Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi Projesi

- Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: - "Bu alanda dünyada önde gelen ülkelerden birisi olmak üzere yapılacak çalışmaların çok geniş kapsamda yürütülmesi ve daha ileri teknolojiye doğru yol almakla ilgili faaliyetlerimizin devam etmesi gerekiyor" - ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün: - "Çalışmalar tamamlandığında yabancı ülkelerden almak zorunda olduğumuz önemli bir komponent ülkemizde üretiliyor olacak"

18 Ekim 2018 Perşembe 17:33
Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi Projesi

ANKARA (AA) - Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, kızılötesi dedektör takımları gibi kritik alt bileşen teknolojisinin tamamen yerli ve milli geliştirilmesine yönelik NAR Projesi'ne ASELSAN önderliğinde bir dizi şirket, üniversite ve araştırma kurumunun katkıda bulunacağını belirterek, "Bu alanda dünyada önde gelen ülkelerden birisi olmak üzere yapılacak çalışmaların çok geniş kapsamda yürütülmesi ve daha ileri teknolojiye doğru yol almakla ilgili faaliyetlerimizin devam etmesi gerekiyor." dedi.

Kızılötesi dedektör takımlarının yerli ve milli geliştirilip üretilmesini içeren "Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi (NAR) Projesi" imza töreni, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in katılımıyla gerçekleştirildi.

Demir, burada yaptığı konuşmada, günümüz mücadelesinin insan unsuru kadar teknolojik imkanlarla da tanımlandığını, bu alanda geri kalınmasının acı sonuçları olabileceğini söyledi.

Çeşitli elektronik harp sistemleri, silah, mühimmat ve füzeler gibi savunma sistemlerinin ürün olarak görünürken bunlara yetenek kazandıranların temeldeki bazı teknolojik unsurlar olduğunu anlatan Demir, kızılötesi dedektör takımları gibi kritik alt bileşen teknolojisinin tamamen yerli ve milli olarak geliştirilmesine yönelik NAR Projesi'ne ASELSAN önderliğinde bir dizi şirket, üniversite ve araştırma kurumunun katkıda bulunacağını aktardı.

- "Milli ve yerli teknoloji geliştirme kararlılığımız devam edecek"

Demir, projenin çok katılımlı kurgulanmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:

"Burada önemli olan unsur çok katılımlı olarak yürütülecek böylesi projelerde her katılımcının kendi uzmanlık alanıyla olabildiğince katma değer sağlayacak şekilde projede yer almasıdır. Projenin sahiplenilmesi ve yürütülmesiyle ilgili kısıtlayıcı değil açık, işbirliği yapıcı, ülkemizde mevcut bütün kabiliyetler ve imkanların bir arada kullanılması gerekiyor. Elimizin altındaki kabiliyetleri değerlendirme konusunda hiçbir eksikliğe yer veremeyiz çünkü yapmamız gereken çok iş var."

Yapılan çalışmaların sadece savunma ve güvenlik amaçlı değil aynı zamanda sivil ihtiyaçlarla stratejik alanda kullanılabilecek bazı teknolojilerin yolunu açabilecek ve ticari anlamda da önemli katkı sunabilecek projeler olduğuna dikkati çeken Demir, şunları kaydetti:

"Bu alanda dünyada önde gelen ülkelerden birisi olmak üzere yapılacak çalışmaların çok geniş kapsamda yürütülmesi ve daha ileri teknolojiye doğru yol almakla ilgili faaliyetlerimizin devam etmesi gerekiyor. Bu çalışma sırasında milli ve yerli teknoloji geliştirme konusundaki azmimiz ve kararlılığımız devam edecek. Diğer bazı alanlarda da bu tür faaliyetleri görmeye devam edeceğiz. Ürün bazında gözlemlediğimiz her platformda bir dizi teknolojinin yerlileştirilmesi, sahiplenilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması konusunda durmak bilmez, yorulmaz bir çalışma içinde olmamız gerekiyor."

- "Önemli bir adım"

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün de Türkiye'nin askeri sistemler geliştirme konusundaki yetkinliğinin, Savunma Sanayii Başkanlığının son dönemlerdeki radikal ve proaktif yaklaşımlarıyla arttığını söyledi.

Artan proje ve sistemlerin önemli bileşenlerinin mikro elektronik kapsamlar olduğuna işaret eden Görgün, şöyle konuştu:

"Mikro elektronik bileşenlerin ülkemizde tasarlanması ve üretilmesi ciddi bir ihtiyaç haline geldi. NAR Projesiyle ASELSAN'ın kullandığı Aselpot, Cats, Hisar Hava Savunma Sistemleri, F16 Kızılötesi Füze İkaz Sistemi, Atmaca arayıcı başlığı gibi birçok kritik elektro optik sistemin kızılötesi görüntüleme yapmasına olanak sağlayan dedektörlerin de ülkemizde geliştirilmesi için önemli bir adım atılmış oluyor. Çalışmalar tamamlandığında yabancı ülkelerden almak zorunda olduğumuz önemli bir komponent ülkemizde üretiliyor olacak."

Görgün, ASELSAN'ın kızılötesi dedektör geliştirme konusunda uzun yıllardır çalıştığına dikkati çekerek, vasıflı insan gücünün yetiştirilmesinin bu sürede elde edilen en önemli kazanımlardan olduğunu ifade etti.

- Projede ilk ürün 2 yıl sonra teslim edilecek

Türkiye'nin savunma sanayisinde tam bağımsız olma hedefi doğrultusunda keşif ve gözetleme sistemleri, füze sistemleri, FLIR gibi sistemlerde yer alan kızılötesi kamera sistemlerinin en önemli alt bileşeni olan ve temini yurt dışından sağlanan kızılötesi dedektör takımlarının yerli ve milli olarak geliştirilmesi çok önemli bir yer tutuyor.

Söz konusu projeyle, kızılötesi kamera sistemlerinin en önemli alt bileşeni olan ve temini yurt dışından sağlanan kızılötesi dedektör takımları yerli ve milli geliştirilip üretilecek.

Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda, ASELSAN ve yerli savunma sanayi firmalarının iş birliğiyle hayata geçecek projeyle Türkiye, milli kızılötesi dedektörüne sahip sayılı ülkeler arasına girecek.

Proje kapsamında ODTÜ'den Kuantum Aygıtları Nano Aygıtlar Laboratuvarı ile Kristal Büyütme Laboratuvarı’ndan da destek alınacak. Projede ilk ürün 2 yıl sonra teslim edilecek ve bütün ürünlerin teslimatları 6 yıl içinde tamamlanacak.

Sözleşme modeli savunma sanayisinin ihtiyaç duyduğu teknoloji tabanını oluşturmak amacıyla ana yüklenici ASELSAN, alt yükleniciler olarak İMTEK, Mikro-Tasarım, PDM SOL, OPTONİK, İTEK olacak şekilde kurgulandı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.