ÖLEN EĞİTİMCİLER DEĞİL TÜM TÜRKİYE’DİR

Şuurlu Öğretmenler Derneği'nden basın açıklaması:

09 Mayıs 2024 Perşembe 09:50
ÖLEN EĞİTİMCİLER DEĞİL TÜM TÜRKİYE’DİR

Son haftalarda bıçaklanan, öldürülen eğitimcilerimizle ilgili haberler ülkemizin gündemine yerleşmeye başladı. En son İstanbul’da öldürülen okul müdürümüzün haberiyle hepimiz bir daha
sarsıldık. Menfur bir saldırı sonucu vefat eden müdürümüze Allahtan rahmet ailesine, sevenlerine sabr-ı cemil diliyoruz. Yine saldırılara uğrayan yaralanan tüm eğitim çalışanlarına da
Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Gerek öğrenci gerekse öğrenci velilerinin saldırıları artık vicdan ve insaf sahibi herkese yeter artık dedirtmektedir.
ÖĞ-DER olarak defalarca lise eğitiminin mecburi olmaktan çıkarılması gerektiğini disiplin cezasıyla eğitim ortamlarını bozan, geren ve diğer öğrencilerin kaliteli eğitim hakkını gasp eden
veya da sınıf tekrarına düşüp başarısız olan öğrencilere açık öğretim lisesine nakledilerek lise eğitimlerini orada tamamlamalarının daha isabetli olacağını söylüyoruz.
Sorun sadece kişilerin şiddete meyyaliyetinden değil eğitim sisteminin ruhsuzluğundan da kaynaklanmaktadır elbette.
Ne yazık ki Milli Eğitim Temel kanununda belirlenen temel amaç ve ilkeler gençlerimizin dünyasını ve ahretini birlikte kucaklayamıyor. Onların ruh yapısında olumlu değişiklikler
meydana getiremiyor. Eğitim sistemi sorun çözme yerine sorun üretiyor. Buna rağmen sorunlar halının altına süpürülerek resmî ideolojinin ve bürokrasinin payandası ile sistem yürütülmeye
çalışılıyor.
Rol model eğitimci, rol model ana-baba, rol model arkadaşların ağırlıkta olmadığı ülkemizde çocuklarımız kötü modellerin etkisi altında kalarak ya alkolün ya uyuşturucunun ya şiddetin ya çetenin

ya da kendilerini terörün kucağında buluyor. Çünkü sistem iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, günah ile sevabı, meşru ile gayri meşruyu, helal ile haramı, faydalı ilime yönelmeyi,
faydasız ilimden kaçınmayı, iyi vatandaş olma yerine iyi insan olmayı, Hak ile batılı birbirinden ayıracak davranışların gönüllerde ve zihinlerde yer bulmasına yönelik çalışmıyor.
“Her doğan çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Onu Yahudileştiren, Hıristiyanlaştıran ya da Mecusileştiren anne ve babasıdır.” Hadisi şerifinde de ifade edildiği üzere her çocuk günahsız ve
bütün kötülüklerden arınmış olarak doğmaktadır. Modeller her türlü davranışlarında rol modellere özenirler. Çocuklarımız bizlerin aynasıdır. Onlarda görülen iyi ve kötü davranışların
kaynağı bizleriz. Eğitim yetişmiş neslin yetişen nesle bilgi beceri ve kültürünü aktarma olayıdır.

Öyleyse çocuklarımızda gördüğümüz olumlu ya da olumsuz her davranış kurduğumuz sistemin eseridir. Şiddetin, madde bağımlılığının, tacizin kaynağı insanın yaradılış yapısı dikkate
alınmadan verilen ruhsuz eğitimdir. Ruhsuz eğitim sistemi ile gençlerin istikbale matuf hayalleri yıkılmakta, gelecekleri karartılmakta yarınına güvensizlik aşılanmaktadır.
Ruhsuz eğitim sistemi ile öfkeler kontrol altına alınamamakta sorunlar çözülme kördüğüm olmaktadır. Ruhsuz eğitim sistemi ile aile içi terbiye ve disiplin sağlama yetersiz, sosyal iletişim
becerileri zayıf kalmaktadır. Özellikle nitelikli eğitimci yetiştirilememesi okullarda nitelikli eğitim verilememesi rehberlik hizmetlerinin amaçları dışında kullanılması, müfredatın çağın gereklerine göre yenilenmemesi,
kontrolsüz internet kullanımı, cinsel içerikli TV programları, şiddet konulu film ve diziler aile yapısını yozlaştıran magazin, ölüm, intihar, cinayet haberlerinin pervasızca yayınlanması
sistemi zaafa uğratan ve madde bağımlılığını şiddeti, tacizi körükleyen ahlaki erozyonu ve manevi tahribatı artıran sebeplerden bazılarıdır.
Çözüm için sorun üreten eğitim sisteminden çözüm üreten eğitim sistemine geçilmeli, Müfredatın belirlenmesinde kitapların hazırlanmasında evrensel gerçekler ülkesel ve bölgesel
gereksinmeler insanın maddi ve manevi yapısı dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Ne yazı ki müfredatlar Seküler bir ruhla hazırlanmıştır. Yöneticilerinin namaz kılması bizi aldatmasın
sistem hala batıl ritüellerle idare edilmektedir. Devlet-aile, aile -okul ve okul ile çevrenin birbirini yalanlayan eğitim uygulamaları terk edilmelidir. Çocukların manevi eğitimine ağırlık
verilmeli, dini eğitim ve değerler eğitimi kendi kültürümüze uygun olarak ana sınıfından itibaren verilmeye başlanmalıdır. Sadece okul değil internetten medyaya her alan temiz olmalıdır. Sadece
okul ortamlarının korunaklı olması iyi insan yetiştirmemize yetmemektedir. ÖĞ-DER olarak eğitim çalışanlarına yapılan tüm saldırıları nefretle kınıyor vefat eden okul
müdürümüze ve şiddete uğrayan bütün eğitim çalışanlarımıza bir daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Numan GÖKMEN
Genel Başkan

Son Güncelleme: 09.05.2024 09:54
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.