TGRT Haber’de Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar ve İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol’un hazırlayıp sunduğu “Neler Oluyor Özel” programının konuğu olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek,16 Nisan’da yapılacak referandum öncesinde, Almanya ve Hollanda’da yaşananları, FETÖ’nün perde arkasındaki darbe girişimlerini anlattı.
Gökçek, geçen yerel seçimlerde, FETÖ’nün rol oynadığını, bu örgütün talimatıyla, bir MHP'li olan Mansur Yavaş’ın CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterildiğini belirterek, örgütün Haziran seçimlerinde başarılı olduğunu ve AK Parti’nin, tek başına iktidar gücünü kaybettiğini söyledi.
FETÖ’nün, Haziran seçimleri sonrası CHP ile AK Parti’nin koalisyonu çabası içine girdiğini kaydeden Gökçek, “Eğer koalisyon yapılmış olsaydı, FETÖ’cüler amacına ulaşmış olacaktı. Neden? 6 ay sonra koalisyon yaptıktan sonra devamlı bizim hükümeti sıkıştıracak; ‘Şu zammı yapalım, şunu verelim, bunu vermeyelim’ şeklinde. Verirsek CHP vermiş olacak, vermezsek AK Parti vermemiş olacaktı. Ayrıca 6 ay sonra diyeceklerdi ki ‘Kardeşim bize 8 bakanlık verdiniz, 80 tane yolsuzluk bulduk. Gelin bunların hesabını verin millete, biz seçime gidiyoruz’ şeklinde bir senaryo hazırlamışlardı” diye konuştu.
Dönemin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na, bir teşkilat toplantısı sırasında, “Sayın Başbakanım, CHP ile koalisyon siyasi intihardır, koalisyonla hükümet kuran hiçbir siyasal parti, ertesi seçimden canlı olarak ortaya çıkmamıştır, cesedi kalmıştır” dediğini ve toplantıya katılan teşkilat tabanından büyük alkış aldığını belirten Gökçek, Davutoğlu’nun da kendisine “Tamam, biz zaten yapmayacağız ama siz de çıkıp televizyonlarda konuşmayın” dediğini ve sonrasında yapılan Kasım seçimlerinde de AK Parti’nin 317 milletvekiliyle yeniden iktidar olduğunu belirtti.
-"GEZİ'DE ÇADIRLARIN YAKILMASI TALİMATINI VEREN POLİSLER, İÇERİDE"
Gökçek, Avrupa’nın Tayyip Erdoğan düşmanlığını anlamak için Gezi olaylarının iyi irdelenmesi gerektiğini ifade ederek, “Gezi olaylarında, Taksim Gezi Parkı’nda zabıtaya Gezi Parkı’ndaki çadırların yakılması talimatını veren polisler şu anda FETÖ’den içerideler. Böylesine tahrik ettiler insanları” diye konuştu.
Gezi olayları sırasında Başbakan Erdoğan yurtdışında olduğu için Bülent Arınç’ın kendisine vekalet ettiğini hatırlatan Gökçek, Bülent Arınç’ın da olaylarla ilgili olarak Taksim Platformu’nu davet ettiğini,onların da Gezi olaylarını "güya durdurmak için" Arınç’a bir liste sunduğunu anlattı.
Öneriler listesinde Gezi Parkı ile ilgili "Ağaç kesmeyin, yeşil alanı artırın" gibi talepler olması gerekirken, "Köprüyü yapma, kanalı yapma, iki tane nükleer santral yapma, havalimanını yapma" gibi istekler bulunduğunu ifade eden Gökçek, “Niye? Çünkü 3. havalimanı yapıldığı zaman Frankfurt ve Londra havalimanları, sıradan havalimanları olacak; 1 milyon yolcu gelecek, dünyanın dağıtım noktası olacak” şeklinde konuştu.
