ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü İsa Apaydın, "Dünya Yüksek Hızlı Demiryolu Kongresi'nde 'Sürdürülebilir ve rekabetçi işletimlere yönelik bilgilerin paylaşımı' sloganı çerçevesinde, 'Yüksek hızlı demiryolu hatlarını yapmak kadar, yapım ve bakım maliyetlerini nasıl düşürürüz ve daha uzun ömürlü olmasını nasıl sağlarız?' konularına odaklanacağız." dedi.
Apaydın, Congresium Ankara'da düzenlenen Dünya Yüksek Hızlı Demiryolu Kongresi ve Fuarı'nın açışında yaptığı konuşmada, 30 ülkeden 150 konuşmacının katıldığı organizasyonun 3 gün süreceğini söyledi.
Kongrede düzenlenecek paneller, yuvarlak masa toplantıları ve paralel oturumlarda yüksek hızlı demiryolunun gelişimine katkı sağlayan uzmanların tecrübelerinin dinleneceğini belirten Apaydın, kongreye paralel olarak firmaların katılımıyla yüksek hızlı demiryolu ürün ve hizmetlerinin sergilendiği fuarda teknolojik yenilikleri yakından görme fırsatı olacağını bildirdi.
Apaydın, dünyada bugün yaklaşık 41 bin kilometre yüksek hızlı hat işletildiğine işaret ederek, bu rakamın, yapım aşamasında olan ve yapımı planlanan hatların tamamlanmasıyla yakın zamanda 80 bin kilometreye çıkarılacağını dile getirdi.
İsa Apaydın, kongre boyunca "Sürdürülebilir ve rekabetçi işletimlere yönelik bilgilerin paylaşımı" sloganı çerçevesinde, yüksek hızlı demiryolu hatlarını yapmak kadar yapım ve bakım maliyetlerinin nasıl düşürüleceği ve hangi yöntemlerle uzun ömürlü olmasının sağlanacağına odaklanılacağını anlattı.
Sürdürülebilir işletim çerçevesinde, sürdürülebilir bakım yönetiminin nasıl sağlanacağına ilişkin görüş alışverişinde bulunulacağını vurgulayan Apaydın, "Bunu bilet ücretlerine yansıtarak diğer modlarla nasıl rekabet ederiz sorularının cevaplarını bulmaya yoğunlaşacağız." diye konuştu.
Apaydın, iki yılda bir tekrarlanan kongrenin ilkinin 1992'de Brüksel'de gerçekleştirildiğini ve Eurailspeed Kongresi olarak adlandırıldığını anımsatarak, etkinliğin, 2008'den itibaren küresel boyutta Dünya Yüksek Hız Kongresi olarak düzenlenmeye başladığını kaydetti.
Kongrenin bu coğrafyada ilk kez Türkiye'de düzenlenmesinin büyük bir onur kaynağı olduğunun altını çizen Apaydın, "Ülkemizde başarılı bir şekilde uygulanan yüksek hızlı demiryolu işletmeciliğinin tüm komşu ülkelere örnek olduğuna memnuniyetle şahit oluyoruz." ifadesini kullandı.
- "Yüksek hızlı trenler inovasyonu destekliyor"
Uluslararası Demiryolu Birliği (UIC) Genel Müdürü Jean-Pierre Loubinoux da yüksek hızın her zaman hareketliliğin dönüm noktası olduğuna işaret ederek, "Modern yüksek teknolojinin bir işareti olarak yüksek hızın geliştirilmesi, ülkelerin ve bölgelerin hedeflerini temsil eder." dedi.
Dünyada günde 300 binden fazla yüksek hızlı tren (YHT) setinin taşımacılık yaptığına dikkati çeken Loubinoux, bunların her zaman inovasyonu desteklediğini ve e-ticaretin geliştirilmesi açısından önemli olduğunu bildirdi.
Loubinoux, YHT'lerin, istihdam ve mili gelirin artışına katkı sağladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"YHT'ler 4. sanayi devriminin de itici gücüdür, bütün operasyonlarda daha verimli olmayı sağlayacaktır. UIC de araştırma kurumları ve üniversite ağlarıyla çalışarak her zaman yenilikçi fikirleri üyelerine sunmayı hedeflemektedir."
- "YHT'ler sürdürülebilir taşımacılığa çözüm getiriyor"
UIC Başkanı Renato Mazzoncini de dünyada raylı sistemlerin küresel bir boyut kazandığına işaret ederek, "14 ülkede 40 bin kilometre uzunluğa sahip olan ağ büyümeye devam ediyor. 1,6 milyar kişi her yıl YHT'lerle yolculuk yapıyor. Bu trenler sadece turizmi, ekonomik kalkınmayı ve iş dünyasını değiştirmekle kalmamış, insanların hayat tarzlarını da değiştirmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Birçok ülkenin YHT'lere önemli yatırımlarının olduğunu ifade eden Mazzoncini, şunları kaydetti:
"16 ülke şu anda yapımı devam eden YHT hatlarına sahip. Avrupa'da da 500 milyon avro yatırım yapılması planlanıyor. ABD ve Hindistan'da çok kapsamlı yatırımlar bulunuyor. Dünyanın büyük ekonomilerinin hepsi yeni koridorlar geliştirmektedir. YHT'ler sürdürülebilir taşımacılığa da bir çözüm getiriyor. Bu trenler enerji tüketimi bağlamında diğer sektörlerle karşılaştırıldığında avantajlı ve karbon ayak izi çok daha küçük."