İSTANBUL (AA) - Takipsizlikle sonuçlanan "17 Aralık soruşturması"nda kumpas kurup usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı firari Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürleri ve ABD'deki Hakan Atilla davasında tanıklık yapan eski komiser Hüseyin Korkmaz'ın da aralarında bulunduğu 10'u tutuklu 5'i firari 67 sanığın yargılandığı davada, FETÖ'nün "mülkiye" yapılanmasına yönelik davada 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 10 tutuklu sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada, tutuksuz sanık Abdullah Altay savunma yaptı.
Savunmanın ardından, sanıkların ve avukatların talepleri alındı.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar eski Emniyet Müdürü Nazmi Ardıç, Tahsin Toparlak, İsmail Arpacı, Mehmet Akif Üner, Duran Denizci, Ömer Atalay, Adem Atik, Yasin Topçu, Mehmet Sait Sevinç ve Mutlu Acil'in bu hallerinin devamına karar verdi.
Heyet, tüm sanıkların savunmasının tamamlanmasının ardından bir kısım sanıkların talepleri doğrultusunda, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile Yılmaz Kıstı ve Bekir Gencer'in tanık olarak dinlenilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilecek olması nedeniyle Çağlayan'daki büyük salonun hazır edilmesine hükmederek, duruşmanın 2, 3 ve 4 Ocak 2019'da yapılmasını kararlaştırdı.
İddianamedenİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, takipsizlikle sonuçlanan "17 Aralık soruşturma" dosyasında, usulsüz işlem yapıldığı iddiasıyla aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun, Yasin Topçu ve eski komiser Hüseyin Korkmaz'ın da bulunduğu 67 sanık yer alıyor.
İddianamede, 1 numaralı sanık olarak yer alan Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu hakkında, ''silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme", "gizliliğin i̇hlali'' suçlarından ayrı ayrı hapis cezası talep ediliyor.
Diğer 62 polisin ise ''silahlı terör örgütüne üye olma", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme", "gizliliğin ihlali'' suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Firari sanık Hüseyin Korkmaz'ın ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'', ''hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek'' suçlarından hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Korkmaz'ın FETÖ/PDY elebaşı ve yöneticilerinin talimatları doğrultusunda hareket ettiği, görevi ve konumu itibarıyla soruşturma kapsamında gerçekleştirilen hukuka aykırı tüm kayıt ve takiplerden sorumlu olduğu belirtiliyor.
FETÖ/PDY terör örgütünün yargı ve emniyet teşkilatı içerisine yerleşerek, yasal hiyerarşik yapının dışındaki bir hiyerarşik yapılanmayla hareket ettiğinin yapılan soruşturmalardan anlaşıldığı anlatılan iddianamede, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı ile devletin tüm kılcallarına sızmakla kalmayıp kamu imkanlarını kullanarak, kendilerine rakip olarak gördükleri ve hedefledikleri iktidara ulaşmak için karşılarına çıkabilecek devlet kurumlarını ve şahısları bertaraf etmek için de her türlü hile ve yöntemi acımasızca kullandıkları görülmüştür.'' ifadeleri kullanılıyor.
"Soruşturma kılıfında darbe girişimi"17 Aralık'ın, soruşturma kılıfında bir darbe girişimi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümeti'nin ulusal ve uluslararası baskı altına alınıp istifa etmesini sağlama amacına yönelik gerçekleştiği vurgulanan iddianamede, Rıza Sarraf’ın ABD'de tutuklanmasına da değinilerek, 17 Aralık'ta örgütün başarısız olmasının ardından, bu başarısız girişiminin ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi ve belgelerin ABD'de Preet Bharara isimli savcıya teslim edildiği aktarılıyor.
Bu bilgi ve belgeler üzerinden ABD'de iddianame hazırlanarak FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17 Aralık girişiminin yeniden sahneye konma çabasına girişildiği bilgisi verilen iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti devleti, İran ve Brezilya arasındaki doğal gaz ve petrol başta olmak üzere ticari ilişkileri hedef alan, bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti'nin aleyhine yürütülen saldırıda ABD ve ABD savcısı ile iş birliğine giren FETÖ'nün bu planlamanın yerli ayağı olduğu anlatılıyor.
Sanıkların, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın yurt dışına giriş çıkış kayıtlarını tuttukları, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasının şüphelileriyle irtibatlandırmaya çalıştıkları ve kayıtları adli rapor haline getirdikleri belirtilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcıları Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ali Babacan ve dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile eski bakanların da aralarında bulunduğu 30 mağdur-müşteki yer alıyor.
Muhabir: Mustafa Hatipoğlu, Muhammed Enes Can, Başak Akbulut Yazar