Suyun kalitesi, suyun kullanımı, suyun alt yapısı ve sistemleri konularında 1980 yılından itibaren hem akademik hem de uygulamada çalışmalar yaptığını belirten Genel Müdür Kınacı, büyük bir heyecanla kabul ettiği ASKİ Genel Müdürlüğü teklifi sayesinde ASKİ’de bugüne ve geleceğe dair önemli projeleri hayata geçireceklerini kaydetti.
ASKİ’nin teknik bir genel müdürlük olduğuna dikkat çeken Genel Müdür Kınacı, “ASKİ'nin liyakat, işi ehline verme, şeffaflık, halkın taleplerini önceleme öncelik taşıyacaktır. Suyun kalitesinde sadece laboratuar sonuçları değil, vatandaşın su kalitesini nasıl algıladığı, suyun tadı ve kokusunu nasıl hissettiği daha önemli olacak” dedi.
-“ASKİ’Yİ TOPLUMUN TÜM KATMANLARIYLA BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ”
ASKİ’yi bundan sonra farklı bir bakış açısıyla yöneteceklerinin mesajını veren Kınacı, “Ankara’nın suyunu suyu kullananlarla birlikte yöneteceğiz. Su yönetimi konusunda resmi kuruluşlar, uzmanlar, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile yakın irtibat kurarak görüşlerini alacağız. Ortak akıl ve paydaş katılımına önem vereceğiz. Kararlarımızda toplumun taleplerini dikkate alacağız. Açık, şeffaf bir kurum olmaya özen göstereceğiz” dedi.
Atık suların insan ve çevre sağlığını olumsuz etkilemeyecek şekilde bertaraf edilmesinin önemine değinen ASKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, “ASKİ’nin tüm plan ve hedefleri yeni yatırımlarla kaliteli suyu Başkentlilere sunmaktır. Yeni dönemde tüm çalışmalarımızı bu doğrultuda hemen gözden geçirip, hızla icraatlarımıza devam edeceğiz” dedi.
-“ANKARA İÇİN SU VE ATIKSU MASTER PLANINI HAZIRLAYACAĞIZ”
Ankara'nın su ihtiyacını 11 içme suyu barajının karşıladığını belirten Kınacı, şunları söyledi:
“2018 yılında Ankara’nın en az 50 yıllık su ihtiyacının planlamasını yapacağız. Bu planlamada, su kaynakları, su kullanımı, ortaya çıkacak atık suların bertaraf edilmesini içeren Su ve Atık Su Master Planı çalışması yapacağız. Böylece önümüzdeki yıllarda su kaynaklarımızın potansiyeli nasıl değişecek, tüm ana sektörlerde su ihtiyacı nasıl olacak bunları ortaya koymuş olacağız.”
-“BAŞKENTLİLER HAZIR SU YERİNE MUSLUKLARINDAN AKAN SUYU TERCİH EDECEK”
Türkiye’nin en kurak bölgelerinden biri olan Başkent Ankara’nın 6 milyona yaklaşan nüfusuyla da Türkiye’nin en çok su tüketen ikinci büyük şehri olduğunu hatırlatan Kınacı, “Günlük su tüketimi Ankara’mızda 1 milyon 200 bin ile 1 milyon 250 bin metreküp arasında değişiyor. Sağlık ve kalite açısından Ankara’nın içme suyunda herhangi bir sorun bulunmuyor. Ancak hem sert hem de sülfat oranının yüksek olması sebebiyle lezzet ve tat açısından abonelerimiz musluklarından akan suyu kullanmak istemiyor. Bizim hedefimiz, Ankara’nın suyunu daha yumuşak, içilebilir hale getirerek, abonelerimizin musluklarından akan suyu gönül rahatlığıyla kullanmalarını sağlamaktır” değerlendirmesinde bulundu.
-“KIZILIRMAK SUYU GEREDE SİSTEMİ DEVREYE GİRİNCE ZORUNLU HALLER DIŞINDA KULLANILMAYACAK”
Başkent’te son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle Kızılırmak’tan gelen suyun diğer barajlardan gelen suyla harmanlanarak şehir şebekesine verildiğini ifade eden Genel Müdür Kınacı, “Hiç yağmur yağmazsa Ankara’nın sadece 6 aylık suyu var. Bu da sağlık açısından hiçbir sakıncası olmayan ama hem sert hem de sülfat oranı yüksek olan Kızılırmak’tan su alınmasını zorunlu kılıyor.
Kızılırmak’tan alınan su sayesinde Ankara’nın 1 yıllık su rezervi bulunuyor. Devlet Su İşleri tarafından yapımı gerçekleştirilen ve 2018 sonbaharında Gerede Sistemi’nin devreye girmesiyle hem su sorunumuz ortadan kalkacak hem de Ankara’da zorunlu haller ve uzun süreli çok şiddetli kuraklıklar dışında Kızılırmak’tan gelen su kullanılmayacak” diye konuştu.
-“SU KAYNAKLARI ÇIKIŞ NOKTALARINDA TEMİZLENECEK”
Su kaynaklarının çıkış noktasında temizleneceği “Baraj Havza Koruma Planları”nın en kısa sürede hazırlanarak uygulamaya konulacağına dikkat çeken Kınacı, “Mevcut su potansiyelini maksimum verim sağlanacak şekilde paylaştıracağız. Eğer ihtiyaç karşılanamazsa başka havzalardan nasıl su temin ederiz onun plan ve projelerini hazırlayacağız. Bunların yanında işin sosyal boyutunu da ihmal etmeyeceğiz. Sosyal dokunun yanında ekonomik değerlendirmeler de yapıyoruz. Bu değerlendirmelerimizi de Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve Belediye Meclisimize sunacağız” açıklamasını yaptı.
-“ATIK SULAR BERTARAF EDİLİRKEN ÇEVREYE ZARAR VERİLMEYECEK”
Atık suların bertaraf edilirken insan ve çevre sağlığına etkisini en aza indirmek için çalışmalar yapacaklarını vurgulayan Genel Müdür Kınacı, bunu Ankara Çayı özelinde anlattı:
“ Ankara Çayı, Sakarya nehrine dökülüyor. Kurak dönemlerde ise İstanbul Sakarya nehrinden su alıyor. Eğer biz buradaki suyu temiz tutmazsak İstanbul bile buradaki kirlilikten etkilenebilir. Tatlar Arıtma tesisinin kapasitesini arttırarak, ileri biyolojik arıtma yapacak bir sistemi kuracağız. Azot ve fosfor giderecek şekilde planlayacağız. Mevcut tesis yeniden revize edilecek.
Diğer taraftan arıtılan kullanılmış suları ultraviyole ışınları ile dezenfekte ederek park, bahçe ve zirai sulamada kullanma çalışmaları yapacağız. Böylece su kullanımında tasarruf sağlanırken kirlilik kontrolü de yapılmış olacak”
-“ALT YAPI GÜÇLENDİRİLECEK”
ASKİ’nin alt yapısını güçlendireceklerini belirten Kınacı, “Alt yapının mevcut durumunun haritasını ortaya çıkaracağız. Alt yapıda çıkacak sonuca göre ömrünü tamamlamış ve eksik olan bölgelerin yeniden inşasını ve güçlendirmesini gerçekleştireceğiz. Yeni yerleşim yerlerinin de alt yapısını planlayacağız.
Cadde ve sokaklardaki su, atıksu, yağmur suyu, doğalgaz, elektrik, telefon gibi altyapı sistemlerinin caddelerdeki yerleri ve derinlikleri belirlenerek coğrafi bilgi sistemine işlenecek. Böylece sık sık caddelerin kazılmasının ve tamiratlarda diğer altyapı sistemlerinin zarar görmesinin önüne geçilecek” şeklinde konuştu.
-KAYIP VE KAÇAKLAR ÖNLENECEK
ASKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Başkent’te kayıp ve kaçak su kullanım oranının yüzde 36 olduğuna dikkat çekerek, suyun adaletli ve verimli bir şekilde dağıtımının sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin de alınacağını sözlerine ekledi.