ESKİŞEHİR (AA) - Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma sanayisinde yerlilik oranlarından ziyade stratejik ve teknoloji derinliği bulunan ürünlerin yerli ve milli olarak üretilmesine önem verdiklerini söyledi.
Eskişehir Sanayi Odasında düzenlenen "Eskişehir Savunma Sanayii Buluşmaları" etkinliğinde konuşan Demir, gelinen noktada savunma sanayisi söz konusu olduğunda gemi, helikopter, zırhlı araç ve insansız hava araçları, silah sistemleri, mühimmat ve hassas mühimmatlar, uydu çalışmaları, elektronik harp gibi birçok ihtiyacı büyük oranda yerli ve milli temin ettiklerini anlattı.
Söz konusu çalışmalarda alt kırılımlarda Türkiye'nin önünü tıkaması muhtemel detayları gözden kaçırmadan sanayicilerle buluşup onlarla da yerlileştirme ile ilgili adımlar atmak istediklerini belirten Demir, şöyle devam etti:
"Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye olma hedefimizden vazgeçemeyiz. Burada genelde yerlilik oranıyla ilgili yüzdesel rakamlar çok popüler ve konuşuluyor ama biz burada toptancı rakam yerine özellikle stratejik ve teknoloji derinliği olan ürünlerin yerli ve milli olarak üretilmesine önem veriyoruz. 2002 yılı Türkiye ve savunma sanayisi için bir milat teşkil ediyor. 2002'deki proje sayılarını ve şimdiki proje sayılarına, cirolara, hacme baktığımızda büyük değişimler görüyoruz. Bugün, Türkiye küresel tedarikçilerin çıkarttığı tüm zorluklara rağmen örtülü, örtüsüz, açık ve gizli ambargolara rağmen kendi milli çıkarlarını geliştirmekte ve milli politikalarını hayata geçirmek üzere gereken harekatları yapmakta bir an için tereddüt göstermiyor ve burada da kimse bize engel olamıyor. 'İstiklal ve istikbalimiz için savunma sanayisi' dediğimizde bunun ne anlama geldiğini tekrar vurgulayan bir unsur."
- "Sunduğumuz kredilerin büyüklüğü 300 milyon liraya ulaştı"
Demir, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olarak yüksek katma değer üreten KOBİ ve yan sanayinin geliştirilmesine büyük önem verdiklerine değinerek, bu anlamda yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
Bütün projelerde ana yüklenicilere özellikle sanayi katılımıyla ilgili adımlar atmaları konusunda sözleşmede maddeler koyduklarını aktaran Demir, şu bilgileri paylaştı:
"Aynı zamanda sektörün proje, insan kaynağı, ürün ve altyapı yetenek envanterinin çıkartılması, sektörel yeteneklerin ve kapasitelerin değişik aşamalarda, farklı kategorilerde ve süreklilik içinde değerlendirilmesi ve firmalarımızın desteklenmesi amacıyla başlattığımız çalışmalarımız devam ediyor. Başkanlığımız tarafından yürütülen bu çalışmalar, Savunma Sanayii Yetenek Envanteri (YETEN) ve Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programları (EYDEP) olarak devam ediyor. Bu çalışmaların amacı mükerrer yatırımların önüne geçilmesi, yerli firma imkan ve faaliyetlerinden azami ölçüde faydalanılması ve sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Aynı zamanda teknoloji derinliğine ihtiyaç duyulan konularda da gerekli desteklerin oluşturulmasıdır. Sektöre ilişkin stratejilerini ortaya koymuş ve savunma sanayiinde sürdürülebilir ve rekabetçi bir teknoloji tabanına oturmuş ve bunu korumayı hedefleyen bir savunma sanayi yatırım ve geliştirme faaliyetlerini destekleme programını kurguladık. Programla savunma ve ana yurt güvenliği, havacılık ve uzay alanlarında faaliyet gösteren yerli sanayi kuruluşlarına, desteklenmesi maksadıyla ihtiyaç duyulan yatırım ve ihracatlarının finansmanı için Türk lirası üzerinden kredi kullandırıyoruz. Program kapsamında geçen yıl, 150 milyon liralık kredi tutarının tamamına yakını firmalar ve projelerin desteklenmesinde kullanıldı. Geçtiğimiz nisan ayında bu yıl için 150 milyon liralık yeni bir çağrıya çıktık. Böylece sunduğumuz kredilerin büyüklüğü 300 milyon liraya ulaştı."
- "Sürdürülebilirlik ve ihracat kavramında daha başa güreşen sanayi ekosistemimiz olacak"
İsmail Demir, sistem bazında belirli bir olgunluğa gelen savunma sanayisinin teknolojik derinliğinin artırılması ve büyük zorluklarla elde edilen bilgi birikimi ve yeteneğin devamının sağlanabilmesi için bu alandaki yan sanayi ve KOBİ'lerin geliştirilmesi, teknolojik derinlik ve rekabet edebilirliklerinin artırılmasına yönelik çalışmalara devam edeceklerini vurguladı.
Küresel anlamda oyuncu ve üretici olmanın önemine işaret eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu değerlendirmelerimizin bir parçası da dünya çapında kalitesine her an güvenilir ve bunun belirli kontrol ve sertifikasyon süreçleriyle desteklendiği bir üretici zinciri oluşturmak. Amacımız dünyanın herhangi bir yerine mal satarken veya herhangi bir küresel imalatçının alt yüklenicisi ya da doğrudan yüklenicisi olurken hiçbir soru işareti bırakmadan, yetkinliklerinin kalitelerinin belgelenmiş olduğu bir sistem oluşturmak. Bu güveni oluşturduğumuz zaman özellikle sürdürülebilirlik ve ihracat kavramında daha başa güreşen, daha öne geçmiş bir sanayi ekosistemimiz olacaktır. Çünkü biz kendi savunma ve güvenlik harcamalarımızı yaparken, sanayimizde bir teknolojik derinlik oluştururken şu çok net; sadece Türkiye'ye satan, imal eden bir sanayi sektörünün yaşama şansı yok. İhracatımızı artırmak isterken, dünyada oyuncu olmak çok önemli bir konu. Dünyada oyuncu olmak için de kalitesine güvenilir, her alanda güreşebilecek, ürün ortaya koyabilecek, teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilen, buluşçuluğa önem veren, yenilikçi uygulamaları hareket geçirebilen bir sektör ve ekosistem oluşturmak zorundayız."
Demir, milli teknoloji başlığı altında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı çalışmalarıyla çok yakın, iç içe geçmiş bir faaliyet alanının olduğuna değinerek, "Bu çalışmalar neticesinde savunma sanayi değil, genelde ülkemizin ve dünyanın ihtiyacı olan tüm teknoloji alanlarında, bazılarında belki bir numara olmak hedefiyle yola devam edip, Türkiye'mizi çok daha güzel günlere taşımak üzere hep beraber el birliğiyle yürüyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ise Türkiye'nin adeta kabuk değiştirdiğini belirtti.
Büyükdede, sanayi alanları ve sanayi karakterini değiştirmeye çalıştıklarını anlatarak, "Mikro işletmelerden orta büyüklüktekilere, ortaları da büyük işletmelere ve dünya çapındaki firmalarla entegre olmuş firmalara dönüştürmeye gayret ediyoruz. Eskişehir bu bakımdan, uçak bakım merkezinin de yıllardır burada olması, burada yetişmiş çok nitelikli bir insan kaynağı bulunması, TEI'nin burada bulunması ve TEI gibi dünya çapında bir firmamızın bütün dünyaya hizmet veren bir yapısının olması, savunma sanayimizin içinde önemli bir yer edinmesi bizim için çok önemli." ifadelerini kullandı.
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın da salondakilere hitap ettiği programa, iş insanları ve diğer ilgililer katıldı.