-“FETÖ’NÜN BAŞBAKANI ARINÇ'TI…”
Gökçek, CNN International'ın Gezi olayları başlamadan tam 1 hafta önce Taksim Meydanı'nda kullanılmak üzere ilginç bir şekilde ihlas Grubu’ndan çok sayıda canlı yayın aracı kiralamak istediğini hatırlattı. Gökçek, ilk kez açıkladığı bilgilerle, Gezi olaylarında yaşananlarla ilgili şu çarpıcı açıklamaları yaptı:
“Gezi olaylarında, Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, Yurt dışındaydı. Hedefleri geldiği zaman Başbakanlıktan düşürülmüş ve bitmiş olacaktı. Partinin içerisinde FETÖ’cü milletvekilleri de hazırdı ve bu bir FETÖ’cünün lafıdır; -bana bu bilgiyi veren kişinin adını da veriyorum; Hüseyin Gülerce’dir, bizzat kendisine söylenmiştir- Bülent Arınç başbakan olacaktı o tarihte. Plan hazırlanmış ve bitmişti. Bülent Arınç’ın da bundan haberi vardı. AK Parti iktidarına yeni bir şekil vereceklerdi. Yurtdışından Sayın Başbakanımız gelecek, ben yalvardım, 'karşılamak istiyorum' dedim Sayın Başbakanımızı... Aracı koyduğum insanlara, 'Eğer siyasi bir faturası olacaksa çıksın, benim siyasi hayatımı bitirsin. Ne olur, yalvarıyorum ben Başbakanı karşılayacağım’ dedim. Hatta gitmiş, çevresini sarmış bazı bakanlar, ‘sakin olalım’ diye devamlı telkinde bulunuyorlar. Ben dedim ki -bunu da ilk defa burada söylüyorum- ‘Sayın Başbakanım kabul etmese de ben karşılayacağım, isterse bana en ağır cezayı versin, çünkü ben oyunu görmüştüm. Bu, uluslararası bir operasyon, Recep Tayyip Erdoğan’ı uzaklaştırma operasyonuydu. Geliyorlar ona; -arkadaşlar anlattı-, ‘Bu Melih Gökçek’i sustur’ diyor, ileri geri konuşup duruyor televizyonlarda diyor. Allah razı olsun Sayın Başbakan da ‘Bir konuşan o var, bırak o da konuşsun’ diyor. Ta o günlerde oyun bozuldu, oyun bozulunca işte bu günlere geldik.”
-AVRUPA’DA FETÖ’NÜN ANA STRATEJİSİ
FETÖ’nün yurt içindeki hakimiyetini kaybettiğini, etkin gücünün bittiğini ifade eden Gökçek, FETÖ’nün ana stratejisinin, Avrupa ve Amerika’da siyaseti ve gazetecileri parayla ele geçirmek olduğunu kaydetti.
Gökçek, FETÖ’nün gazetecileri parayla satın alıp yazı yazdırdığını, siyasetçileri de gezilere götürüp, para verip, doyurduğunu kaydederek, “Şu anda Avrupa Birliği ile Türkiye’nin arasını bozmak için Avrupa’da son derece planlı bir şekilde çalışıyorlar. Milletvekilleriyle bire bir temastalar, gazetecilerle bire bir temastalar, kiliselerle temastalar. Kiliselere bol miktarda para yatırıyorlar. Müslümanlardan himmet diye topladıkları paraları Hıristiyan kiliselere yatırıyorlar. Bizim Avrupa’ya bunları anlatmamız lazım” önerisinde bulundu.
-"İSVİÇRE GAZETESİ BLICK YAYIN YÖNETMENİ İLE FETÖ’CÜ BERABER"
İsviçre’de çıkan ve manşetinde Türkçe olarak ‘Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na Hayır’ çağrısının yapıldığı Blick adlı gazetenin yayın yönetmeni ile İsviçre’nin FETÖ imamının yan yana otururken fotoğrafını da TGRT izleyicilerine gösteren Gökçek, “Gazetenin genel yayın yönetmeninin yanında oturan kişi FETÖ’cü. Lider burada, yani bunlar iç içeler, teslim alınmışlar, bunları biz bundan sonra inanılmaz şekilde dokümanter haline getirip, Avrupa’daki FETÖ’cüleri deşifre edeceğiz, biz onların peşindeyiz” dedi.
-“HAYIR CEPHESİNİ GÖREREK KARAR VERİN”
PKK elebaşlarının hayır çağrılarının da yer aldığı videoları da izleyicilerle paylaşan Gökçek, şöyle devam etti:
“Her hayırcı için kesinlikle terörist diyemeyiz ama her terörist hayırcıdır. PKK hayırcı, FETÖ hayırcı DHKP hayırcı, DEAŞ hayırcı, Almanya hayırcı, Hollanda hayırcı, teröristler ve teröristleri himaye eden ülkeler hayırcı. Hayırcıları görüyor musunuz? Ben milletime bunu izah etmek istiyorum. Özellikle MHP'de hala hayır oyu vereyim veya acaba evet versem mi vermesem mi diye tereddütte kalan kardeşlerime, Saadet Partisi’nde, Büyük Birlik Partisi’nde, CHP içindeki sağduyulu vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Neden evet vermeleri gerektiğini, sadece hayır cephesini görerek karar vermeleri gerekir.”
