ANKARA (AA) - "28 Şubat" dönemine ilişkin 103 sanığın yargılandığı davada, esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için ek süre verilen cumhuriyet savcısı, mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, dosyaya gelen evrakın okunmasının ardından katılanların taleplerini aldı.
Bir önceki duruşmada esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için ek süre verilen Duruşma Savcısı Mehmet Hanifi Yıldırım'ın duruşmaya katılmadığı görüldü.
Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, mazeret bildiren savcı yerine duruşma için görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gökçe'ye söz verdi.
Duruşma savcısı, bir önceki duruşmada esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için süre verilen savcının mazeret bildirerek duruşmaya katılmadığını belirterek, tekrar süre istedi.
Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, katılma talepleriyle ilgili sanıklara ve avukatlara söz verdi.
Katılma talepleriyle ilgili söz alan sanık eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, haklarındaki davanın hükümeti devirmeye yönelik bir suç nedeniyle açıldığını belirtti.
Sanıkların hükümeti devirmeye yönelik suçla ilgili bir fiilinin bulunmadığını ileri süren Doğan, "Batı Çalışma Grubu ve 28 Şubat'a ilişkin ne kadar evrak varsa hepsi ortaya çıktı, sahteler de ilave edilmiş. Bunlardan bir tanesinde başörtüsüyle ilgili tek talimat yok. Sadece yurt çapında Başbakanlığın yayımladığı genelge kapsamında ülkede irticai faaliyetleri önlemek için kurulmuş bir teşkilat var. Bu teşkilatın da icra yetkisi yok." diye konuştu.
Mağdurların temelde, "başörtüsü ile okula giremeyenler ve irticai faaliyetler nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılanlar" olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Doğan, şöyle konuştu:
"Bunun darbeyle ilgilisinin bulunmadığı ortada. 28 Şubat'ın ve Batı Çalışma Grubu'nun hiçbir faaliyetinin bununla ilgili olmadığı, tanıklar aracığıyla dinlendi. En önemli tanık Mesut Yılmaz, bunun 1980'lere dayandığını söyledi. Bundan zarar görmeleri gibi bir olay olay yok. Farzımuhal, bir darbe olmuş olsa bundan zarar gören ilgili hükümet üyeleri olurdu. Ben anlamıyorum, nasıl oluyor da o dönemde imam hatip okulunda okuyan 13-14 yaşındaki iki kız geliyorlar, burada mağdur olarak dilekçe veriyor. Hangi evraka dayanarak Batı Çalışma Grubu'ndan şikayetçiler? Bunu anlamakta güçlük çekiyorum, bu taleplerin reddedilmesini talep ediyorum."
Avukatlara da katılan talepleriyle ilgili söz veren Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, aranın ardından katılma talebinde bulunan bazı kişilerin belge ibraz etmedikleri için taleplerinin reddedildiğini, belge sunanların ise katılma taleplerinin kabul edildiğini açıkladı.
Esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için cumhuriyet savcısına yeniden süre verilerek, duruşma 21 Aralık'a bırakıldı.