Koruyucu giyim hakkı 2021 yılında imzaladığımız toplu sözleşmeyle birlikte tüm kurumlarımızda uygulanmaya başlanmıştır ve ulaştırma hizmet kolunda elde edilmiş en önemli kazanımlardan biridir. Alnımızın teri, emeğimizin karşılığıdır.
Son dönemde Maliye Bakanlığı tarafından yazılan bir yazıyla bu hakkımızın engellenmeye çalışıldığını görmekteyiz. Yazıda; “giyim yardımı” ile “koruyucu giyim yardımı” birbirine karıştırılmakta ve çarpıtma ifadelerle kurumlarımızdaki bürokratlar açıkça tehdit edilmektedir.
Koruyucu giyim hakkı ‘Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği’nden ve bahsedilen diğer mevzuattan bağımsız müstakil bir toplu sözleşme kazanımıdır ve sözleşme kaynaklı sosyal bir haktır. Bu hakkın kimlere ve nasıl verileceğiyle ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi de, toplu sözleşme gereği ilgili kurum yöneticileri ve hizmet kolunda yetkili sendikalara verilmiştir.
Maliye Bakanlığı veya Sayıştay koruyucu giyim hakkımızı iptal etmeye veya kapsamını daraltmaya yetkili değildir. Kamu kurumlarının toplu sözleşmenin meşruiyetine saygı duyması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve kamu kurumları yasalardan veya Anayasadan almadığı bir yetkiyi kullanamaz.
Kamu emekçilerinin kazanılmış bir hakkını elinden almaya yönelik bu girişimi asla kabul etmiyoruz. Bu hakkımızın verilmesi için gerekli siyasi ve bürokratik görüşmeleri yürütmekteyiz. Çözüm sağlanmadığı takdirde; yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı, masada ve sahada hakkımızı arayacağımızı, üretimden gelen gücümüzü kullanmaya çekinmeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
Dr. Kenan Çalışkan
Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı