ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, parasal sıkılaştırmanın ekonomi üzerindeki geniş çaplı etkilerin zamana yayılmakta olduğunu belirterek, "Bununla birlikte, iç talepte dengelenme sürecine ilişkin şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz." dedi.
Erkan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın 4. Enflasyon Raporu'nu paylaştı.
Banka olarak, toplumsal refaha en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak sunacaklarının bilincinde olduklarını dile getiren Erkan, haziranda başlattıkları güçlü parasal sıkılaştırmayla enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini ifade etti.
Erkan, "Bir süredir yüksek ve oynak seyreden enflasyonu kontrol altına almanın uzun ve zorlu bir süreç olacağı bilinciyle enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanacağız. Politikamız faiz, kredi, mevduat, döviz piyasası, iç ve dış finansman ile rezervler gibi finansal koşulları oldukça güçlü şekilde ve hedeflediğimiz doğrultuda etkiliyor." diye konuştu.
Parasal sıkılaştırmanın ekonomi üzerindeki geniş çaplı etkilerinin zamana yayılmakta olduğuna işaret eden Erkan, "Bununla birlikte, iç talepte dengelenme sürecine ilişkin, şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz. Para politikasının birikimli etkileri, içinde bulunduğumuz geçiş döneminde devreye girerken, dezenflasyon sürecinin 2024'ün ikinci yarısında başlamasını hedefliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Küresel büyümenin son çeyrekte zayıf seyrine devam ettiğine dikkati çeken Erkan, dünya ticaretindeki ağırlığından dolayı Çin'in büyümesindeki zayıflığın hem doğrudan hem de dolaylı üretim ilişkileri yoluyla küresel talebi aşağı çekmekte olduğunu söyledi.
- "Parasal sıkılık, gelişmekte olan ülkelerde de korunuyor"
Erkan, petrol fiyatlarının, jeopolitik riskler kaynaklı olarak yüksek oynaklık gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Uluslararası kurum ve kuruluşların petrol fiyatlarına ilişkin tahminleri de kayda değer bir belirsizliğe işaret etmektedir. Küresel enflasyon, 2022'nin ilk yarısında ulaştığı yüksek seviyelere kıyasla belirgin şekilde gerilemiştir. Ancak, gelişmiş ülkelerde çekirdek enflasyondaki düşüş, manşet enflasyona kıyasla daha dirençli olmuştur. Gelişmekte olan ülkeler arasında ise farklılaşan bir görünüm söz konusudur. Parasal sıkılaştırma sürecine erken başlamış ve küresel emtia şoklarından görece daha az etkilenmiş ülkeler enflasyonla mücadelede yol kat etmişken, diğer ülkelerde enflasyon, hedeflerin belirgin olarak üzerinde kalmayı sürdürmüştür."
Enflasyonun hedefin üzerinde seyrettiği gelişmiş ülkelerde parasal sıkılaştırmanın devam ettiğini bildiren Erkan, "İş gücü piyasasının ve çekirdek enflasyonun gösterdiği direnç nedeniyle gelişmiş ülke merkez bankalarının 'daha uzun süre, daha sıkı' bir duruş sergileyecekleri iletişimlerinde vurgulanmış, bunun sonucunda da küresel finansal koşullar sıkılaşmıştır. Parasal sıkılık, gelişmekte olan ülkelerde de korunmaktadır. Merkez bankalarının para politikası kararları, enflasyon, kur ve küresel finansal akımlara dair beklentilere göre değişkenlik göstermektedir." diye konuştu.
- "Ülkemizde finansman koşulları dengeli seyrediyor"
Son dönemde gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışı gözlendiğine işaret eden Erkan, "Küresel iktisadi faaliyetteki zayıflama, petrol fiyatlarında artan oynaklık, para politikalarının kısıtlayıcı düzeyde daha uzun süre tutulacağı beklentisi ve sermaye akımlarında gözlenen çıkışlar, ülkemizde de enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaktadır. Bununla birlikte, tüm bu olumsuz şoklara rağmen, ülkemizde finansman koşullarının dengeli seyrettiğini de olumlu bir gelişme olarak vurgulamak isterim." dedi.
Tüketici fiyatları enflasyonunun, eylül ayı itibarıyla yüzde 61,5'e çıkarak haziran ayına kıyasla 23,3 puan yükseldiğini hatırlatan Erkan, bu artışa olan katkılar alt kalemler bazında incelendiğinde, 7,9 puan ile hizmet, 5,3 puan ile temel mal ve 4,8 puan ile gıda gruplarının öne çıktığını anlattı.
- "Talepteki aşırılık kademeli şekilde ortadan kalkıyor"
Erkan, enflasyonun haziran-eylül arasında yükselmesinin temel sebebinin büyük şokların bir arada gerçekleşmesi olduğunu dile getirdi.
Mayıs-eylül döneminde yüzde 90 yükselen akaryakıt fiyatlarının 4,8 puanla enflasyondaki artışı etkilediğine dikkati çeken Erkan, şu ifadeleri kullandı:
"Aynı dönemde, sepet kurda gerçekleşen yüzde 40'a yakın artışın maliyet kanalıyla enflasyona 4,3 puanlık etkisi olmuştur. Deprem nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacı ve artan kamu harcamalarını dengelemek amacıyla, temmuz ayıyla birlikte kamu gelirlerini destekleyici tedbirler açıklanmıştır. Başta KDV ve maktu ÖTV artışları olmak üzere, vergilerde ve yönetilen fiyatlarda yapılan birçok güncelleme kısa bir dönemde gerçekleşmiştir. Söz konusu vergi güncellemelerinin etkisi ise 2,5 puan olmuştur."
Erkan, yurt içi talep, hizmet fiyatları ve enflasyon beklentilerine de değinerek, "Talepteki güçlü seyir devam etmekle birlikte bazı göstergeler talepteki aşırılığın kademeli şekilde ortadan kalkmakta olduğuna işaret etmektedir." dedi.
Yurt içi satışlara bakıldığında, otomobil ve beyaz eşya satışlarının üçüncü çeyrekte tarihsel ortalamalarının üzerindeki seyrini sürdürürken, çeyreklik bazda ise yavaşladığını belirten Erkan, "Ekim ayına ilişkin İktisadi Yönelim Anketi verilerine göre, firmaların kayıtlı iç piyasa siparişleri son dönemde zayıflamıştır. Bu görünüm, dayanıklı tüketim malları grubu tarafında daha da belirgindir." ifadesini kullandı.
- "Büyükşehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında yavaşlama sinyalleri alıyoruz"
TCMB Başkanı Erkan, arz-talep dengesinde normalleşmenin kademeli şekilde başladığına işaret ederek, "Ağustos ayı itibarıyla sanayi üretim endeksi yıllık bazda yüzde 3 civarında artarken, perakende satış hacmi aylık bazda gerilese de yıllık olarak yüzde 17'nin üzerinde artmıştır." diye konuştu.
Yılın ilk yarısında talepteki aşırılığın cari dengede ve enflasyon dinamikleri üzerinde etkili olduğuna işaret eden Erkan, şunları kaydetti:
"Ağustos ayı itibarıyla cari açık, 2022 yılına kıyasla 23,5 milyar dolar artarak 2023 yılında 57 milyar dolara ulaşmıştır. Bu artışta, dış ticaret açığındaki yaklaşık 28 milyar dolar yükseliş belirleyici olmuştur. İhracat, bu dönemde yatay seyrederken, ithalat 31,1 milyar dolar artmıştır. İthalattaki bu artışta, yıllıklandırılmış tüketim malı ithalatının 2022 yılına göre 1,6 kat, altın ithalatının ise 3,3 kat artması öne çıkmaktadır. Bu gelişmede, enflasyondan korunma motivasyonu etkili olmuştur."
Eylül ayında dış ticaret açığının, ithalattaki düşüşün etkisiyle 2,7 milyar dolar gerileyerek, 5,8 milyar dolara indiği dile getiren Erkan, talepteki aşırılığın giderilmesi ve Türk lirası tasarruf araçlarına olan talebin artmasının enflasyon üzerinde yavaşlatıcı etki göstereceğine dikkati çekti.
Erkan, son dönemde hizmet enflasyonunun artan katılığında kiraların ön plana çıktığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Yüksek enflasyon, tasarruf amaçlı konut talebi ve arz sorunları gibi birçok kaynaktan etkilenen kiralarda artış yüksek oranlarda sürmektedir. Bununla birlikte, özellikle büyükşehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında yavaşlama sinyalleri alıyoruz. Ancak, yeni konut fiyatları ve kira artışlarında öngörülen yavaşlamanın enflasyona yansıması zaman alacaktır."
(Bitti)