Sinan Burhan: Erdoğan, Osmanlı’yı Ankara’ya taşıdı...

Gazeteci-Yazar Sinan Burhan bugün kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara camilerine nasıl sahip çıktığını anlattı. İşte Burhan'ın 'Erdoğan, Osmanlı’yı Ankara’ya taşıdı' başlıklı o analizi:

13 Haziran 2017 Salı 12:56
Sinan Burhan: Erdoğan, Osmanlı’yı Ankara’ya taşıdı...

Erdoğan, Osmanlı’yı Ankara’ya taşıdı...

Ankara deyince soğuk ve itici bir şehir akla gelir. Bürokrasinin soğuk yüzünü en iyi bu şehirde görürsünüz. Tek tip binalar, uzun koridorlar, kanunlar, yönetmelikler vs. Cumhuriyetin büyüttüğü bir şehir Ankara. Bir bozkır şehri olan Ankara şimdi ülkemizin en büyük ikinci şehri. Sadece soğuk bir şehir olarak değil aynı zamanda Ankara mabetsiz şehir olarak da bilinir. 

Oysa Ankara’yla ilgili bu iki algı da yanlıştır. Bir kere Ankara nevzuhur bir şehir değildir. Sadece Cumhuriyetle ortaya çıkmış değildir. Başkent olması elbette bu kenti büyütmüştür. Ancak Ankara’yı sadece Cumhuriyetle tanımlamak yetmez.

Bu kent bir kere Ahilik Cumhuriyetini kurmuştur. Bu devlet adaletle hükmetmiştir. Ahilik Devleti esnaflar arasında hak hukuk düzenlemesi yapardı. Adalet ve refah vardı. Bu kentte İstanbul’un fetih edileceğini söyleyen Hacı  Bayram-ı Veli yaşamıştır. Büyük mutasavvıflar, alimler bu kentte yaşamıştır. Örneğin Yunus Emre’nin Hocası Tapduk Emre Ankara’nın Nallıhan İlçesinde yaşamıştır. 

Ankara Hamamönü mevkiinde onlarca mescio ve camii vardır. Bu bölgede Osmanlı’dan bile eski camiler vardır. Kale içerisinde Selahattin Cami bile vardır. Yine Ankara Çamlıdere Sınırları içerisinde Ali Semerkandi Hazretleri ikamet etmiştir. Bu zat ülkemizin manevi mimarlarından birisidir. Yine Mehmet Akif’in ve Taceddin Sultan’ın kentidir. Yine Cumhuriyetimizi kuran değerli devlet adamları da bu şehrimizde yaşamıştır.

Sadece Cumhuriyet döneminde değil Osmanlı döneminde Ankara’ya büyük camiler yapılmamıştır. Osmanlı döneminde yapılan bir tek Altındağ ilçesinde Cenap Ahmet Paşa Cami vardır. Mimar Sinan tarafından yapılmış bir eserdir. Öte yandan genç Türkiye Cumhuriyeti ’de Ankara’ya yeni ve büyük camiler kazandırmamıştır. Özellikle Çankaya İlçesi sınırları içerisinde yeterince camii yoktu. Rahmetli Özal Kocatepe Camii kazandırana dek büyük bir cami inşa edilmedi.  O nedenle Ankara’ya bir dönem mabedsiz şehir denildi. Kabul etmek gerekir ki milli şef döneminde dini değerlere gereken ihtimam gösterilmemiştir.

Geçenlerde Ulus İtfaiye Meydanından geçiyordum. Birden bire karşıma İtfaiye Meydanı Camii çıktı. Dedim ki bu cami Süleymaniye’ye, Fatih Camii’ne benziyor. Gerçekten mimari tarzı tam bir Osmanlı eserini andırıyor. Eğer kitabesini okumazsanız Osmanlı Sultanları tarafından yapılmış camii sanırsınız.

Bu caminin yapımının öncüsü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Her bir aşamasını yakinen takip etmiştir. Zaten mimarideki zarafet ve estetik Cumhurbaşkanımızın bu konunun takipçisi olduğunu gösteriyor. Ben şahsen çok beğendim. İstanbul’daki bir cami gibi zarif ve heybetli. Osmanlı ve Selçuklu izleri taşıyor. O nedenle Sayın Erdoğan’a teşekkür ediyorum.

 Cami, Japonya’daki Tokyo-Türk Camii ve Kültür Merkezi’nin de mimarı olan Konyalı Muharrem Hilmi Şenalp’in eseri. Süslemesinde İznik çinisi kullanıldı. Bunun haricinde Hattat Hüseyin Kutlu’nun çizgileri camiyi süslüyor. Tezyinat işi de tezhip sanatçısı Semih İrteş nezaretinde yapılmış.

7 bin kişinin ibadet edeceği bu büyük eser gerçekten Ankara’ya çok yakıştı. Bir tek bu caminin isminin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. İtfaiye Meydan Cami ismi yeterli olmaz. Bu meydanın ismi Erbakan Meydanı. O nedenle caminin ismi de Necmettin Erbakan Camii olabilir. Başka hangi isimler olabilir. Ali Semerkandi, Tacettin-i Veli, Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Savaşı burada oldu. Bu nedenle Yıldırım Beyazıt Camii olabilir. Mehmet Akif Ersoy Camii de olabilir. Akif rahmetli bu ilçede yaşamıştı.

Son Güncelleme: 13.06.2017 13:09
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.