinin herkes tarafından bundan sonrasında dikkate alınması gerekir. En trajik olanı da şudur: Türkiye'nin kapasitesini Türkiye'nin duruşunu öven NATO müttefiklerimiz halen Türkiye'ye belli savunma ihtiyaçları konusunda ambargo uygulamaya devam ediyorlar. Bunun ne kadar mantıksızca, ne kadar sorumsuzca bir davranış olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin kendi milli egemenliği için, kendi milli güvenliği için aslında ortaya koyduğu güvenlik konseptinin Avrupa'nın da güvenliğini sağladığı, NATO'nun güvenliği için de vazgeçilmez olduğu bir kere daha net bir şekilde görülmüştür. Türkiye'yi denklemden çıkardığınız zaman NATO güvenliği aksak bir güvenlik haline geliyor, büyük bir boşluk oluşuyor. Avrupa Birliği açısından da herhangi bir şekilde Avrupa değerlerinin korunması ile ilgili olarak ortaya konulan performansın ne kadar cılız olduğu bir kere daha görülüyor."

Rusya'ya yaptırım amacıyla Avrupa'nın çeşitli yerlerinde alınan kültürel yasakların son derece yanlış olduğunu ifade eden Çelik, "Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline karşı çıkmak başka bir şeydir; bu şekilde kültür düşmanlığı, Rus halkına karşı, Rus kültürüne karşı bir nefret söylemi üretmek başka bir şeydir. Bu yanlıştır. Dolayısıyla herkesin işgalin nasıl sona ereceği, bir barış anlaşmasının nasıl imzalanacağı üzerinden kendi diplomasisini yürütmesi gerekir. Bunu bahane ederek başka hesapların görülmesi gibisinden bir yaklaşım içerisine, ilkesiz tavırlar içerisine girilmemesi gerekiyor." diye konuştu.

- "Türkiye'nin ifade ettiği prensipler üzerinden barış masasının kurulması gerekir"

Kırım'ın işgali NATO ve AB üyesi ülkeler tarafından görmezden gelindiği için bugün bu tablonun ortaya çıktığını kaydeden Çelik, şöyle devam etti:

"Şimdi bu gelinen noktada Türkiye'nin ifade ettiği, Cumhurbaşkanı'mız tarafından ortaya koyulan prensipler üzerinden barış masasının kurulması gerekir. Birincisi burada tabii herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasi egemenliğinin yok edilmesi gibi bir tavır asla kabul edilemez, bunu reddediyoruz. Buna ilkesel olarak karşı çıkıyoruz ama aynı zamanda da tek taraflı bir bakış açısı üreterek barış elde edilmeyecektir. Burada realist olmak gerekir, gerçekçi davranmak gerekir. Rusya'nın güvenlik kaygılarının da giderilmesi gerekir. Rusya'nın sınırları konusunda herhangi bir kaygının üretilmemesi, bu konuda hassasiyet üretilmesi gerekir. Tabii ki burada Rusya'nın güvenlik kaygıları giderilsin derken, burada Rusya'nın söylediği gibi işte 'Kırım'ın, Donetsk ve Luhanks'ın işgali tanınsın. Ukrayna şu şartlara razı olsun' gibisinden Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini yok edecek bir takım yaklaşımlara onay veriyoruz, bunları meşru buluyoruz değil. Burada masanın bir tarafında Rusya'nın güvenlik kaygılarını giderecek, bir yandan işgale son verecek, Ukrayna'nın siyasi bütünlüğünü ve toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini, onun da güvenliğini garanti altında hissetmesini sağlayacak bir yol bulunması mümkündür. Türk diplomasisi bu tecrübe ve birikime sahiptir."

(Sürecek)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.