Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ), Çubuk Belediyesi işbirliğinde organize edilen ‘Bütün Yönleriyle Çubuk ve Çevresi 2’inci Uluslararası Sempozyumu’ sona erdi.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Külliyesi Konferans Salonunda başlayan ve 3 gün süren sempozyuma 60 akademisyen ve öğretim görevlisi bildiri sundu.
Başbakanlık Tanıtma Fonu, TİKA ve TÜRKSOY'un da destek verdiği ve bu sene ikincisi düzenlenen sempozyumda ilçe ve çevresi hakkındaki bütün konular konuşuldu.
1402 Ankara Savaşı başta olmak üzere, Çubuk'un doğal kaynakları, tarih, kültür, tarım, hayvancılık, turizm, sanayi ve ticaretteki potansiyelinin ortaya konulduğu sempozyumda, eğitim, sağlık ve sosyal hayat değerlendirilirken, başta tarım, hayvancılık, sanayi, ticaret, ekonomi ve sosyal yaşam olmak üzere mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı.
Sempozyumun son günü Çubuk turşusu ve insan sağlığına faydaları konusunda bildiri sunan Çubuk Belediye Başkanı Tuncay Acehan, kendisinin hekim olduğunu ve uzun yıllar faydalı bakteriler üzerine çalışmalar yaptığını hatırlattı. Doğal gıdalar ve yöntemlerle insan bedenine geçen faydalı bakterilerin yoğurt, turşu ve kefirde bulunduğuna dikkat çeken Başkan Acehan, turşunun ömrü uzatan gıdaların başında olduğunu söyledi.
Özellikle kışın sera ürünlerinden ziyade turşu tüketilmesi ve bunun insanoğluna faydalarını anlatan Başkan Acehan, şunları söyledi.
’’Turşu sadece Çubuk ile beraber anılan bir gıda olmaktan öte tıbbi anlamda çok önemli bir gıdadır. Turşu probiyotik bir gıda olarak bizim vücudumuzda taşıdığımız yüz trilyon maya mantarının öncülü olarak çok önemli bir gıdadır. Dünyada birkaç çeşit canlı gıda vardır. Bunlardan bir tanesi yoğurt, bir tanesi kefir ve bir tanesi de turşudur. Ömrümüzün son gününe kadar bizimle birlikte yaşayan bu bakteriler vitamin sentezinde, sindirimde ve en önemlisi bağışıklığın korunmasında mikroplara karşı mücadelede bize destek olan yardımcı olan bakteri kütlesidir. Bakterilerin midedeki asit bariyerini aşarak bağırsaklara gidebilmesi için yoğun bir şekilde alınması gerekiyor. Dolayısı ile buda ancak yoğurt, kefir ve turşu gibi mikrobiyolojik yararlı bakterileri içerisinde yoğun olarak taşıyan gıdaların tüketilmesiyle ortaya çıkacaktır. Bu nedenle turşu hayati bir gıda olarak karşımıza gelmektedir.’’
Turşunun fermantasyonun durdurulmaması gerektiğini ve sürekli devam etmesi gerektiğini işaret eden Başkan Acehan, fermantasyonu başlatan en önemli maddenin salatalıkların üzerinde kalan toprak olduğunu vurgulayarak, ‘’Çubuk turşusu fermantasyonu devam eden bir turşudur. Fermantasyonu başlatan ise salatalıkların üzerinde kalan toprak kalıntılardır. Bu nedenle salatalık çok fazla yıkanamayacak biraz toprak kalıntısı kalacak ve turşu kurulup kapağı kapatıldığı anda orada mikrobiyolojik faaliyet başlayacak. Çubuk turşusunu ünlü yapan, değerli yapan Çubuk’un bizzat toprağı ve suyudur’’ diye konuştu.
Çubuk’un toprağının, suyunun ve doğasının değerini Mustafa Kemal Atatürk’ün o yıllarda bildiğini ve Çankaya Köşkü’nün et, süt, yağ, peynir gibi ihtiyaçlarını karşılamak için tesisi kurduğunu kaydeden Başkan Acehan, ’’Mustafa Kemal Atatürk, Uluağaç Köyümüzde bizzat kendisi tarafından kurulan Atatürk Orman Çiftliğine ait mandırada yetiştirilen ürünleri yiyecek olarak tüketmiştir. Bu girişimiyle hem kaliteli ürünlerin yetişmesine destek olmuş hem de ilçemizin ürünlerinin yaylalarının tanıtımını sağlamıştır. Buradan kendisini bir kez daha rahmetle ve şükranla anıyoruz’’ ifadesini kullandı.
Sempozyum yurt içi ve yurt dışından gelen 60 akademisyence 12 oturumda eş zamanlı 2 ayrı salonda yaklaşık 40 programın gerçekleştirilmesiyle tamamlandı.